24.Bölüm

7.6K 471 68
                                    

Şuanda odanın içindeki herkez dehşete düşmüş gibi birşeye bakıyordu ben Cengaver'e, Cengaver peruğa, Azad'da kahve bardağıyla bakışıyordu

Cengaver bianda bana bakınca gülümsemeye çalışarak "E nasılsın uzun zamandır görüşmüyorduk" dediğimde büyük bi sinirle "Sen ölmemişmiydin" dediğinde derin bi nefes bırakık

"Körmüsün, ölmemişim işte" dediğimde sinir krizi geçiriyor gibi bir hali vardı.

1 saat sonra;

Daha yeni yeni şoktan çıkmışlardı ve Cengaver odanın içinde deli danalar gibi dönüp duruyordu

Azad'sa hayla bana bakıyodu, kulağına eğilip "Sence nolucak" dediğimde derin bi nefes bırakıp "Bütün Merdenoğulları intikam alındı diye 40 gün 40 gece kutlama yaptı gerisini sen düşün" dediğinde sırıtarak

"Desene, ismini bile bilmediğim insanlar benden nefret ediyor" dediğimde kınarcasına  başını salladı

Cengaver bianda bana bakıp "Hemen Mardini terk ediyosun vede bidaha bu topraklara adım bile atmıcaksın, eğer bidaha seni görürsen direk orda vururum" dediğinde güldüm

"Hehe aynen" deyip kapıdan çıkıcakken bianda kolumu tutup "Kimliğini ver" dediğinde kaşlarımı çattım

"Hayatta vermem" dediğimde sinirle gülüp "Eğer ölmek istemiyorsan kimliğini ver" dediğinde bu sefer ben sinirden gülüyodum

Bu adam malmıydı yeni bi sahte kimlik çıkartabilirdim

Sinirle soluğumu verip çantamdan çıkardığım kimliği ina veridim vede hızlıca ilerlemeye başladığımda arkamdan son duyduğum sözler "1 satin var Mardin'i terk etmek için"

5 saat sonra:

Belim çıkmıştı, sabahtan beri bi sahte kimlik alabilmek için ordan oraya koşturmuş durmuştum, ama bu kadar koşturmam kendimi gerçek bir türk vatandaşı kimliğine sahipmiş gibi gözükmeme neden olmuştu

Şimdiyese ayağımı koltuğa uzatmış keyif yapıyordu, saate baktığımda daha 8'e yeni yeni geliyodu

Bugün biyolojikler yemek vericekti, çünkü bugünün tarihi benim ölüm yıl dönümündü

Sahte kimliğimde ise 20 yaşına adım atalı 4,5 gün olduğunu gösteriyodu.

1 saat sonra:

Motorumu parkedip karşımda kocaman alana kurulmuş sofralara baktım, bütün masalar doluydu

Etraf çok kalabalıktı ama çok dikkat çeken bişey vardı, 2 çizgi. Aralar8nda mesafe olucak şekilde düzineleece masa

Yaklaşmaya başladıkça gördüğüm şeylerle gözlerim irice açıldı, Merdenoğulları ve Türk oğulları

Karşılıklıydı

Bi taraf acısını

Bi taraf mutluluğunu paylaşıyodu...

2 tarafada acıyı ve mutluluğu ben vermişi

Yavaş adımlarla en baştaki masaya doğru adımlamaya başladım, yaklaştıkça gördüğüm kişiler gülümsememi büyütüyordu

Bizimkiler

Sedat baba

Ailem

Hepsi burdaydı, tek eksik bendim. Ben o tarafa giderken çocukların başka bi tarafa gittiğini farkedince bende arkalarından onları takip etmeye başladım.

Geldikleri yere baktığımda etrafı çiçeklerle kaplı bi çadırvana oturmuşlardı

"Hayla inanamıyorum, sanki gelip bianda 'ölmedim size şaka yaptım'dicek gibi geliyor" deyen ses Deren'e aitti, gülümsedim. Demekki hayla unutulmamıştım

Önceki günler gittiğimde hiç seslerini duyucak kadar yakınlaşmamıştım, seslerini bile özlemiştim

"Şuan öyle bişey yapsa ilk önce evire çevire döver sonrada sımsıkı sarılır bidaha bırakmazdım" Eren'in bunu demesiyle gülümsemem arttı

Bu sefer Atalay konuşmuştu "Bende oturcağı klozete yapıştırıcı dökerdim" dediğinde Ecrin gülerek

"Hatırlatırım 2 sene önce sırf su şakası yaptın diye şişeyi yedirtmişti ama senin aklın hayla başına gelmemiş" dediğinde kahkaha atmamak için dudaklarımı ıssırdım

Bian onları ne kadar özlediğimi farkettin

Gitsemiydim

Yada selam götler diye üstlerine atlasam?

Ben ne kadar gitmek iatemesemde ayaklarım onlara doğru gitmeye başlamıştı, onların yanına geldiğimde
Eren kaslarını çatıp

"Bi sıkıntımı var" diye sorduğunda biğazımı temizleyerek, güldüm

"Delimisin ne diye gülüyosun kardeş" diye Ayaz konuştuğunda hızlıca koşarak kendimi koltuğa atıp "Canım oturmak istedi gardaş" dediğinde bianda Ayazın gelip yüzüme yumruk atmasıyla kafam arkaya gitmiş, perukta yeri boylamıştı

Bianda etrafımdaki bütün sesler kesildi, başımı kaldırıp "Allahtan bi oturalım dedik kardeş" diye konuştuğumda aklıma geken şeyle bende olduğum yerde kalakaldım

Peruğummu düşmüştü?!?!

Elim hızlıca kafamı buldu "Peruğum" diye mırıldandığımda Atalayın "Hortlak var"diyerek bianda bayılması bir olmuştu

Ecrin kekeleyerek "S sen yaşı-" cümlesini bitirmesine engel olan şey onunda bayılmasıydı gözlerimi Derene çevirdiğimde "Hortlak" diyip onunda bayılması bir olmuştu

Başımı Ayaz'a çevirdiğimde eli havada şokla bana bakıyodu, bu seferde başımı Erene çevirdim ağzı açık bi halde gözünü bile kırpmadan bana bakıyodu

Kaşlarımı çatıp "Yaptını beyendinmi"diye sorduğumda yere yapışması bir olmuştu

Yüzümü Eren'e çevirdiğimde onunda bayıldını farkettim "Hadi ama" diye sızlanarak yerden peruğumu aldım

Peruğa bakarak "Bida bu şeyi sağlam takıcam" diye söylenerek peruğu kafama geçirdim

Tam çalıların arasından tekrar çıkıcakken yerde bayılmış halde yatan Sedat babayı görmem bir oldu

"Siktir ama ya" diye küfürleri art arda sayarak yere eğildim, 5,6 dakikaya uyanırlardı gitsem iyi olucaktı

Geldiğim yerden yaylana yaylana gidip tekrardan yerime oturdum ve etrafımı izlemeye başladım o sırada gözüm kara gözlere denk geldi

Cengaver

Habeş maymunu Cengaver

Yaptığım benzetme karşısında yüzümde bi sırıtış oluştu, o sırada çıkan seslerden dolayı yan tarafıma baktığımda bizim çocukların buraya doğru koşarak geldiğini gördüm

Onlarda beni farkettiklerinde öylece oldukları yerde kaldılar, bakışmamızı bölen şey askeri ordu sesleriydi

Herkez başını o tarafa doğru çevirdiğinde arabadan bi çavuş inip

"Bartu Karaca kim" diye soran çavuşa bakıp ayağa kalktım sahte kimliğimde ismim buydu

"Askerlik vaktinizin üzerinden 4 gün geçmiş, ama siz hayla teslim olmamışsınız. Sizi asker için almaya geldik" dediğinde şokla oraya bakıyodum

O sırada kulağıma Atalay'ın kahkaha sesleri geldi ama ben azım ve gözlerim kocaman açık olucak şekilde karşımdaki çavuşa bakıyodum

Sınır:300 oy

SAKAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin