Tepemdeki ışık yüzünden gözlerimi açamıyodum, yaklaşık 5 gündür hastanedeydim ama kimse uyandığımı bilmiyordu
En çok merak ettiğim şeyse beni kim hastaneye getirmişti, yada orda neden işimi bitirmemiş olmalarıydı
İlk gün uyandığımda o kadar kötüydümki kendimi yatakta dik bi hale bile getiremiyordum, ama şuan baya toplanmıştım
Az sonra biyolojiklerde gelirdi heralde, tak sıkıktı benim yanımdayken 'onun yüzünden oldu' diye saçma sapan bı konuşma geçmişti geçenlerde
Yavaşça ayağa kalktım, odada kimse yoktu büyük ihtimalle kafeye gitmişlerdi, kahve içmek için
Kapıyı sessiz olmaya dikkat ederek aralayıp kolidora baktım, bi kaç hasta ziyaretçisi dışında kimse yoktu
Kapıyı tamamen açıp çıktıktan sonra ardımdan geri kalattım
Kolidora duvarın üstünde kocaman neyin nerde olduğunu gösteren bı şablon vardı vede bu şablano göre kafe 1'inci kattaydı
Kolidorun sonundaki asansörlerin yanına doğru ilerlemeye başladım, asansörün açılma tuşuna bastığımda asansör bu katta olduğu için direk açılmıştı, asansöre binip 1'inci kat düğmesine bastım
Çok az kişi olması dikkatinden kaçmamıştı, ama büyük ihtimalle özel hastanede olduğum için böyleydi
Asansör 1'inci katta durduğunda hızlıca asansörden inip kafeye doğru ilerlemeye başladım
Ama ben yaklaştıkça barış sesleri yükseliyordu, tam elimi cebime atıp uyuşturucu iğnelerimi çıkarıcakken üstümde hastane elbisesi olduğunu hatırladım
Yavaşça kafeye doğru ilerlemeye başladım ama içerden bitek Cihanın barış sesleri geliyodu
"O kız daha fazla bizimle yaşayamaz onun yüzünden babama ölüyodu" dediğinde şokla gözlerim açıldı
Bu bahsettiği kız ben olamazdım değilmi, bikere ben 5 gündür hastane odasından dışarıya adım bile atmamıştım
O sırada devam eden bağrış sesleriyle düşüncelerimi kenara bırakıp dinlemeye devam ettim, bu sefer bağran kişi Alparslandı
"En başından beri yanımıza ailemizi dağıtması için gönderilmişti ama siz naptınız ne olduğunu bile bilmediğiniz bi kızı evinize aldınız" duyduğum cümlelerle olduğum yerde kaskatı kesilmiştim, Alperenin sesiyle tekrar dinlemeye başladım
"Ama sen naptın anne o kızı evimize soktun, ya babama bişey olsaydı o dün gece bizi tuzağa çekti bunun farkındasın değilmi!?!!" dedinde, Şerife hanımın beni savunmasını istedim, inanmamasını istedim, birisinin ilk defa bana güvenmesini 'o yapmaz' demesini bekledim
"Bilmiyorum oğlum ben nerden bile bilirim onun böyle bi insan çıkacağını" dediğinde dizlerimin üzerine düşmüştüm
Hızlıca ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı sildim hızlıca, şuan ağlayamazdım. Gülmeye çalıştım ama olmuyordu
Ben onlara nasıl bağlanmıştım böyle Pamirin sesini duyunca bi umut başımı kaldırıp o tarafa baktım
"Ona bunca zaman nasıl abla dedime inanamıyorum" dedinde kendi içinde bi küçük yıkım daha gerçekleşmişti
Ben nasıl onlara güvenirdim, her seferinde bu oluyordu. Ben onlara güveniyodum ve onlar beni yıkıyodu
Cihan'ın bana yaptıklarına rağmen ben onu bile sevmişim ya, kendime diyebilcek söz bulamıyordum
"Şu okayı baştan anlatırmısın" diye soran Burak'la başımı tekrar kaldırdım
"Bizi tuzağa çekmek için havaalanı'na gitmiş, hava alanındada zaten o sırada Merdenoğulları vardı, onlarla buluşmuş ama içerdeki tüm kamera kayıtları silinmiş, bitek giriştekiler var. Ardında önde o kız olmak üzere yola çıkmışlar. Sonrada zaten babamla yolun ortasında karşılaşmışlar ve çatışma başlamış"
Kedi neredeydi, ben kediden dolayı kaza yapmıştım, foto montaj vardı işin içinde, beni yalnız bırakmaya çalışıyorlardı, ve onlarda buna kanmıştı
Kendimi toparlanmam lazımdı, benim ne omzunda ağlayabileceğim bı annem nede saçımı okşayabilecek bi babam vardı, yavaşça ayağa kalktım
Napabilirdimki gene yalnızdım, sahi ben her zaman yalnızdım şuanın tek farkı bundan sonra hiç bi zaman bı ailemin olamayacağını bilmemdi
Kimseye güvenmemem yada alışmamam gerektiğini bilmeme rağmen ben güvenip alışmıştım, suç onların değil benimdi
Onlar bana insanlara güvenirsem ne olucağını öğretmişti, Halbuki hayat bunu benim yüzüme bi tokat gibi sürekli çarpıyordu
Neyse canları sağolsun, bide kardeş kazığı yiyelim değilmi, güldüm, gözümden süzülen yaşlara rağmen güldüm
Gülmem arttı kahkaya dönüştü, tüm biyolejikler kafenin kapısında şokla bana bakıyodu
Gülmem yavaşça soldu, ayağa kalktım.
Yüzüme küçük bi tebessüm kondurdum"Nasılsınız" dediğimde Cihan öfkeyle bağırarak "Düzgün konuş" dedi
Yüzümü havaya kaldırıp derin bi nefes aldım, kafamı şerife hanıma çevirdiğimde ilk defa bi kavgada ağlamadığını farkettim
Gözlerinde nefret vardı, Çok büyük bir nefret, güldüm herzamanki gibi güldüm
Başka yapabileceğim birşey yoktuki.
Şerife hanım bi adım öne gelerek "Evlatlarımdanda, ailemden uzak dur" diye bağırdığında şokla ona baktım
Bende onun evladı, ailesi değilmiydim yani
Değilmişim demekki, Demekki beni hiç bi zaman evladı olarak görmediği için bu kadar kolay vazgeçmişti
Gözlerimi havaya kaldırdım, ben duygusal bi insan değildim, öyle olsam bile şuan ağlayamazsın
Bian hepsine hesap verip, herşeyi anlatıp Şerife hanıma annem diye sarılmak istedim
Lakin başını eğip tekrar hepsinin gözlerinin içindeki nefreti görünce vazgeçtim.
Güldüm.
Tekrardan güldüm.
Hayatın bana götüyle gülmesine bakarak bi defa daha Güldüm
Ben güçlü bir insandım kolay kolay pes etmemiştim hiç bi zaman, hatta şuandada pes etmemiştim sadece vazgeçmiştim
Düşündümde belki ben bi aile sıcaklığını haketmiyordum.
O yüzden şuan vazgeçmek en iyisiydi
Yüzümü tekrardan anneme çevirerek konuşmaya başladım
"Umarım siz haklı çıkarsınız, şayet ben affetmeyi seven bi insan değilimdir"
Diyerek arkamı döndüm, gene tektim, Koca bi kalabalığın içinde gene yalnızdım
Aklıma çocukluğum gelince gülümsedim
Konuşmayı küçükken çok severdim, ki.se beni susturamazdı lakin bu alışkanlığım insanların beni anlamadığını anlayana dek sürmüştü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR
Pertualangan17 yıl sonra öldü diye bildikleri kızlarını bulan bi aile Önyargılı bi abiler ve Kavgacı bi kızın hikayesi