1.2

2K 72 1
                                    

Hastahaneden çıkmamın üzerinden iki hafta geçmişti ve o günden bu güne değişmeyen tek şey gereksizlerin yani onur poyraz barış ve arenin salak salak hareketleriydi geldiğimden beri bana yapmadıkları kalmamıştı ısrar ile de devam ediyorlardı hatta bir gün erdem davası için kapiya avukat gelmişti abim dava açmıştı ikimizde erdemin bu kadar kolay kurtulamayacağını biliyorduk ve bunun peşini bırakmayacaktık o gün onur ve diğerleri erdem olayını duyunca bana etmedikleri hakaret kötü Söz kalmamıştı hatta sen kuyruk sallamışsındır orospu değil misin bile demişlerdi yediğim hakaretler üzerimdeki baskı ve hala burada durmam canımı yakıyordu mehmet bey ve öykü hanim ise bana tüm içtenliğiyle anne babalık yapmaya çalışıyorlardı ama olmuyordu işte ısınamıyordum sonra bir de can vardı sanırım tek ona alışmıştım onun o deli hareketlerine gülmesine fln ama bu evde kalmazdım ve diğerlerini daha fazla rahatsız edip oyalayamazdım bu gün yemekte söyleyecektim 18ime basınca bu evden gideceğimi söylemeye karar vermiştim
"Hadi bize bu soruyu da saye çözsün arkadaşlar ne dersiniz?" Matematik hocasının sesini duymamla karaladığım defterden kafamı kaldırdım hadi bakalım şimdi bitmiştik iki haftadır düşünmekten evde gördüğüm mualmeleden bir şeylere odaklanamıyorum saçma şeyler düşünüyor karşımdakini anlamıyorum bu nedenle derslerimde düşmüştü
"Eee şey hocam ben çöz-" derken zil çalmasıyla sırıttım ve
"Çözemem çünkü zil çaldı" dediğimde bana yandan bu sefer kurtuldun ama bir dahakine kurtulamazsın bakışı atıp çıktı çokta umrumdaydi paşazade yanıma dönüp kafasını sıraya koymuş uyumaya çalışan merti gördüm ve onu dürtüp
"Meeeert hadi kalk" dedim ama beni tinlamiyordu
"Lan öküz çocuk düzgün konuşmadan anlamıyor musun kalksana be" dediğimde yavaş yavaş kalktı ve
"Ne var kızım ne var bi uyutmadın kafamı patlattın" dediğinde ona sus iğrenç küçük böcek bakışımı attım ve
"Boş yapma mert hadi kalk kantine gidiyoruz" dediğimde çıkarcı gözlerle bana baktı hain köpek
"Bir kahve ısmarlarsan okeyim" dediğinde ofladim çıkarcı beleşçi pislik
"İyi be tamam beleş maymunu" dediğimde kahkaha atmaya başladı komik bir seymi dedim diye tuhaf tuhaf yüzüne bakarken o hala gülmeye devam ediyordu koluna bir yumruk geçirdikten sonra oflayarak kolunu tutmaya başladı
"Ya kızım ne yapıyorsun ya ayı gücümü var sende ne bu" dediğinde
"Komik bir şey söylemişim gibi gulmeseydin sende" dediğimde tekrar bir kahkaha atmaya başladı
"Komik olan ne mert çileden çıkartma beni" dediğimde kahkahasının arasından "beleş maymunu değil o salak Habeş maymunu" diyip gülmeye devam etti nesi komikti bunun
"Sus mert sus kalk zil çalacak şimdj kantine inelim" dedim ve merti de yanımda sürüklemeye başladım

Kantine gelmiş kahveleremizi almış ve genelde oturduğumuz yere oturmuş kantindekilerin dedikodusunu yapıyorduk mert eliyle yan masadaki İremi işaret edip "saçını pilatin sarısına boyatıp yakmış simdi kimse görmesin diye peruk kullanıyormuş" dediğinde İremin kahverengi ve mertin dediğine göre peruk olan saçlarına baktım aslında güzel duruyordu kahverengi beyaz tenine gidiyordu ama gerçek saçlarını düşünemiyordum Allahim sen saçımı platin sarısına boyamaktan koru yarabbim aaaamiiin

Mertle dedikoduya devam ederken bir süre sonra yanımıza 9lardan nöbetci olan sevda geldi
"Bir şey mi oldu sevda" dediğimde koştuğu için biraz soluklanip
"Baban gelmiş müdür seni" bir nefes alıp devam etti
"Seni çağırıyor" dediğinde kaşlarım çatılmıştı o adam gelmiş olamazdı değilmi yani gelmezdi önceki yılar yani ben gerçekleri bilmeden önce bile hiç bir zaman okuluma gelmezdi o zaman tek bir seçeneği vardı ve bu en korktuğum seçenekti mehmet bey gelmiş olabilirdi hayır korktuğum mehmet bey değildi okuldakilerin her şeyi öğrenmesiydi mertle birlikte herkesten saklamıstık 2,5 haftadır kimse bilmiyordu çünkü burası herkesin arkasından dedikodu yapılan yalanlar ortaya atılan okulun itiraf sayfasında insanların özel hayatını paylaşan kirli çamaşırlarını döken ailevi olaylarını ortaya çıkarıp onların arkasından konuşan klasik bir devlet okuluydu ve her şeyin öğrenilmesi haliyle çok kolay oluyordu ve bende bundan korkuyordum öğrenirlerse rahat kalmayacaktım hakkımdaki dedikoduları her gün evde duyduğum para lafını burada da duyacaktım zaten batmış olan hayatim uçuruma suruklenecekti umarım mehmet bey bana sormadan buraya gelmek gibi bi hata yapmazdı çünkü mutlaka öğrenirlerdi mehmet beyin biyolojik babam olduğunu bir kere zengin iyi giyinimli son model arabalı karizmatik birisiydi illaki merak edip araştırırlardı ve bulmaları çok ta uzun sürmezdi
"Sayeee hadi müdür bekliyo" Diyen sevadin sesiyle kendime geldim ve hızlıca
"Sen git ben geliyorum sevda" diyip kafamı merte çevirdim ve korkuyla mertin gözlerine baktım mert anlamış olacakki hemen elimi tuttu ve
"Bak saye kimse öğrenmeyecek sakin ol tamam mı? İzin vermeyeceğiz kimsenin öğrenmesine elimden geleni yapacağım hadi şimdi beraber gidelim ben seni kapıda bekleyecegim ve kimsenin girmesine izin vermeyeceğim" dediğinde kafamı salladim gitmekten başka çarem yoktu mertle birlikte ayağa kalktık ve müdürün odasına yürümeye başladık koridorda ne ara kantinden çıktığını bilmediğim iremle göz göze geldik bana sinsice sırıtırken korkudan bu gülüşün ne anlama geldiğini asla kestiremiyordum. müdürün odasının önüne geldiğimde durdum ve merte baktim mert güven vermek istermişcesine kafasını eğince derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklayıp gel sesi duyduğumda içeri girdim içeride beklediğim manzarayı görünce şaşırmadım mehmet bey gelmişti böyle bir şeyi bana sormadan yapmıştı ve ben daha dün ona bunların gizli kalmasını istediğimi zaten eğer 18 yaşıma gelene kadar alınmazsam gideceğimi en azından 18 yaşıma kadar gizli kalmasını istediğimi söylemiştim ve tamam demişti bana buna rağmen buradaydı neden gelmişti hem ne işi olabilirdi okulda kavga etmemiştim bir şey yapmamıştım neden buradaydı
"Gelsene kızım dikilme kapıda geç şöyle otur" müdürün sesini duyduğumda gözlerimi mehmet beyin üzerinden ayırmadan onun karşısına oturdum oda bana bakıyordu ama benim şuan nasıl baktığım fln umrumda değildi bunu yapmamalıydı bir süre sonra yutkunarak bakışlarını üzerimden çekti
"Olanları duydum kızım babandan senin içinn üzüldüm hem sen yani sizler elimizde büyüdünüz sayılır ne kadar sürekli kavga edip okuldan kaçıp kötü şikayetlere kapıma gelsende özleyeceğiz seni" dedikleri beynimde şok etkisi yaratırken bakışlarımı mehmet beyin üzerinden çekip keskin bakislarımla müdüre bakmaya başladım
"Özleyeceğiz derken?" Dedigimde müdür
"Kızım okul değiştiriyorsun ya" dediğinde kan beynime sıçradı ne demek okul değiştiriyorsun benim niye bundan haberim yok arkamdan ne işler dönüyor hızla mehmet beye döndüm sesimin yükseldiğinin bile farkında değildim
"NE DEMEK OLUYOR BU? NE DEMEK OKUL DEĞİSTIRIYORSUN?" Dediğimde pişmanlıkla bana bakıyordu
"Kızım evde konuşalım bunları burada yap-" dediğinde iyice sinirlenmistim
"NE YAPMA YA NE YAPMA BENIM ARKAMDAN IS CEVIRIYORSUN AYRICA KIMSE OGRENMESIN DEMEME RAGMEN OKULUMA GELIYORSUN SIMDI DE YAPMA NE ISTIYOSUN BENDEN YA NE ISTIYORSUN?" Dediğimde artık kendimi kaybetmiştim titremeye başlamıştım panik atağım tekrar kendini belli ediyordu gözüm kararmaya başım dönmeye başlamıştı etrafımdaki sesleri duymuyordum dengemi kaybedip arkamdaki koltuğa düştüğümde her yer yavaş yavaş kararıyordu ve en sonda bilincim kapandı

Yavaş yavaş kendime gelirken ağırlaşan gözkapaklarımı hareket ettirmeye çalıştım ama demir kadar ağır olduğundan pek başarılı olamıyordum ve etrafımdan gelen sesler ise kulağıma bulanık geliyordu biraz daha çabanın ardından sesler netleşmeye gözkapaklerim hafiflemeye başlamasıyla yavaş yavaş gözlerimi açtım başımda bekleyen abimi görünce hiç olmadığım kadar mutlu olmuştum
"Saye güzelim iyi misin? Bir şeyin var mı? Bir yerin ağrı-" dediğinde gülümsedim kaybolduğum günde böyleydi
"İyiyim abi bir şeyim yok yine panik atak krizlerimden birisi sakın olur musun?" Dediğimde derin bir nefes aldı ve kafasını sallayıp saçlarımdan öptü abim beni bırakınca odaya göz gezdirdim öykü hanim can ve mert de buradaydı Mehmet beyin yokluğunu fark edince aklıma olanlar geldi kesin herkes her şeyi öğrenmişti peki şimdi ne olacaktı
"Güzel kızım iyi misin?"Ne ara yanıma oturduğunu bilmediğim öykü hanim konuşmaya başlayınca kendime geldim "İyiyim öykü hanim" dediğimde onunda üzgun olduğunu hissettim
"Kızım ben... ben özür di-" derken onu durdurdum
"Siz özür dileyecek bir şey yapmadınız öykü hanim lütfen özür dilemeyin" dediğimde ağır ağır kafasını salladı
"Bir şey ister misin kuzum?" Diye sorduğunda üzgün kadının yüzüne baktım üzgün olduğu fazla belli oluyordu
"Teşekkür ederim öykü hanim istemiyorum" dediğimde tekrar usulca kafa salladı ve yerine geçti daha sonra oda da çok uzun bir sessizlik oldu herkes olanları bildiği için konuşmak istemiyordu çünkü olaylar gizli kalması gerekirken açığa çıkmıştı ve yaşyacaklarım beni daha da çıkmaza soracaktı

Bir sure sonra odaya giren doktorla sessizlik bozuldu
"Geçmiş olsun hanimefendi durumunuz gayet iyi panik atak krizi getirmişsiniz sadece bunun için bir psikoloğa gitmenizi öneririm yiksa bu durum bazen kötü şeylere yol açıyor örneğin kalp hastalığınızda gerileme fark ettik kendinize dikkat etmeniz gerekli en kısa sürede varsa eğer doktorunuzla görüşmenizi tavsiye ederim taburcu işlemlerini halledip çıkabilirsiniz iyi günler" diyerek odadan çıktığında abim hızla bana döndü konusacaklarını biliyordum ama şimdi olmaz der gibi yüzüne bakınca durumumu anladı ve "Tamam ama en kısa sürede bu doktora bir randevu ayarliyorsun ve bende geliyorum beni de tanıştiracaksın" dediğinde sadece kafamı salladim içimden konuşmak veya bir şey yapmak gelmiyordu

Abim taburcu işlemlerini halletmiş ve hastahaneden çıkmıştık otoparkta ilerliyorduk biraz yurudukten sonra biz bizi bekleyen şöför ve arabanın yanına geldik yanımdaki abime dönüp sarıldım o da bana kollarını sarıp saçlarıma öpücükler kondurduktan sonra ayrıldık
"Üzülmek yok güzelim halledeceğiz" dedi ve az önce öptüğü saçlarımı karıştırdı sadece buruk bir tebessümle karşılık verdim ona daha sonra merte döndüm o hiç beklemeden bana sarıldı ve "Üzülme kardeşim bununda üstesinden geleceğiz beraber" dedi ona da aynı şekilde cevap verdikten sonra öykü hanim ve canla birlikte arabaya bindik araba ilerlerken can
"Saye iyi misin?" Dediğinde ona sadece kafamı sallamakla yetindim içimden hiç bir şey gelmiyordu sanki yaşadıklarım yeni gelmişti aklıma yolculuğun daha sonrası sessiz geçti kimse konuşmadı

Eve gelince beraber salona geçtik salonda mehmet bey onur ve poyraz vardı Mehmet bey dirseklerini dizlerine koymuş başını elleri arasına almış ve yere bakıp bir şeyler düşünüyordu sanırım hiç onları çekecek halim yoktu
"Ben odama gidiyorum yemek yemek istemiyorum biraz dinlenmek istiyorum beni çağirmazsaniz sevinirim" diyerek tam arkamı dönmüş çıkıyordum ki mehmet beyin sesini duydum
"Kızım ba-" dediğinde arkamı döndüm ve "şimdi değil mehmet bey" diyerek tekrar arkamı döndüğüm sırada onurun sesini duydum "ikinci haftadan ne olduğunu belli ediyorsun, çabuk renk veriyorsun aptal" dediğinde derin bir nefes alıp onura döndüm şuan onunla uğraşmak istemiyordum
"Seninle ve salak düşüncelerinle ilgilenmiyorum onur seninle hiç ugraşasım yok şuan bu yüzden işine bak ve bu gün bana karışma olur mu? Anlaştığımıza sevindim" diyerek kimsenin konuşmasına fırsat vermeden odama çıktım...

Selaaaam nasılsınız gerçekten şimdi bölüm alabildim ramazan olduğundan daha da zorlanıyorum artık ama dediğim gibi bıraktım diyene kadar devam bu arada herkse hayırlı ramazanlaar ve bir soru bölüm nasıldı sizce?
Her neyse oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum görüşürüzzz 🏃‍♀️🏃‍♀️🏃‍♀️

AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin