Öyleyse Bir Mum Daha Yakacağım

1.9K 258 75
                                    

İyi Okumalar Aşko Kuşkolaaar








Soyeon × Jimin Whatsapp Konuşması


Sis
JIMIN
JIMIN
OCAĞINA DÜŞTÜM

Bro
Ne oldu?

Sis
Bana birisinden anatomi notu bulup atabilir misin?
ÇOK ÖNEMLİ HOCA PROJE ÖDEVİ VERDİ

Bro
Ben yeni geçiş yaptığım için henüz not çıkarmadım
Tıp okuyan bir sevgilin var git ona sor
Yada kiliseye git ve bir mum yak.
Tanrı'dan yardım iste.

Sis
Yine niye domuzluğun tuttu da beni tersliyorsun
Neyse tamam dur söyleme
Vazgeçtim
Sonra konuşuruz
görüldü


Soyeon × Yoongi Whatsapp Konuşması

Manit
Hayatıııım


Manit kişisi Soyeon olarak değiştirildi


Yoongi
Dinliyorum
Sanırım yine bir şeye ihtiyacın var

Soyeon
Nereden anladın?

Yoongi
Çünkü sadece bir şey isteyeceğin zaman harfleri uzatıyorsun
Söyle ne oldu?

Soyeon
Şeyy
Bana acaba anatomi notlarını atabilir misin?
Hoca proje ödevi verdi de 🥺

Yoongi
Sen güzel sanatlar okumuyor musun?
Ne anatomisi?
Yoksa|

Soyeon
Seçmeli ders olarak anatomi almıştım
Sana söylemedim mi?

Yoongi
Kesinlikle beni aldattığı piç için istiyor|
Notların hepsini çöpe attım
Eski notları elimde bulundurmayı sevmem
İnternetten araştırma yap
Yada kiliseye git ve bir mum yak.
Tanrı'dan yardım iste.

Soyeon
Ne?
görüldü

Jimin

Beşinci soju şişesini devirdiğimde, tek tük müşterilerin kaldığı restoranda gözlerimi gezdirmemin ardından yavaşça ayaklanıp kasaya yönelmiş ve hesabı ödedikten sonra savsak adımlarla bulunduğum yeri terk etmiştim.

Saat gece yarısına geliyor olmalıydı ve caddeler şimdiden boşalmış gibiydi.

Ellerimi ceketimin cebine yerleştirip, nereye gittiğimi bilmeden yola devam ettiğim dakikaları takiben soğuk rüzgar içime işlerken, yürüdüğüm caddenin kenarında bulunan kilisenin çanları çalmaya başlamış, böylece saatin gece yarısını vurduğunu anlamıştım.

"Öyleyse, kiliseye git ve bir mum yak."

Zihnimden geçen düşünceler, koca bir yazı şeridi eşliğinde gözlerimin önüne düştüğünde, kendimi bilinçsizce birkaç adım ötemdeki kiliseye girerken bulmuştum.

Soğuk hava dalgaları, içeriye girdiğimde yerini dinginliğe bırakırken, loş ışıklarla sarılı ortam içimi ısıtmıştı.

Ağır adımlarla oturma sıralarının arasından süzülüp mumların olduğu bölüme geldiğimde ise, bir süre ellerimi sıra boyunca gezdirmiştim.

En sonunda mumlardan birisini elime alıp yaktıktan sonra, kilisenin ortasına doğru ilerlemiş ve çok geçmeden dizlerimin üzerine çökmüştüm.

"Tanrım, biliyorum şu an beni dinliyorsun ama inan buraya ne için geldiğimi bile bilmiyorum. Sadece geldim işte."

Gözlerimi usulca kapatarak bir süre sessizliğin içerisinde huzuru ararken, kilisenin dört bir yanını saran adım seslerini hayal meyal idrak edebilmiştim.

Birkaç dakika sonrasında ise önüme düşen gölgenin vermiş olduğu hissiyatı aldığımda, çok geçmeden etkisini yitirmiş olsa bile karanlığa teslim ettiğim gözlerimi, yeniden aydınlığa kavuşturma ihtiyacı hissederek aralamıştım.

Baygın bakışlarımı, önce karşımda yanan iki muma, daha sonrasında ise hemen yanıma diz çöken adama çevirdiğimde, içkinin vermiş olduğu etkiyle gördüğüm beden karşısında şaşkınlığımı gizleyememiştim.

"Burada ne arıyorsun?"

Kelimelerim dudaklarımın arasından mırıltı gibi döküldüğünde, bakışlarını önümüzde yanan mumlardan çekmeden sorumu yanıtlamıştı.

"Burası halka açık bir kilise. Tanrı'ya dua etmeye geldim."

"Tanrı'yı gerçekten seviyor musun?"

Ona yeni bir soru yönelttiğimde ise, belki de tanıştığımızdan bu yana ilk defa sakin bir sohbetin içerisine çekildiğimizi hissetmiştim.

"Tabiki seviyorum, sen sevmiyor musun ki?"

"Elbette seviyorum."

Cevabımın ardından bir süre önümüzde erimeye başlayan mumları izlemiş ve kendi iç dünyamızda var ettiğimiz o düşünce okyanusunda kısa bir gezintiye çıkmıştık.

"Hiç göremiyorum, neye benzediğini bilmiyorum, çoğu zaman varlığını bile hissedemiyorum ama yine de Tanrı'yı ve ona sığınmayı seviyorum."

Sükunetini bozarak kilisenin duvarlarında sözlerinin yankılanmasına izin verdiği anda ise, gözlerim yeniden onu bulmuştu.

"Peki ya Tanrı'nın neye benzediğini biliyor olsaydın, mesela cinsiyetini?"

"Elbette severdim."

Loş ışığın aydınlattığı yüzü, cevabıyla birlikte baygın bakışlarımın odağı haline gelirken, belki de o an, sorumun ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmeden devam etmekten çekinmemiştim.

"Tanrı'nın cinsiyeti bir kadın değil de erkek olsaydı, yine de sever miydin?"

Sözlerimle birlikte gözleri, geldiğinden bu yana ilk defa, çoktan yarıya kadar inen mumdan ayrılmış ve öldürücü bir yavaşlıkla irislerime doğru tehlikeli bir yol çizmişti.

Ondan deli gibi korkuyorken, şu an bu cesareti nereden alıyordum bilmiyordum ancak bakışları altında ezilmeme rağmen, gözlerimi, onun gözlerinden bir an olsun çekmemiştim.

"Eğer hala aynı düşüncedeysen, bir mum daha yakmalısın."

Kuruyan dudaklarımın üzerini, dilimle ıslak bir yol çizerek nemlendirdikten sonra, zorlukla açık tutmaya çalıştığım gözlerimi, mumların olduğu bölüme çevirmiş ve sabırla cevabını beklemeye başlamıştım ki, kısa bir süre sonra aklımdan geçen cevabı vermek yerine, beni ilk kez şaşırtmayı tercih etmişti.

"Öyleyse bir mum daha yakacağım."













Bu bölüme kalbimi bırakıp gidiyorum









Light A Candle - YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin