7✁YANSIMA

112 19 49
                                    

Selamselamselam

Aramıza zaman girdi, ilk olarak özür diliyorum ama sınavlarım bir türlü bitmedi (hala devam ediyor) o yüzden anca tamamlayabildim bölümü. Birden atıp kaçıyorum lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın :'))

Bu arada ayın 19'unda RUH CİNAYETLERİ GELİYOR!!!! Duyuruyu da yapıp kaçıyorum, bölüm sonunda görüşürüz tekrar :'))

Diğer bölüm daha keyifli, ama şimdilik elimizdeki bu maaaaalesef hepinize keyifli okumalar^^


james arthur, impossible

sena şener, dostum değil uykular

BÖLÜM 7

"Yansıma"

Birbirimizin yansımasıyız biz.

Tüm kırgınlıklarımızın

Korkularımıza perde olmasının

Tek sebebi bu.


Zaman gerçekten göreceliydi ama en korkuncu bunu deneyimlemekti.

Alnıma aldığım darbeyle yere düşmem, çığlık atışım, bana saldıran; kim olduğunu etrafta hiç ışık olmadığı için göremediğim saldırganın çığlığımla bahçeye gelenlerden korkup kaçması, dışarıda sigara içen birinin çığlığımla neler olduğunu anlayıp saldırganın peşinden koşması, Poyraz'ın önüme eğilip aldığım darbenin şiddetini kontrol edişi, Eren'in sinirle herkesi evinden kovması...

Bunların hepsi nasıl beş dakika içinde olmuş olabilirdi?

Her şey ben gözlerimi açıp kapayana kadar geçip gittiğinde hala şokta olduğumun farkındaydım. Evden herkes gitmişti, sadece tanıdık yüzler olarak Eren'in mutfağında dururken beni sandalyeye oturtmuşlardı. Omuzlarımın üstünde Poyraz'ın ceketi duruyordu, bahçede yanıma ilk geldiği anda omuzlarımın üzerine bıraktığını hayal meyal hatırlıyordum. Hepsine defalarca benden çıktığını anlamadığım sesimle iyi olduğumu söylemiştim çünkü susmalarını istiyordum. Beynim sanki bu olayın yaşandığını kabul etmemek için her yolu deniyordu.

Özellikle Mabel sorgulamayı o kadar abartmıştı ki en sonunda Arda'yla neredeyse kavga edeceklerdi. Bu yüzden mutfak sessizdi.

Elime tutuşturdukları buz torbasını biraz daha alnıma bastırırken Eren mutfaktan içeri ilk yardım kitiyle girdi. Elektriklerin gitme sebebinin şalterlerle ilgili küçük bir sorun olduğu ortaya çıkmıştı, görevli hızla müdahale etmişti bu yüzden artık ışıklar vardı.

Alnımın sol kısmı şişmişti, darbeyi neyle aldığımı bilmiyordum ama en başta yaradan kanın sızdığını da hissetmiştim, yine de küçük bir kesik olmalıydı ki dokunsam da elime sadece leke olarak kan bulaşıyordu.

"Bu ne?" diye sordu Eren sinirle yardım kitini yere bırakırken. Dakikalardır sinirli bağırışlarını dinliyorduk, zaten başım zonkluyordu. Bir de Eren'in söylenmelerini dinlemek iyice işkence gibi hissettirirken, "Bağırma artık." Dedim. Bu, beş dakika içinde konuştuğum ilk andı. Eren özür diler gibi ellerini havaya kaldırdı ama hala kıpır kıpırdı.

KIRIK CAM TEORİSİ | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin