Öncelikle herkese merhaba :)
Bir önceki bölümü Akın'ın ağzından yazdığımdan pek fazla olaya ve duyguya yer vermedim.
Bu bölüm Almira'nın ağzından ve biraz da uzun. Keyifli okumalar :)
Almira'dan,
1 ay önce gerçekleşmemiş bir turnuvanın verdiği üzüntüyle ortalıkta dolaşırken şimdi doğum günümün olmasının verdiği mutlulukla gözümü açıyorum.
Şu geçen 1 ayda hayatımda öyle büyük değişiklikler oldu ki nereden düşünmeye başlasam bilemiyorum.
Saatin uyanmak için daha erken olduğunu fark edince kafamı tavana dikip düşünmeye koyuldum.
Sahi ne çok şey olmuştu öyle. Öncelikle turnuvaya çıkamayışımız. Ardından Esra'nın turnuvanın iptal olduğunu öğrenince ağlaması. Benim Sami hocayla tartışmalarım... Sıla ve Selen'in gıcık gıcık hareketleri. Ardından iyi davranmaya başlamaları. Simay'ın sevgilisinden ayrılması. Veysel'le aramızın çok iyi olması. Okulların başlaması. Dershaneden arkadaşım Cansu'nun bizim okula kaydını aldırması. Ufuk'un attığı anlamsızca mesajlar. Ve daha bir çoğu. Ama en önemlisi Ege'ye Akın'ı sevdiğimi söylememdi galiba. Evet evet en önemlisi buydu kesinlikle.
O günü başa saracak olursak ani bir kararla Ege'yi aramıştım. Ege demiştim en ciddi halimle.
Sonra "Ben çok kötüyüm" diyip ağlamaya başlamıştım. Bir çocuk için hatta aramda ufacık bir şeyin bile olmadığı bir çocuk için ilk defa ağlamıştım birinin şahitliğinde. Ağlamayı kesip konuşmaya devam etmiştim.
"Sana güvenebilir miyim?"
"Kızım deli etmesene insanı."
"Söyleyemiyorum."
"Neden?"
"Korkuyorum çünkü. En özgüvenli halimle aramıştım seni ama olmuyor anlıyor musun. Ah neyse ben kapatıyorum telefonu."
"Korktuğun ne?"
"Güvenimi boşa çıkarman."
"Ayıp ediyorsun ama ne zaman öyle bir şey yaptım sana karşı?"
"Hiç... Hiç yapmadın. Ama..."
Sözümü kesip "Ee o zaman?" diye sordu.
"İyi, dinle o zaman anlatıyorum."
"Bekliyorum."
"Hani senin bir arkadaşın var ya?"
"Hangi arkadaşım?"
"Yakışıklı olan?"
"Arkadaşlarımın hepsi yakışıklı."
"Dalga geçme kimden bahsettiğimi anladın sen."
"Hayır. Gerçekten anlamadım ismi yok mu bu arkadaşımın?"
"Yok..." Söyleyip söylememekte emin miyim diye sorguladım kendimi. Evet emindim. Söyleyecektim.
"Akın." dedim çok geçmeden.
"Aşık mı oldu benim cadım?"
"Hayır aşk değil, kesinlikle değil, bilmiyorum, kahretsin. Ne hissettiğimi bilmiyorum."
"Ne zamandır var böyle bir şey? Yani ağladığına göre iş ciddi."
"Yaklaşık 3 ay."
"Ve bunca zamandır o kadar konuşmamıza rağmen söylemedin."