Geçen hafta babamın yaptığı rezillikten sonra mahalleye çıkmama kararı almış ama sonraki günün sabahı Aysima'yı okula götürmek için uyanmak zorunda kalmıştım.
Tabi birde daha yeni başladığım iş var ilk üç gün çok zor geçmişti sonraki boş günüm olan cuma günü ise ikinci bir iş bulmak için tekrar yollara düşmüştüm. Böylelikle bir kaç günlük iş bulmuştum şimdi sadece cumartesi günüm boştu.
Sabah Aysima'yı okula bırakır bırakmaz ceketime sarılıp durağa yürüdüm burdan yarım saat uzaklıktaydı kafe. Otobüsten inince doğruca kafeye ilerledim saat 10 da açılıyordu.
"Günaydın."
Dedim içeri girince mutfağa geçip siyah önlüğü taktım.
Ceketimi çıkardım beyaz gömleğim siyah pantolonum ile herkesin dikkatini çekecek yakışıklılıkta olduğuma emin olunca işimin başına geçtim bir kaç dakika sonra zaaten müşteriler gelmeye başlamıştı."Hoş geldiniz."
Her gelene hoş geldiniz diyor menü veriyordum gülümsemekten ağzım sikilmişti.
Derken başımın belası kapıdan göründü. Sapık gibi beni takip edip bulmamıştır İnşallah.
Gülümsemeye çalışarak hoş geldiniz diye mırıldandım.
Ziya piç sırıtması ve elinde salladığı zincir ile bana bakış attıktan sonra.
"Hoş bulduk küpeli."
Küpeli siksin seni.
Gözlerimle onu siktikten sonra işime geri döndüm o ise köşede bir masaya yanındaki iki arkadaşı ile geçip oturmuştu. Gözleri ile beni Taciz etmeyi ise asla bırakmıyordu.
Bardak bardak çay içti benim öğlen aram gelene kadar. Neyse en azından para kazandırdı it.
Ben mola verince ise hiç bekletmeden yanıma geldi. Arka kapının önünde ayakta dikiliyordum.
"Çakmağımı veriyor musun? Vermiyor musun?"
"Sabahtan beri bunun için mi bekliyorsun Allah'ın manyağı."
Cebimden sigarayı ve çakmağı çıkarıp yaktım. Ardından çakmağı inceledim.
"Tı hiç veresim yok."
"Çok beğendin bakıyorum."
"Vallaha ne yalan söyleyeyim beğendim."
Kalabalıkta olmasak şimdi çoktan üstüme atlamış beni yumruklamaya başlamıştı.
Bir elini yakama artıp gömleğimi sıktı. Gömleğim kırıştı piç."Bir kere daha uyarmıcam çakmağı ver!"
Ben onun kadar olmasa da piç gülüşümü yüzüme takınıp ona döndüm sigara dumanını yüzüne üfledim.
Artık bana kafa göz dalar diye düşündüğüm halde. Sakince yakamı bırakıp elini cebine attı.
Winston blue sigarayı çıkarıp dudaklarının arsına koydu ardından cebinden bir çakmak çıkarıp sigarasını yaktı. Bana tanıdık gelen çakmağa baktım.
"Lan nerden buldun sen onu."
Eline uzanmaya çalışınca elini yukarı kaldırdı."Ver lan çakmağımı."
Dedim bu sefer ben benden çakmağı kaçırarak çakmağı inceledi."Tı hiç veresim yok."
Piç benim lafımla beni vurmuştu.
"Tamam kardeş al çakmağını ver çakmağımı."
Eline uzanmak için uğraştıkça çakmağı benden uzaklaştırıyordu.
Boyumuz aynı olmasına rağmen bir türlü alamıyordum.Ellerini arkaya götürünce çakmağım için ellerimi iki yandan ona sarmış arkasındaki çakmağı almaya çalışıyordum. O ise ağzındaki sigara ile piç piç sırıtıyordu.
"Kardeş tamam ver artık..." Yüzüne bakmak için biraz geri çekilince aynı boyda olduğumuz için yüz yüze geldik.
Onun ağzının köşesinde yanan bir sigara vardı ve ben ona resmen sarılmış bir halde dibinde durmuş ağzındaki sigaraya yani dudaklarına bakıyordum.
Ne gereksiz bir yakınlaşma. Onun da yüzündeki piç gülümseme gitmişti.
Kendimi geri çektim. Tam çakmağım için ısrar etmeye devam edecektim ki bir ses duyuldu.
"Bırak, Bırak dedim." Biz olduğumuz yerin biraz ilerisinde bir kadın sesi duyuldu. İkimiz birbirimize bakıp hiç düşünmeden sesin geldiği yere doğru ilerledik. Koşar adımlarla gittiğini için hemen varmıştık bir kadın ve adam bir çantayı çekiştiriyorlardı.
"Bırak lan çantayı." Diye bağırdı Ziya.
Ben de hızla gidip çocuğun ekoluna yapıştım elini bırakması için sıktım.
İkimize de bakan çocuk götü yememiş olacak ki çantayı bıraktı. Ben hala kolunu tutuyordum.
"Bacım iyi misin?"
"Hanım efendi iyi misiniz?"
İkimiz de aynı anda konuştuğumuzda kadın bize sadece kafa sallamakla yetindi. Çok korkmuş görünüyordu.
Ziya hızla gelip adamın suratına bir yumruk savurdu.
Yer düşen adamın üstüne gitmeye devam edecekti ki kolundan tutum.
"Bırak siktir olsun gitsin."
"Lan sal." Ziya elimden kurtulmaya çalışırken adamda ayaklanıp kaçtı.
"Beni niye tutuyon amına koyduğum."
"Elinde kalırdı adam,seni tutacak arkadaşların da yok."
Ziya'yı bırakınca sinirle soluyarak bana baktı. Sinirini benden çıkaracak ayı oğlu ayı derken. Elini indirip vaz geçti. Ve siktir olup gitti.
Bende o gider gitmez hala korkudan titreyen kadına döndüm.
"Hanımefendi gelin şurdaki kafeye geçelim size bir çay ikram edelim kendinizde gelin." Kadının koluna çok hafif bir şekilde yön vermek için dokundum. Kadınla ilgilenirken polis geldi orayı gören kamera neyse ki vardı.
Bu arada bizim aptal çakmak kavgamızı da çekmişti kamera ve bu anları tekrar izlemek hele yanımda polislerle ve patronumla izlemek utançtan yerin dibine girmemi sağlamıştı. Evet üstadım yine rezil olduk.
Tabi onlar o kişiyi arkadaşım sandıkları için çok garipsemediler.
Gerçi Allah'ın kekosunu arkadaşım sanmalarını da ben garipsedim.Gün böylece biterken ben mental hem de fiziksel olarak tükenmiş halde otobüse bindim ilk durak olduğu için otobüs boştu pencere kenarına oturup kulaklığımı takarak Gazapizm açtım.
Elimi cebime attığımda elime değen soğuk çakmak ile bu günkü yakınlığımızı hatırladım. Bir daha bir erkekle özellikle de piç Ziya'yla öyle bir yakınlığa girmemeyi aklıma kazıdım.
Neden derseniz, çok basit ne gerek var.
Evet tek sebebi bu....................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakmağınız var mı? BxB
ChickLitBilmediğim bir adamın da dediği gibi hikayeler hep bir yere taşınma yada bir yerden ayrılma ile başlar. Onun gibi bir şeydi işte hatırlayamadım şimdi sözü. Benim hikayem de İstanbul'dan Ankara'ya taşınmam ile başladı. İstanbulun en nezih semtinden A...