SAKAR

16.Bölüm

Birisi tarafından aniden omzuna atılınca içimden kısa bi sövme seneryosu okudum

Nefesimi düzenli tutmaya çalışıyodum elimden geldikçe, bi tane arabanın cam kenarına yüzüm görükmicek şekilde bindimde herkezin binmesini beklemeye başladım

Antalya'yı avcumun içi gibi bilirdim galiba bu yüzden biraz rahattım

Arabaya herkez binmiş olmalıki araba hareket etmeye başladı, onların farketmiceği şekilde tek gözümü açıp yolu izlemeye başladı

30 Dk sonra

Hiç kimsenin gelmediği dipsiz bucaksız bi ormana gelmiştik, burayı çok iyi bildiğim söylenemezdi aslında ama akıllılar beni 1 ay önceki silah alımı için ticaret yapılan yere getirmişti

Kısacası kaçacak kadar biliyodum, araba durunca açık olan gözümüde kapatıp beklemeye başladım

Dışardan konuşma sesleri geliyodu, ama nedediklerini anlayamıyodum, oğlum keşke heryerde kulağım olsaydı yahu

Bi süre sonra arabanın kapısı pat diye açılınca yere yapışmam bir oldu, bi anda yerden kalkıp

"Yahu siz salakmısınız kapı aniden açılırı" diye bağırdımda hepsi şokla bana bakıyodu

Bi anda bana yumruğunu indiriceğinde hızlıca yere eğilip ayanı çekerek yere düşmesini sağladım, diğerleride üstüme doğru gelmeye başlamıştı

Belimde uyuşturucu silahım vardı ama yedek uyuşturucu iğneleri yoktu ve ben onu kaçarken kullanıcaktım

O yüzden şuanlık dövüşerek halledicektim

Ya Allah ya Bismillah

20 dk sonra

Kantee içinde kalmıştım adamlar 4 kişiydi ama kolay kolay bayılmıyolardı tabi iyi yönden bakalım onlar 1 tanecik kişiye karşı koyayamamıştı dilmi

Etrafıma baktığımda boş bi araziydi burası, ilerde kocaman bi köşk vardı ama galiba çünkü burdan bile görüküyodu

E bunada iyi yönden bakalım kirli bi depoya değil kendi evim gibi rahat kalabilceğim biyere gidicektim

"Gösteri bittiyse artık gidelim" arkamda duyduğum sesle bi an olduğum yerde kaldım

Dostum bunlar kaç kişi böyle

Derin bi nefes alıp yavaş bi şekilde arkamı döndüm bu oydu katilimdi, Siyahla gri arası gözleri ve üstüne giyduği siyah takım insana yutkunma ihtiyacı getiriyordu

Yakından dahamı yakışıklıydı bu adam, aklıma gelen şeyle bi kaç defe gözlerimi kırpıştırdım

Sahiden insan katiline aşık olur muydu

Hayır böyle bişey olamazdı, tamam belki biraz hoşlanmış olabilirdim ama birazcık dahası yoktu

Evlilik teklifi edekmi

Pakize saçmalama!!!!

Sadece 1 kaç gün misafirleri olabilirdim aslında öyle dilmi "Hadi gidelim" dedimde gözlerinden bi an şaşkınlık geçsede yerini şüpheye bırakması çok sürmemişti

"Kızı alın"

40 dk sonra

Allah belamı versin, leş gibi bi Bodrum'a kapatılmıştım, burdan biran önce kaçmalıydım aşık olup mam mal hareketler edemezdim

Hem benimki sadece küçük bi hoşlantıydı, kapı aniden açılınca o tarafa döndüm

Oydu

"Yukarı gel" sahi bu nefretle bakan gözler bana aşkla bakarmıydı, siktir ben ne düşünüyorum

Hızlıca onun arkasından koşarak yanıma vardığımda merdivenlerden çıkıyodu

Bu evde asansör filan yokmuydu yahu şuan 3'üncü kata çıkmıştık ve ben nefes nefeseydim

Bi odadan içeri girdiğimde buranın çalışma odası olduğu her halinden belliydi

Geniş ve ferahtı hatta karşımdaki duvar komple camdan oluşuyodu ve manzara cidden efsaneydi

Camın önündeki karşılıklı oturmak için konulan deri koltuklardan birine oturduğunda bende karşısındaki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attım

O manzaraya bakıyodu ben ona güldüm, sahi onun yüküde çok ağırdı değilmi

"Mammun'musun" diye bana sesinden nefret akıcak şekilde konuştunda tek kaşını kaldırıp ona baktım

"Neyden bahsediyosun" dedimde ağır bi şekilde bana doğru döndü

"Eğer sen doğmasaydın bunların hiç biri olmazdı" diyerek alayla güldü ve konuşmaya devam etti

"Ama merak etme yakında olman gereken yere kavuşucaksın" dedinde içime bı ağırlık çöktü

Ölücem için dildi bu ağırlık

Cidden katilimden hoşlandığım içindi, salak ben  hoşlancak birisinimi bulamamıştım

"Umarım ben seni ellemeden geberip gidersin" diye mıraldandığında tekrar güldüm

"Benim temellimde o yönden zaten" dedimde biran gözlerinden afallama geçsede tekrar eski ifadesiz haline bürünmesi çok sürmedi

15 dk sonra

Allah belamı vermesini o adam tarafından kandırılıp zorla bu odaya tekrar dönmüştüm

Aklıma Pamirgil geldi, ulan bunlar beni unutmuşmuydu yoksa, neden olmasın zaten işlerine gelirdi

Ya Sedat baba, ulan adam daha yeni Amerika'dan döndü vede büyük ihtimalle döndüğü gibide beni aramaya başlamıştı

Anlaşılan iş başa düşmüştü, yani ben kendimi kendim kaçırıcaktım ah ne eylenceli ama

Kapıya doğru yaklaşıp bağırmaya başladım "Açın lağaboya gidicem...Orda birisi yokmu bak buraya salıveririm: diye bağırırken aniden kapının açılmasıyla yere yapışmam bir olmuştu

Hızlıca ayağa kalkıp kapıyı açan adama öldürücü bakışlar atmaya başladım "Bi sıkıntımı var hanımefemdi"dedinde sabrım taşmak üzereydi

"Ben burda sabahtan beri ne diye bağırıyorum, lağaboya götür beni" dedimde tereddütle etrafına bakıp biraz düşünsede en sonunda onaylar biçimde kafasını sallayıp önüne geçmemi rica etmişti

Salak ha önden bayıltmışım ha arkadan demi, koridorun sonunda bi kaç koruma daha vardı sabahleyin yani korudoru geçip öyle bayıltmalıydım

Tüm uyuşturucu iğnelerimi harcamak istemiyodum, koridorum sonuna geldiğimizde diğer korumalar şüpheyle bize bakıyodu