K- Ludmila!
L- Tanıdık bir sesten çıkmış olan adımı duyunca dönmüştüm. N'oldu Aktürkoğlu? Gece boyunca şimdi mi aklınıza geldik ha?
K- Gel benimle, magazine yakalanmamız an meselesi!
L- Bunu yapmak istediğini kim söylüyor?
K- Bakışların!
L- Haklıydı, bakışlarım konuşuyordu resmen, daha fazla beklemenin ne anlamı var ki o zaman? Peki, geliyorum.
B.A- Kerem'le mi gidiyor Ludmila?
A- Liseden tanışıyorlar ikisi.
L- Nereye gidiyoruz acaba?
K- Bir şeyler içeriz, sanada uygunsa?
L- Olur, farketmez.
K- Okan hoca seni baya sevdi gibi?
L- Okan bey mi? Evet, bende onu sevdim gayet tatlı birisi.
K- Sen onu bir yemek dışında görmelisin.
L- O kadar kötü olamaz ya? Gülerek Kerem'e dönmüştüm, o da bana.
K- Günündeyse iyidir ama olmadığı günlerde oluyor tabii.
L- Takımlarla ilgilenmem, biliyorsun zatende senin hayalin Fenerbahçe değil miydi? Yani yanlış anlama her size geldiğimde formalarını, kitaplarını merakla gösteriyordun, Galatasaray Fenerbahçe'nin rakibi değil mi?
K- Çok çabaladım... görmediler beni. Kariyerim adına bir fedakarlık yapmam gerekiyordu, bu yüzden Galatasaray'ın teklifini kabul ettim.
L- Vazgeçtin mi peki Fenerbahçe'den?
K- Bilmem, performansım dışında pek bir şey düşünmemeye dikkat ediyorum.
L- O zaman vazgeçmedin?
K- Yani vazgeçmek zordur, Fenerbahçe benim çocukluk aşkımdı...
L- Tahmin etmiştim!
K- Ama şu an Galatasaray'lıyım, her ne olursa olsun.
L- Geçmiş unutulmaz Kerem.
K- Ben unuttum Ludmila. Bunu böyle bilmeni isterim.
Ludmila
Bahsettiği o geçmiş arasında bizde var mıydık? Anılarımızı, birlikteliğimizi, kalbini kapatmış mıydı bana? Ayrıldığımızda hiç düşünmemiş miydi, o zaman neden beni kahve içmeye davet etti? Eski sevgiliden dost olmaz ki... kafam dağılmıştı, artık ona değil camdan dışarıya bakıyordum. Bir cümle, belli belirsiz beni üzmeye yetmişti. Peki ya ben düşünüyordum onun hakkında, birden karşıma çıkması gibi? Ben onu unutmuş muydum? O bakışlarını hiç unutabilir miydim ki? Yıllardır kalbime hiçkimseyi almıyordum, alamıyordum. Ona hala aşık olup olmadığım hakkında hiçbir fikre sahip değildim, tek bildiğim beni hala ilk günkü kadar etkilediği. Ama onun benimle aynı hisleri paylaştığına emin değilim...K- İn bakalım, geldik.
L- arabadan inip geldiğimiz mekana göz atmıştım, vay be bizimki şeytanın bacağını kırmış, yeni haberimiz oluyor. Giren çıkan tanıdık yüzlerdi, iyi de buraya randevu gerekmez mi? Tamam bende maddi durum açısından gayet iyiydim, doğuştan varlıklı bir iş adamının kızıydım ama daha önce hiç bu kadarını görmemiştim. Fazla lüks, abartı, resmen para kokan her an her yerden magazinin çıkmasını bekleyeceğimiz türden bir yerdi, umarım kimsenin diline düşmeden çıkarız bu kargaşadan. Kerem rahatça bir şekilde girmişti mekana, beni ise garip bakışlarla karşılamışlardı. Kerem?