13.BÖLÜM

6 1 0
                                    

(Emily)

Antrenman salonundaydım. Elimdeki oku çektim ve yay gerildi. Oku bıraktığımda hedefte on ikiye saplandı.

-Tebrikler.

Kimin geldiğini anlamak için arkamı dönmeme gerek yoktu.

-Teşekkürler.

Dylan gülümseyerek yanıma geldi. Bir süre sessizce ok atmaya devam ettim.

-...Anlattı değil mi?

-Onu suçlama, zorladım.

Ok kırmızı noktanın dışındaki mavi halkaya saplandı.

-Eee?

-Ne "Eee"?

-Ne düşünüyorsun?

-Gerekeni yaptım.

-Peki Rick'i öldürmem?

-Yeteneksiz bir aceminin ölümü yüzünden usta bir suikastçı olan Baykuş ile aramı bozmayı düşünmüyorum. 

-Okları ve yayı yerine koydum.

-Mantıklı bir insansın.

-Teşekkür ederim.

Bir süre sessizce bakıştık ve en sonunda bir şey söylemek için ağzını açtı. Bir iki saniye sonra vazgeçmiş gibi ağzını kapattı. Arkasını dönüp giderken söyledi.

-Sam seni arıyor.

Dylan çıktığında omuzlarımı esnettim ve Sam'i bulmak için odadan çıktım. Bir kaç odayı geçtikten sonra meşe kapının önünde durdum. Dörtlü kalının odalardan biriydi, aynı zamanda Sam'de burada kalıyordu. Kapıyı çaldıktan kısa süre sonra kapı gıcırdayarak açıldı. Açan kişi iri yarı ve top sakallı bir adamdı.

-Evet?

-Sam içeride mi?

Adam arkasını dönüp bağırdı.

-Sam! Şu yeni kadın seni soruyor.

Adam gitti ve kısa süre sonra Sam geldi. Kollarmı kavuşturmayı kesip cebime soktum.

-Beni arıyormuşsun?

-Evet, dışarıda konuşalım mı?

-Hm hm.

Sam kapıyı kapattı. Koridorda ilerlerken teklif etti.

-Şehre inmek ister misin?

-Neden olmasın?

Kilisenin arkasında bağlı olan atların yanına gittik.

-Şu üç at hariç hepsi sahipli.

Gösterdiği atların yanına gittim.

-Biri kahverengi, biri siyah biride beyazdı. Kahverengi olanı okşadım.

-Ölecek.

Kendi atını hazırlayan Sam bana döndü.

-Ne?

-Bu at ölecek.

-Nereden biliyorsun?

Omuz silktim.

-Yelesindeki saçlar dökülüyor ve gözleri oldukça kanlanmış.

siyah ata bir eyer taktım ve bindim. Sam de kendi atına bindiğinde şehre doğru tempolu bir şekilde yol almaya başladık. Yeni açılmış bir bardaydık. İçeride yaklaşık on kişi vardı ve içeride canlı gruptan gelen müzik dışında pek ses yoktu. İki kişilik bir masaya oturduk. Gelen beyaz elbiseli ve siyah önlüklü kadın gülümsedi.

-Hoş geldiniz. Ne sipariş etmek istersiniz?

-Bir büyük bira.

Kadın defterine not aldı.

-Peki siz beyefendi.

-Bana da bir bardak bira.

Kadın gülümseyerek gittiğinde bacak bacak üstüne atıp arkama yaslandım. Sam biraz gergin gibiydi. 

-Sorun ne?

-Ha?

-Huzursuzsun, ne oldu?

Her gergin olduğunda yaptığı gibi boynunu kaşıdı.

-Görevden döndüğümüzde Dylan beni yanına çağırdı...

Biralar masaya kondu.

-Evet?

-En başta sadece klasik sorular sordu ama daha sonra-

-Her şeyi anlattın.

Başımı eğdi.

-Çok özür dilerim. Kulağa bahane gibi gelebilir ama Dylan oldukça ürkütücü ve-

-Anladım.

Birayı kafama diktim ve bitmiş bardağı masaya vurdum. Sessiz barda benim yaptığım ses dikkat çekti.

-Dylan seni tehdit ederek konuşturduğunu söyledi.

-Evet. Biliyorum bir suikastçı olarak bu tehtide-

-Dylan nasıl biri?

-Anlayamadım?

-Dylan...onun hakkında ne biliyorsun?

Bir kaç saniye düşündü.

-Aslında pek bir şey bilmiyorum.

-Ama o bizim hakkımızda kimsenin bilmediği şeyleri biliyor değil mi?

Omuzları kasıldı. Evet, Dylan Sam hakkında da bir şeyler biliyordu.

-Hakkında hiç bir şey bilmediğimiz birine neden güveneceğiz?

Düşündü lakin bir cevap veremedi. Tam sözüme devam edecekken bara bir şövalye bir de haberci girdi. Şövalye kalkanına vurduğunda  bardaki herkes sustu.

-Kraliyet ordusunun bir askeri olan Jason North ve kızı Sarah North bu sabah erken saatlerde olduğu tahmin edilen bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Tüm halkı bir demet lavanta ile cenazeye bekliyoruz.

İki adamda çıktığında  kalabalık hiç bir şey yokmuş gibi devam etti. Anlaşılan bir şövalyenin ölümü kimsenin umurunda değildi. Sam'e döndüm. Benim karşımda hala gergindi. Gülme isteğimi bastıramadığımda dudaklarımın kenarı yukarı kıvrıldı.

-Seni affedeceğim lakin bir şartım var.

-Tabi, ne olursa.

Affedilmeye oldukça hevesliydi.

Sam önündeki bardağı aldım ve içmeden önce söyledim.

-Hesap senden.

SAELAND'IN GÖLGELERİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin