Tboah react

397

Kaos tanrısı merhametli birisiydi.Yok olmaya mahkum olan bu dünyaya acıdı.Onları kurtarmanın bir yolunu bulmak istedi ve o an Cale ve grubu Beyaz yıldızı yendi.Bu onun için bir ışıkdı.Tanrılarla konuşup gerekli önlemleri aldı ve tboah insanlarını insanların normalde asla giremeyeceği bir yere ışınladı.Amma sadece iyi tarafa olanları gösteremezdi,denge bozulurdu.Bu yüzden kötü adamlarıda getirmek zorunda kaldı.

İnsanlar bir savaşın ortasındaydı.Henituse savaşının.Bu yüzden yaralı olan çok kişi vardı ki bunlardan 2-i Henituse'u.Yaralılar iyileştirilmek için başka bir odaya taşındı.Normal olarak Cale yaralı anne babasının mı yoksa küçük kardeşlerinin mi yanında kalmalı diye düşünüyordu amma sonra kardeşlerinin yanında kalmanın daha iyi olacağına karar verdi.Burda çok fazla güçlü kişi vardı.Balinaların arasındaki karidese dönüşmek istemedi.Ve sakince kimliği bilinmeyen kişinin söykediklerini dinledi.
Kısaca düşmanlarını yenen bir alternatif evreni izleyeceklerdi.Bu onlara hayatta kalmaları için yardımcı olacakmış.
Herkes yerlerini aldı.

397: Deli, masum ve gülen 7

Screeech.

Hafifçe açık olan demir kapı daha fazla açıldı ve Choi Han hücreye girdi.

"Hücre?"

Böyle bir giriş beklemiyorlardı.

"Cale-nim, işte buradasın."

"Cale-nim mi?"

Bunu söyleyen kişi Alberu olmasına rağmen en çok şok olan kişi kendisinin bunu söylediğini duyan Choi han'dı.

Kaos tanrısı o dünyanın burdan çok farklı olduğunu söylesede böyle bir şey beklemiyorlardı.

Cale de şok olmuşdu.

Cale, Choi Han'ın ona uzattığı uzaysal cep çantasını aldı.

Singten Tüccar Loncası Lideri Plavin'den aldığı şey bu olmalıydı.

"Rosalyn'e payını çoktan verdim."

"Tamam."

Cale, Syrem'e yaklaşmadan önce çantayı kaldırdı. Syrem ona öncekinden daha odaklanmış bir bakışla bakıyordu.

"Ne...?Nasıl?Nasıl ola bilir?!"

Syremin yüzünü gören Choi han başka bir şok yaşadı. Bu daha az önce savaşıp kaybettiği adamdı!Onlar onu yakalamağı nasıl başardı?

"Sakin ol Choi han,unutma onlar savaşı 2 yılda tamamladı.Bizden daha güçlü olmaları manıklı."

Choi han kadar şok olan Syrem bunları duyunca rahatladı.O haklıydı şu anki Choi Han onu yakalayamamışdı.Korkması için bir sebep yokdu.

Cale sorarken gülümsemeye başladı.

"Yüzünü hatırlıyorsun, değil mi?"

Sadece Syrem'in gözleri Choi Han'a yöneldi ve konuşamadığı için tekrar Cale'e döndü.

Syrem, Henituse bölge savaşında siyah miğfer takarken Choi Han'a karşı savaşmıştı.

"Sahip olduğun üç kadim güç artık onun olacak."

"3 mü?Nasıl hayatta bu?"

Eruhaben konuşmadan edemedi
.
"Neden böyle düşündüğünüzü sora bilier miyim efendim?"

Rosalin olabildiğince saygılı bir tonda merakla sordu.Küçüklüğünden beri ejderhalara hayrandı.Bir büyücü olarakda her kes bir ejderhanın ona büyüyü nasıl kullanacağını öğretmesini isterdi.Yani Rosalin tıpkı bir kara elfin ejderha görünce bürüneceği kişiliğe bürünmüşdü.Sınırını aşmamasını bilen amma onun çok büyük bir hayranı olan birisine.