Helena, Regulus'un beklemesini söylediği yerde beklerken kendisine doğru gelen ayak sesleri duydu. Sonra da kalp atışları iyice hızlanırken asasını daha sıkı kavrayıp sakinleşebilmek için derin bir nefes aldı. Hamile olduğu için Cisimlenemiyordu ve Regulus da ortalarda görünmüyordu. Yani gelen her kimse onunla tek başına mücadele etmesi gerekecekti.
Kendisine doğru gelen adamı gördüğünde onun babasının adamlarından biri olduğunu anlaması uzun sürmedi. Peşlerine düşenin bir Seherbaz olduğunu sanmış olsa da durum çok daha farklıydı. Anlaşılan babasının kendisini bu kadar çabuk rahat bırakacağını düşünerek aptallık etmişti.
"O herifi arıyorsan çoktan etrafı sarıldı." dedi Aaron ve Helena'nın karşısında durduğunda Helena arkasındaki duvarla bütünleşmemek için büyük bir çaba verdi. "Yanına gelemeyecek yani. Boş yere onu bekleme."
Elini yüzüne doğru uzattığında doğru anı beklediği için kendini hareketsiz kalmaya zorladı. Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı ama her şeyin bir ilki vardı.
"Bana bir daha dokunursan sana ne yapacağımı söylediğimi hatırlıyor musun Aaron?" diye sordu Aaron'un eli yüzünde gezinirken ve sorusuna cevap vermesini beklemeden nişanda Bellatrix'in hediye ettiği hançeri Aaron'un karnına sapladı. "Seni öldürürüm dedim hatırladın mı?"
O küfrederken hançeri geri çekip hızla duvarla onun arasından çıktı. Bakışları sokağın başındaki Regulus'u bulduğundaysa ona doğru koşup boynuna atladı.
Boynuna atladığı an Regulus'un dudaklarından acı bir inilti dökülse de bir kolunu sıkıca beline doladı. Ona sarılırken bir yandan da az önce Helena'nın karnına hançer sapladığı adamı izliyor, saldırmasına karşın elindeki asasını sıkıca tutuyordu.
Ama adam saldırmadı. Karnındaki yaradan kan boşalırken Cisimlenerek gözden kayboldu.
Regulus onun gözden kaybolmasından hemen sonra arkasında belirme ihtimali olduğundan hızlıca arkasına bir bakış attı. Sonra da Helena'dan ayrılıp bir kolunu beline dolarken onu ara sokaktan çıkardı.
"Yaralanmışsın."
"Önemli bir şey değil. O adam, karnına hançer sapladığın, sana daha önce de mi dokunmuştu?"
"Evet. O zaman da malum bölgesine tekme atmıştım. Bana bir daha dokunmaya kalkışırsa da malum bölgesini kesmeyi planlıyorum."
"Güzel plan." dedi Regulus ve yeniden konuşmadan önce derin bir nefes aldı. Canı çok yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. "İyisiniz değil mi? Babanın peşimize adamlarını takacağını hiç düşünmemiştim. Düşünseydim daha dikkatli olurdum."
"İyiyiz. Ben Aaron'un karnına hançer saplarken o da uslu uslu beni izledi."
Elini karnına götürüp okşadıktan sonra arkasına dönüp takip edilmediklerinden emin olmaya çalıştı.
"O yara onu öldürür mü? O çok... nasıl desem şeref yoksunu biri. Yine de onu öldürmüş olmak istemiyorum."
"Öldürmez. Katil olmayacaksın korkma." dedi Regulus. "Ama ben çoktan katil oldum. Yani ölmesini istiyorsan bana söylemen yeterli. Onu senin için öldürürüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAİMA SAF 【Regulus Black】
FanfictionHelena Fawley kendisini bir anda çocukluğundan beri aşık olduğu Regulus Black ile nişanlı hâlde bulduğunda epey mutlu olmuştu. Ancak bu mutluluğu önce Regulus'un melez bir cadı olan Annabelle White'a aşık olduğunu öğrenmesiyle sarsılmış, sonrasınday...