Yavaş yavaş gözlerimi açtım dün ağaldığımdan dolayı biraz ağrıyorlardı ama dert değildi geçerdi yatağımdan kalkarak dün akşam kilitledigim kapıyı açtım ve kimse görmez diye umut ederek lavobaya girdim lavobada işimi bitirip kapıyı açtım ve kafamı uzatarak koridora baktım kimse yoktu tekrar koşarak odama geçtim kimse ile görüşmek istemiyordum en azından şimdilik telefonumu elime alarak saate baktım mertten ve abimden bir sürü arama ve mesaj vardı ama önemsemeden saate baktım saat daha sabahın 5ydi normalde kalkmama 2 saat vardı ayrica okulda vardı bu gün evet bazı şeyler istediğim gibi gitmemiş olabilirdi ama bu odama kapanıp hayatımı durduracagim anlamına gelmezdi sadece bir süre evdekilerle ve abimle konuşmayacaktım en azından Kendimi hazır hissedene kadar tekrar yatağıma yatarak gözlerimi kapattım ama uyumuş değildim bundan sonra ne yapacağımı düşünüyordum tabiiki de bundan önce ne yapıyorsam onu yapacaktım odamın kapısı açıldığında kaşlarım çatıldı ama gözlerimi açmadım kimseyle konuşmak istemiyordum gelen kişi yatağımın baş ucuna çömeldi ve saçlarımı okşamaya başladı daha sonra konuşması ile kim olduğunu anladım mehmet beydi
"Güzel kızım özür dilerim seni daha önce bulamadığım için çok özür dilerim keşke keşke daha önce bulsaydım seni ama bundan sonra sana söz veriyorum sana çok güzel bir baba olacağım yaşayamadığın çocukluğunu yaşatacağım güzel kızım umarım bizi affedersin aren çok pişman gece odasının önünden geçerken hıçkırıklarını duydum ağlıyordu umarım onu da affedersin güzel kızım hepimiz çok üzgünüz" diyerek ellerini saçlarımdan çekti ve gitti kapı sesini duyar duymaz yatakta oturur hale geldim duyduklarım beni saşırtmıstı aren pişmanmiydi pişman olsa ne fark ederdi ki iş işten geçmişti bile bana öyle davranmayan önce düşünmeleri gerekiyordu bu şoktan sonra uyuyamazdım yavaş yavaş yatağımdan kalktım ve adını duyduğum ama hiç görmediğim terasa çıkmak için merdivenleri çıktım son merdiveni de çıktıktan sonra karşımda sadece 1 kapı vardı sanırım teras burasiydi kapıyı açarak içeri baktım evet burası kesinlikle terasti içeri girdim ama terasta tek değildim mehmet beyin dediğini doğrulayan kan çanağına dönmüş gözleri ile aren de buradaydı gerçekten ağlamış olamazdı demek isterdim ama kafasını kaldırıp bana baktığında bu dusuncelerim tamamen silindi çünkü hala ağlıyordu aldırmadan yavaş adımlarla arenin yanındaki boş yere oturdum ikimizde sadece gökyüzüne bakıyorduk arenin iç çekisleri geliyordu kulağıma ama hiç bir şey yapmıyordum
"Saye" arenin sesini duyunca kaşlarım çatıldı ama duymamış gibi yaptım önceden nasılsa şimdi de öyleydi
"Saye bak bir dinl-" derken sözünü kestim
"Ne kadar pişman olduğunu mu dinleyeyim ya da asla dilemeyin dediğim özürünü mü?" Dediğimde kafasını yere eğdi ve konusmaya başladı
"Haklısın...ama sen dinlemesen de anlatacağım bir gün odamda tek başıma takılıyordum evde kimse yoktu sonra birden kapı açıldı babamın getirdiği kizalardan biriydi tabi ajandı üzerime yürüdü kaçmaya çalıştım üzerime yürüdü en son köşeye sıkıştım üstünü başını çıkarmaya başladı o kız beni istemediğim şeyler yapmaya zorladı bana tecavüz etmeye kalktı bağırdım yardım istedim ama nafile sonra abim girdi odaya...onur abim o aldı kızı üstümden 14 yaşimdaydım tabi o kızda benim yaşımsaydı ama insan kötü doğduğu zaman yaş fark etmiyordu ve bu olay gibi daha bir çok olay yaşadık zordu sana böyle yaklaşmayın sebebi de buydu zaten kendimi korumaliydim herkese karşı yine başıma böyle şeyler gelecek diye korkuyordum aslında ben...ben böyle sert biri değilim böyle iğrenç biri değilim sadece sadece kendimi koruyabilmemin yolunun bu olduğunu düşündüm ve sen geldiğinden beri böyle yaşıyorum canın yaşı bize oranla daha küçük olduğu için çoğu şeyi hatırlamıyor bu yüzden sana yakın davranıyor ama ben ve abilerim her şeyi hatırlıyoruz ayrıca abilerim de böyle kötü insanlar değil onur abim her zaman soğuk ve sert birisi ama asla bir kadının namusuna dil uzatacak kadar kötü birisi de değil bu bizim kendimizi koruma biçimimiz aslında poyraz abimde çok eğlenceli deli dolu barış abim ise yufka yürekli sevgi dolu bir adam ama kendimizi korumak için bu şekilde davranıyoruz" diyerek titrek bir nefes aldı anlatırken ağlıyordu ama tek ağlayan o değildi bende ağlıyordum tecavüze tacize ugramanin yaşı yeri cinsiyeti yoktu erkek ve ya kız herkesin başına gelebilirdi yaşamıştım biliyordum ve onu çok iyi anliyordum herkes benim gibi olmak zorunda değildi herkesin bir kendini koruma şekli vardı ben konuşmamayı tercih ederdim onlar ise bu yolu ama kalbim hala kırıktı ve canım yanıyordu bu yüzden onları affetmem mümkün değildi en azından kırıklığım geçene kadar ve kırıklığımın geçeceğini düşünmüyordum ama bunu zaman gösterecekti
"Seni çok iyi anlıyorum senin adına üzgünüm aren bu işin yeri yaşı cinsiyeti yok herkesin başına gelebilir ayrıca herkesin kendini koruma yönü farklı benimki konuşmamak sizinki ise bu bunun için sizi suclayamam ama kırık kalbime rağmen sizi affedemem bunu da bir nevi kendini koruma yöntemi olarak düşün kalbim kırikken sizi affedemem ama kalbimin kırıklığının da geçeceğini sanmıyorum yani sizi affedecegimi düşünmüyorum bu yüzden zamana biraklım" diyerek iki kere yavaşca omuzuna vurdum ve olduğum yerden kalkıp kapiya ilerledim tam kapinin önüne geldigimde arenin sesini duymam ile durdum
"Eğer...eğer kabının kırıklığını onarirsak bizi...bizi affeder misin?" Dedi onarabilecekleri bir şey olduğunu sanmiyordum ama eğer başarılarsa neden olmasın ki arkamı döndüm ve arene gülümsedim
"Başarırsanız neden olmasın" dedim ve tekrar önüme dönerek terastan çıktım onlara kızgın değildim bende olsam bende kendimi korumak için aynısını yapardım ama onlara kırgındım imkansız bir şeydi ama belki kırgınlığım bur gün geçerse onları affedebilirdim bu dünya da sadece kötü şeyler yaşayan ben değildim onlarda kötü seyler yaşamışlardı acı çekmislerdi ve acının büyüğü küçüğü olmazdı işte bu yüzden onlara olan kızgınlığım arenin anlattıklarına ağlarken akan göz yaşlarım ile beraber gitmişti belki bu konuşmadan sonra onlara eskisi gibi davranmayacaktım yani kızgın olmayacaktım ama yakın da olmayacaktım kalbimin kırıklığı geçmediği sürece ve bu imkansızdı...Okul saati gelmek üzereydi hazırlanmış ve kahvaltıya iniyordum yemek odasına girdiğimde kimseden ses çıkmıyordu herkes durgundu her zamanki yerime oturdum ve sessizce kahvaltımı yapmaya başladım diğerleri gibi daha sonra her gün ki gibi tek başıma okula gitmek üzere evden çıktım sınıfın kapısına geldiğimde içeri girdim ve yerime ilerledim mert gelmişti beni görünce ayağa kalktı ve yerime geçmem için yol açtı yerime geçtim daha sonra mert bana döndü ve konuştu
"İyi misin?" Her şeye rağmen galiba iyiydim kendimi kötü hissetmiyordum sadece üzerimdeki ağırlığa yüke birde onların yaşadıklarını bilmem vardı onlar için de üzülüyordum gülümsedim
"İyiyim" dediğimde mert bana sarıldı
"Emin misin? Saye" diye sordu
"Eminin belki de söylemem gerekiyordu üzerimden yük kalktı rahatladım" diye konuştum mert benden ayrılırken konuştu
"Bulut abi çok kötü durumdaydı kendini suçlu hissediyor" dedi abim ile şimdilik konuşmak istemiyordum zamanı geldiğinde arayacaktım
"Zamanı geldiğinde arayacağım onu sadece biraz kafamı dinlemek istiyorum ona söyler misin?" Dedim gülümsedi
"Tamam ben söylerim merak etme" dedi o sırada sınıftan içeri uras girdi onunla göz göze geldik ama o hemen gözlerini kaçırıp gitti ardından yiğit geldi sınıfa ve bizim masaya yanaştı
"Oooo naber saye" diye sordu enerjisi yerindeydi her zamanki gibi
"İyiyim yiğit sen?" Diye sordum
"Ben iyiymde arkadaşın kim?" Dediğinde kaşlarımı kaldırdım şimdi belli oluyordu urasın buraya bakması
"Mert en yakın arkadaşım diğer lisemde beraber oluyorduk ben buraya geçince o da geldi" dediğimde merte elini uzattı
"Yiğit" dedi mertte yiğidin elini sıkarak konuştu
"Mert bende" dedi o sırada içeri hoca girdi yiğit yerine geçerken bizde mertle hocaya döndük3.dersteydik ama çok sıkılmıştım ve yapacak hiç bir şey yoktu zil çalsın diye dua ederken sınıfın kapısı çalındı işte beni kurtaracak kişi diye düşünürken içeri nobetci girdi
"Hocam saye keskin ve aren keskin müdür cağıriyor" derken bütün gözler bizim üstümüze dönmüştü ama daha ben bile ne bok yediğimizi bilmiyordum en saçma şey ise aren ile beni birlikte çağırmasıydıSelaaaam ben geldim nasılsıniz?? Biraz uzun zaman oldu ama olsun bölüm nasıldı?? Her neyse bir daha ki bölüm görüşürüzzz 🏃♀️🏃♀️🏃♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ailem
General Fictionsaye'nin bir gün ailesi sandığı insanlar aslında gerçek ailesi değilse? ve gerçek ailesi onu almak istiyorsa? peki saye'nin bi ikizi kardeşi ve abileri varsa? abileri ikizi ve kardeşi ile saye anlaşabilecek mi? saye eski ailesinde neler yaşadı? saye...