Yerde 1.90 yatan adama bakıp derin bi nefes verdim, bu iğne onu tüm gece mışıl mışıl uyutucaktı
Tam arkamı dönüp gidicekken aklıma gelen şeyle hızlıca adamım üstünü soymaya başladım
Tamda tahmin ettiğim gibi çelik yelek altındaydı, üstündeki çelik yeleği çıkartıp tişört'ümün altına giydim
Allah korusun vuruluruz filan, koşarak kolidorun dönme yeri olduğu yere geldiğimde 3 taraf vardı
Sağ, sol yada dümdüz ilerlicektim, buranın mimarı umarım yakın zamanda belasını bulurdu
Aklıma gelen şeyle gülümseyip tavana baktım, havalandırmaları umarım konforludur
Etrafıma baktığımda küçük bi sepha üzerindede papatalar vardı, normalde çiçeklerden nefret ederdim ama papatyaları çok severdim
Bu yüzden vazayu fırlatmak yerine yavaşça yere koyup, sephayı havalandırmanın tam altına olcak şekilde yerleştirdim
Sephanın üstüne çıkıp zorda olsa kendimi havalandırmanın içine attığımda burnuma pis kokulae geliyodu
Hadi ama bunlar zengin değilmiydi???
Havalandırmadan zorda olsa ışığın geldiği tarafa doğru giderken duyduğum seslerle olduğum yerde kalıp dinlemeye başladım
"BELGELER NASIL GERÇEK DEĞİL" diye bağıran ismini bilmediğim yakışıklımdı, onun söylediklerine gülmemek ićin kendimi zor tutuyorum
"EĞER İÇİNİZDEN BİRİ ONLARA ÇALIŞIYOSA KENDİNİ ÖLÜ BİLSİN" diye tekrar bağırdında yüzümü buruşturdum
Bu adamın ses tellerine nasıl zarar gelmiyo
Bı kaç şey daha söyledi ama odadan çıkmış olucakki sesi boğuk gelmişti, bı dakika bu benim yanıma gitmiş olmasın
Hızlıca ışığın geldiği tarafa doğru sürünerek ilerlemeye başladım, tam kapıdan çıkıcakken kulağıma bı kahkaha sesi geldi
Bı iş dönüyodu ama artık geri dönemezdim, rezil olurdum büyük ihtimalle
Havalandırmanın çıkışına vardığımda zorda olsa kapağını açıp kendimi dışarıya attım
Oh be dünya varmış
O koku neydi be öyle, insan azıcık temiz olur, neyse halimize şükredelim geçen sefer çöpün içine düşmüştüm yani
Etrafıma baktığımda her yer aynıydı, ve benim kuzey yönüne gitmem lazımdı eğer doğru biliyorsan anayol o tarafa daha yakındı
Yarım saattir koşuyodum zaten yakalanıcaksam her türlü yakalanıcaktım etrafıma baktığımda ağaçların üstünde bi şeyler yazdını farkettim
Dahada dikkatli baktımda tüm yazılar aynıydı, bı tane ağacın üstündeki yazıyı alıp okumaya başladım
Yazı:
Hiç kaçmıcanı zannetmiştim, sen bu notu bitirdikten sonra ailen seni bulucak zamanlamam iyidir
Ama ben onlara küçük bi sürpriz yapmak istiyorum sence nasıl fikir?
Yazıdan başımı kaldırdığımda buraya doğru gelen araba seslerini duymaya başlamıştım
Ama yazısı çok güzeldi, iyice yaklaşan araba seslerinden dolayı kafamı bottan çevirip önümdeki toprak yola bakmaya başladım
Bı kaç dakika içerisinde önümde 6 tane araba durdu, öndeki iki aracın plakasına baktığımda birinin Sedat babanın arabası oldunu farkettim
Arabadan inenlere baktımda en önde Sedat baba onun arkasında bizim aile onun arkasındaysa bizim çocuklar vardı
Bi anda hepsi durup kalbime baktımda bende oraya baktım kırmızı bı ışık vardı sesler kulağıma uğuldama olarak geliyodu
Bana olan nefretinden dolayı adamın üstünde bişey olmadını bile farketmemişti
Ona olan hoşlantı duygunun yerini nefret doldurmuştu, güldüm. Bende bunun intikamını almadan ölmezdim
Tüm herkezin gözleri dolu doluydu Sedat babayı ilk defa böyle görüyodum, tam bana doğru hateketlenmiş koşarak gelirlerken şiddetli bi ses duyuldu
Ay şuan heyecanlanmadım değil valla çok güzel bayılma taklidi yapardım, ilk önce nefesimi tuttum tam gözlerimide kapatıp kendimi yara atıcakken biri beni havada tuttu
Ağlama sesleri eşliğinde arabaya bindiğimde Cihan namkörünün sesini duydum "Üstünü çıkartın nabzı yavaş" dedinde nefesimi salıp bi anda ayağa kalktım
"SAPIK" diye bağırdımda Burak çığlık atmış diğerleri şokla bana bakıyodu, arabanın içinde Burak, Cihan, Sedat babam ve ben vardık
İlk şoktan çıkan Sedat baba oldu "Yinemi numara" diyip güldüğünde bende ona eşlik ettim diğerleri zaten şoktan çıkamamıştı ve yanlarında bu konuşmayı yapmamız onları iyice şoka sokuyodu
Bundan öncede böyle durumlar olmuştu
1 saat sonra
Herkezden ve herşeyden bıkmıştım, Sedat baba, biyolojik aileye herşeyi anlatmıştı ve hepsi şuanda Sedat babanın üstüne gidiyolardı
"YETER" diye bağırdımda herkes konuşmayı bırakıp bana doğru döndü "Cidden yeter sabahtan beri azarladınız adam beni bu işlere katmamak için her yolu denedi, burda ona akıl vermenize ihtiyacı yok onun" diye bağırdımda herkez sus pus olmuştu
İşte böyle adam ederim ben insanı
Şuanda gülmek istiyorum ama ortam çok gergin gibi duruyordu ama hayla söylemek istedim şeyler vardı ve ben kimse kırılmasın diye bunları içimde bırakamazdım
"Mesela sen -diyerek Cihanı gösterdim- buraya geldiğimden beri etmediğin hakaret kalmadı şimdi ama şimdi bianda sahiplenme moduna geçtin" diyip başımı kınarcasına sallayarak devam ettim
"Yüzündeki maskeyi çıkar artık, bugünlük yeterince iyilik meleği rolü oynadın zaten" dedimde gözlerindeki hayal kırıklığı çok bariz bi şekilde görünüyodu
Bi an fazla ileri gittim düşünüp pişman olsamda pişmanlığım çok kısa sürede geçmiş yerini sır8tma duygusu esir almıştı
Başımı Alparslan ve Alperenin olduğu tarafa çevirdim "Aynı sözler sizin içinde geçerli neyse lütfen hepiniz odamdan çıkarmısınız biraz yalnız kalıp dinlenmeye ihtiyacım var" dedimde bı kaç itiraz gelsede en sonunda hepsi çıkmıştı
Hızlıca masanın üzerindeki bilgiseyarı alıp beni kaçıran yakışıklıyı araştırmaya başladım
Kısa bi süreline beni öldü olarak göstericeklerdi o süre zarfından sonra dışarda rahatça gezebilcemi söylemişlerdi ama kuralları umurumda değildi
Hızlıca herkesi ikna edip Mardin'e gitmeliydim ama, bu kısım netti...
~~~~~~~~~~~~~~~~
Selam biliyorum uzun zamandır bölüm atmadım ama feci halde rahatsızdım, atmadım bölümlerin telefisiniyse en kısa zamanda yapıcağım
Attığım Tarih: 03.04.2023
Attığım saat: 18:30
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR
Pertualangan17 yıl sonra öldü diye bildikleri kızlarını bulan bi aile Önyargılı bi abiler ve Kavgacı bi kızın hikayesi