Bilmediğim bir adamın da dediği gibi hikayeler hep bir yere taşınma yada bir yerden ayrılma ile başlar. Onun gibi bir şeydi işte hatırlayamadım şimdi sözü.
Benim hikayem de İstanbul'dan Ankara'ya taşınmam ile başladı. İstanbulun en nezih semtinden A...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İç ses senin ben... Tekrar onun üstüne çıktığım halde ve Ziya gözünü kapatmış bir şekilde benden bir darbe beklerken. Kendimi yana attım aptal iç sesim yüzünden.
Şimdi ikimiz yeşil çimlerde yan yana nefes nefese uzanıyorduk.
"Ne. Oldu. Lan. Korktun mu?" Ziya nefesleri arasında sırıtmaya çalışarak konuşsa da o da aynı bitmişlik içindeydi.
"Sonunda bitti amk." Dedi Sinan kafamda dikilirken.
"Yarım saattir kavga ediyorsunuz topaç gibi yuvarlanıyorsunuz ayıramadık da."
Osman ve Ertem de başımızda dikiliyordu. Ziya ile yan yana yatarken başımızda dikilen adamlara baktım Osbik elleri belinde tatlı bir sinirle dururyordu. Ertem denen adam bize değil de Osbike bakıyordu Sinan ise elini bana uzatmıştı kalkmam için.
Aşşağıdan çok komiktiler. O yüzden güldüm. Ben gülünce deli mi bu der gibi baktı yukardakiler.
Yukardakiler lafı çok komik geldiği için daha çok güldüm. Başka bir gülüş daha duyunca yanıma baktım Ziya da gülüyordu. Onun güldüğünü görünce daha çok gülüp. Yukarı baktım.
"Sinan Allah'ın yanında işe mi girdin." Espirim çok komik olduğu için çok güldüm Ziya da güldü.
Sinan şaşkın bir ifade ile bana bakıyordu biraz da korkmuş.
"Aha kafayı yediler." Dedi Osmana bakıp.
"Heheheheheh yukardasınız ya aynı gökyüzünde gibisiniz." Ziya elini yukarı doğru uzattı. Ertem üstüne alınıp elini tutumak için uzatırken Ziya eli ile görünmez bir şeyi tutu.
"Yakaldım Heheheheheh." Elini bana gösterip içindeki tüğü gösterdi. Nerdeyse görünmez olan şeyi görünce aşırı şaşırmıştım.
"Aaa cennetten mi düştü bu?"
"Evet gökyüzünden geldi." Üç kişinin arasından zor gördüğümüz gök yüzü Kemal Vedat ve Hüseyinin de gelmesi ile iyice kapanmıştı.
"Ya çıkın." Desem de sayıları azalmıyor artıyordu Şimdi Tuğrul ve karısı da gelmişti.
Kadının karnı ile alttan çok komikti. O yüzden kıkırdadım Ziya'nın omzuna vurdum.
O da baktığım yere bakıp güldü.
"Galiba dayak sarhoşu olmuşlar." Dedi Hüso
"Aaa bu isim sana çok iyi oldu." Sesiz düşünüp sesli konuştuğum için bana şaşkın ve korkmuş bakmaya devam ediyorlardı.
