ÖLÜ KUKLANIN DANSI | Tamamlandı

20. Güven Mezarlığı

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyerek bana destek olabilirsiniz💗

Beni İnstagram üzerinden takip edin: coralliiina

Beni Twitter üzerinden takip edin: mehriial

Ölü Kuklanın Dansı

Bölüm Şarkıları: Pim Stones - The Life We Could Have Had

Pim Stones - Neon Lights

Gripin - Vazgeçtim Ben Bugün

Mabel Matiz - Karakol.

Mabel Matiz - Mendilimde Kırmızım Var

Perdenin Ardındakiler - Sanrılar

20.Bölüm.

Berkan'ın sorgusu.

Berkan olduğu sorgu odasının üzerine üzerine geldiğini hissettiği duvarlarından gözlerini çekemezken sabırsızca ayaklarını yere vuruyordu. Ellerindeki kelepçelere yüzünü ekşiterek baktı. Son günlerde hayatı öyle bir değişmişti ki, bu yüzden buna sebep olan herkesi sövüyordu her an, listenin başında duran kişi Hilal'di. Her ne kadar artık yaşamıyor olsa dahi Berkan sanki o hayattaymış gibi nefret besliyor, yaşasaydı onu gerçekten öldüreceğini söylüyordu kendi kendine.

Tüm hayatını mahvolmasının başlangıcında Hilal vardı.

Sorgu odasının kapısı aralandığında beklediği adam içeri girdi. Sert yüz ifadesiyle bile ürkütücü gözüken bu adamla konuşmak isteme nedeni diğer polis memurundan gram haz etmemesiydi. Üstelik o adam Berkan'ın midesini bulandırıyordu. Her ne kadar Kuzey'den de hoşlanmıyor olsa da en azından katili bulmaya çalıştığına emindi. Kuzey'den hoşlanmama sebebi yakasına yapışmış olmasıydı. Ne olduğunu başlangıçta anlayamasa da sonradan olayı çözmüştü. Sorgu odasından götürülürken Anıl ve Kuzey'in yanından geçiyordu, tam o sırada Efnan'ın adını duymuştu.

Böylece karşısındaki adamın Efnan'la bir ilişkisi olduğunu anlamıştı.

Kuzey omzunun üzerinden cam kısma kısa bir bakış attığında orada Yeliz'in olup olmadığını merak ediyordu. Ona gelmemesini söylemişti ancak Yeliz'in ne kadar meraklı bir kadın olduğunu da iyi biliyordu. Derin bir nefes alıp vererek şimdiden sakin kalacağına dair kendini tembihledi ancak bunun çok da mümkün olmadığını biliyordu. Karşısındaki adamın sevgilisinin eski sevgilisi olduğunu yok sayamadığından ayrı, konuşmadığından ayrı, Efnan'ın bu denli yaralanmasına sebep olduğu için ayrı kızgındı.

Berkan karşısında rahatça oturan adamı inceledi. Gözlerindeki ifadesizlikten bile ürküyordu. Kuzey'in kollarını birbirine dolayarak arkasına yaslanmasıyla Berkan sırtının acısını bir kez daha hissetti. Sanki her an yine yakasına yapışacak ve sırtını duvara çarpacakmış gibi bakıyordu ona. Yapmıştı da. Berkan'ın dudağından, "Hilal'le aldattım," diye dökülen kelimeler Kuzey'i öyle kızdırmıştı ki, Berkan o an saniyesinde pişman olmuştu söylediğine. Hilal'le aralarındakilerin başına dert olmadığı yoktu zaten. Bir kez daha içinden küfürler savururken Hilal'in ölüsüne, derin bir nefes aldı.

"Babana göre oğlu bir katil," dedi Kuzey başını dikleştirerek gözlerini kısarken. Berkan'ın mavi gözleri Kuzey'in kahverengi gözlerine tırmandı. "Şu an bileğindeki kelepçeler Hilal'in katili oluşundan dolayı takılı. Ama aslında katil sen değilsin." Berkan yutkundu. "Merak ettiğim şey şu. Nasıl bir boka batmış olabilirsin ki, baban dahil bunu kimsenin öğrenmesini istemiyor, Hilal'in katili olmadığın hâlde Hilal'in katili damgasını yemek zorunda hissediyorsun kendini."