Madde kullanımı uyarısı.!!!
Yapman guzum bunlar pis şeyler kötü şeyler kullanmayın.
Araya final haftam girdi kusura bakmayın ಥ_ಥ
Ziya
Yıl 2018 yaz
Güneş tepede bütün Ankara'yı yakıp kavurmaya yemin etmiş gibi ışıldarken. Herkes evlerine çekilmiş bu sıcak günde asfalta yapışıp erimemek için saklanıyordu.
Ancak bu saatlerde dışarda olan birileri vardı. Sıcaktan bunalan sokak hayvanları ya da çalışmak zorunda olan modern kölelerden başka birileri.
Genç adam daha iki ay önce 18'ine girmişti.
Şimdi ise babası ile kavga ettiği için sokalarda sürtüyordu.Nedensizce çok sevdiği parka giderken buldu yine kendini. Hızla kendini parktaki büyük ağacın gölgesine attı.
Hemen yanına ise gri bir tekir kedi ilişmişti. Kedinin yüzü ise oldukça erkeksi duruyordu. Gözleri ise kendi gibi yeşildi.
Bir an kendine benzetti bu kediyi. Ve kafasını sevdi usulca. Kedi mırıldandı ve onun bacağına daha çok yaklaştı.
Onun ihtiyacı olan da bu muydu? Biraz sevgi başının okşanması.
Hayır. Sadece şımarıklık yapıyordu. Onu 7 yaşında evlatlık alan aile ona her zaman sevgilerini göstermişti. Hatta onu tam aldıkları zaman kardeşinin müjdesini almış olan aile onu geri vermemişti.
O çocuk yaşında en korktuğu şey buydu. Daha ilk defa utana sıkıla 'anne' dediği gün kadının hamile olduğu öğrenilmişti. Ve o geri verilmekte o kadar korkmuştu ki. O soğuk yurda dönmekten. Kendini yatağa atmış hasta taklidi yapmıştı. Sonuçta kimse hasta bir çocuğu gönderemezdi.
Ancak korktuğu başına gelmemiş. Hatta onu pek sevmeyen yeni babaannesi. Onu öpüp dualar etmiş.
"Allah'ım seni ailemize bereket olarak göndermiş." Diyerek yanaklarını öpmüştü.
Hatta bir ara mahallede çocuğu olmayan kişiler de o çocuğun yanına gelip kendilerine 'anne' dedirtmişti.
Çocuk yaşında bunu pek anlamasa da sonrada çok gülmüştü.
Şimdi de yanındaki kediyi sevdi. O da kedi gibiydi işte nankör bir kedi.
Geçmiş anıları zihnine akın etmeye devam etti sıcak güneşin altında.
O güne benzer bir sıcaklıktı. Okullar daha kapanmamıştı ama o zamanlar.
Hayatı beş yıldır tıkırında gidiyordu. Yeni ailesini ve kardeşini çok seviyordu. Hemde oldukça çok okuldan eve gider gitmez küçük erkek kardeşini öpüyor onunla oynunlar oynuyordu.
Kim maaşalla demediyse artık. Birinin nazarı deymiş olmalıydı mutluluğuna.
Tenefüs olmuş, sıcak okul gününde çocuklar bahçeye akın etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakmağınız var mı? BxB
ChickLitBilmediğim bir adamın da dediği gibi hikayeler hep bir yere taşınma yada bir yerden ayrılma ile başlar. Onun gibi bir şeydi işte hatırlayamadım şimdi sözü. Benim hikayem de İstanbul'dan Ankara'ya taşınmam ile başladı. İstanbulun en nezih semtinden A...