1-Çakmak

973 45 13
                                    

"Gel,gel,gel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gel,gel,gel. Hop dur abi dur,dur,dur"

Evin önünde duran kamyona baktım. Son araba buydu bunun içindeki kolileri de yerleştirdiğimiz de işimiz bitiyordu.

Şöför arabadan indi.

"2. Katdı dimi kardeşim."

"Evet abi ben de taşıyacağım zaaten."

Yorgunluktan pestilim çıksa da son kamyonu da boşaltmayı başarmıştık. Annem evde deli gibi temizlik yapıyor ama bir türlü istediğini elde edemiyordu.

"Çık şurdan çamaşır suyu dökücem oraya."

"Anne manyak mısın oturma odası burası."

Beni dinlemeden elindeki paspasla bir yerleri siliyor karton kolileri çekiştiriyordu.

Üstü nalyon ile örtülü koltukta ayakkabılarım ile uzanıyordum. İş bitmiş bende bitmiştim.

"Çekil ayağımın altından Ulukan."

Yattığım koltuğu çekiştirmeye çalışırken bana bağırıyordu Annem. Bu nasıl bir annelik nasıl bir ebeveynlik.

"Siksinler Ulukan'ı siksinler." Diye bağırarak kalktım.

"Hiyy terbiyesiz annenle ne biçim konuşuyorsun sen öyle." Annem yargılayan bakışları ile elini beline koymuş bana bakıyordu.

"Ana bi sal beni be bi sal."

Elimle yakamı silkerek konuştum. O da bana eli ile git işareti yapıyordu. Belli ki bana burda rahat yoktu. Kolilerin birinin üstünde duran sigara paketimi ve ceketimi alıp kendimi dışarı attım.

En azından annem temizliği bitirene kadar. Mahalleyi turlaya bilirdim.

Ellerim cebimde sonbahar rüzgarını yiyerek adımladım sokağı. Bazı balkonlarda insanlar oturuyor sohbet ediyor ya da sigara içiyordu.

Biraz tehlikeli bir yer olduğunu okumuştum buranın ama sanırım gündüzleri normal bir mahalle den farkı yoktu. Önünde geçtiğim marketleri aklıma not ettim. İlerde gördüğüm çocuk parkına doğru yürüdüm mahallenin tam girişindeydi. Mahallenin ilkokulu ise onun hemen ilerisindeydi.

Okullar açıldığı için bahçesi doluydu. Kız kardeşimi buraya yazdırmıştık burayı da aklıma not ettim. Onu her sabah okula götürmek ve okuldan almak da benim işimdi.

Parka vardığımda sadece yaşlılar vardı. Parkın etrafındaki banklarda oturuyor ya da spor aletleri ile ilgileniyorlardı.
Kaydıraklar salıncaklar ise boştu. Boş salıncaklardan birine oturdum. Kemerli çocuk salıncağı değildi o yüzden bir problem olmadan oturdum.

Ayaklarımla kendimi iterek biraz salladım. Yüzümde ki gülmseme ile biraz daha hızlandım. Bir kaç dakika sallandıktan sonra durdum. O sırada ne zaman geldiklerini bilmediğim bir keko tayfası tam karşımdaki iki bankın tepesine tünemiş bana bakıyorlardı. Kendi arlarında beni gösterek konuşuyorlardı.

Çakmağınız var mı? BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin