on ikinci bölüm

125 20 6
                                    

"Sessiz olsana baba!" Yiwoo önümde parmak ucunda yürürken yanlışlıkla duvardaki çerçeveyi yerinden oynattığımda çıkan sese karşılık arkasına döndü. Resmen babasını azarlıyordu beyefendi.

"Tamam tamam üzgünüm, devam edelim." Kollarımın arasındaki yastığı biraz daha sıktım ve sarıldım. Göğsüme bastırıp ses çıkarmamaya çalışarak Chanyeol'ün odasına gittik birlikte. Yiwoo sabah erkenden kalkınca ve odadan çıkarırsam ses yapacağını bildiğim için ne yapacağımı bilememiş ve odada biraz oyalamıştım ama daha fazla dayanamadığı için Chanyeol'ü uyandırma fikrini ortaya atmıştı.

"Önce kapıyı çal yiwoo-" Söylediğim şeyle birlikte kaşlarını çalarak bana döndü. "Babiş! Sürpriz yapacağız diyorum anlasana!"

Pekala pekala, elimi ağzıma götürüp kilit yaptım ve konuşmayacağımı belli ettim. Saniye geçmeden Yiwoo kapıyı hızla açtığında ikimiz de koşarak odaya girdik.

Adamın özel alanına pat diye girmek aşırı rahatsız hissetmemi sağlasa da yiwoo dediği olana kadar yakamı bırakmayacağı için başka seçeneğim yoktu.

Önce yatağa zıpladı ve dizleri üzerinde Chanyeol'ün sırtına doğru yürüdü Yiwoo. Yatağın ucunda göğsümdeki yastığa çenemi yaslayıp ikisine bakarken Chanyeol bir anda kolunu arkaya doğru attı ve Yiwoo'yu karnından yakalayıp yanına çekti. Uyumuyormuş demek!

Yiwoo onun kolları arasından kurtulmaya çalışırken Chanyeol onu daha da sıkıca tutup ellerinin arasındaki yastığı çekip arkaya attı.

"Babiş! Yardım!" Yiwoo gıdıklandığı için kahkahaları arasından bana seslendiğinde kendime geldim. Adamın kollarına dalmıştım resmen. Ama dalınmayacak gibi değildi. Yastığı alıp arkaya doğru attığında geriye doğru kasılan kasları...

"Geldim geldim geldim!

Hızla yatağın üzerine geçip yastıkla Chanyeol'ün omzuna vurdum hafifçe. Chanyeol yatakta sol eliyle Yiwoo'yu tutmaya devam ederken sağ eliyle de yastığı engellemeye çalıştı ama pek başarılı olamadı.

Saçları uykuda dönüp durduğu için birbirine girmişti ve her yastığı indirdiğimde kıvırcıkları havalanıyordu. Arada başını eğip gözlerini kapatıyor ve sonra geri kaldırıp bakıyordu.

"Ama haksızlık! Bana uykumda saldırdınız!"

Elimdeki yastığı havada yakaladığında gözlerimiz de buluşmuştu. Yiwoo'yu serbest bırakıp diğer eliyle yastığı tutan elimin bileğini kavrayıp üzerine doğru çekti beni. Dengemi kaybedip düşecekken kendimi yana itmek istemiştim ama elinin belimi kavradığını hissettim.

Göğsüm göğsü ile aramızda kalan yastığın üzerine düştüğünde bir elimi Chanyeol'ün başının yanına yasladım. Şaşkınlıkla açılan gözlerim onun gözlerinin içinde parlarken dudaklarımı araladım nefes alabilmek için. Resmen bir anda nasıl nefes alınır unutturmuştu bana.

Bir anda değildi aslında, uykulu ve kalın sesini duymak tamamen kendimden geçmemi sağladığı için hazırlıksız yakalanmıştım.

Üzerine eğildiğim için kokusunu daha yakından alabiliyordum şimdi. Tanıdık bir koku vardı ve adını bulmadan hayatta kalkmazdım. Hafifçe aşağı eğildim ve burnumu boynuna yaklaştırdım. Geçen gün bileklerine parfüm sıkıp boynuna sürdüğünü gördüğüm için yapmıştım bunu. İyi de yapmıştım.

Burnum tenine yaklaştıkça kokuyu daha net alıyordu ama aklıma gelmiyordu ismi. Sormak için kafamı geri kaldırdığım sırada enseme yediğim yastıkla adamın boynuna yapıştım.

Dudaklarım altındaki sıcak tene değdiğinde ne yapacağımı bilemeyerek yatağa yasladığım elimi omzuna koydum ve hafifçe kendimi kaldırdım. Ama bu sefer de yine o belimden tutup beni kendine yaslamıştı.

freefall | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin