@ Ludmilaacarr | storiesLudmila
29 haftalık hamileliğim hiç de düşündüğüm gibi ilerlemiyordu ve gün geçtikçe daha da yorucu olmaya başlamıştı. Ofise gitmeye bile üşeniyordum, evde oturmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ya da yapmak istemiyordum, suçu karnımdaki bebeğe atmayalım. Kerem izinliydi ve yine benimle oynuyordu, sabahın yedisinde beni ne uyandırabilir ki? Bir sporcuyla birlikte olmak çok zordu...
K- Spor yapalım haydi?
L- Kerem ne sporu Allah aşkına?
K- Gel?
L- Kerem ayağa kalkmaya üşeniyorum sen farkında mısın, beni rahat bırak beni yaa?
K- Güzelim hareket etmen lazım, böyle olmaz?
L- Dün spordaydım ben?
K- Haydi Mila ya?
L- Kerem ben yeni yaptım ama ya...
K- Olsun sevgilim bir şey olmaz.
L- Annecim bu yaptıklarım seni rahatsız ediyorsa bilki baban yüzünden yapıyorumdur.
K- Allah Allah?
L- Öyle Kerem!
K- Sen yanımda dur o zaman, ben çalışayım.
L- O daha iyi olur... Kerem'in spor yaptığı odasına gittiğimizde hemen boş bir yere oturdum. Kerem spor yapmaya başladı ve bana da onu izlemek kaldı.
K- Bana yardım eder misin?
L- Tabii, ne konuda?
K- Ağırlık kaldıracağım üzerime düşme ihtimaline karşı bir önlem diyelim, geç?
L- Tamam. Kerem'in ağırlık masasının arkasına geçmiş duruyordum. Ne yapacağım şimdi?
K- Duracaksın güzelim.
L- Peki, tamam. Kerem çalışmaya başladı, ben de onu izledim. İlk seti bitirdiğinde dinlenmek için oturma pozisyonuna geçti. Ben de önüne oturdum.
K- Fazla sıkılıyorsan gidebilirsin.
L- Sıkılmıyorum, gayet keyifli. Senin olduğun yerde daha ne olsun hem? Kerem gülümseyerek beni boynumdan öptü, sonra elini karnıma götürdü ve okşamaya başladı.
K- Hareket ediyor, hissediyorum?
L- O da seni hissedebiliyor, sevgilim, neredeyse geldik sonuna... göbeğimi görüyor musun? Hayal ettiğimden daha büyük.
K- Hamilelik sana çok yakıştı, sana her şey yakışıyor.
L- Ağrı dışında rahatsız değilim ama yine de kızımın bir an önce yanımızda olmasını istiyorum. Bu ikimiz için de iyi olacak. O ikimizde iyi gelecek...
K- Nasıl olacağını, kime benzeyeceğini merak ediyorum. Sen ve ben iyi ebeveynler olabilecek miyiz? Elbette bundan hiç şüphem yok, güzelim, ama bunu düşünmeden edemiyor insan...
L- Yapacağız Kerem, bu senin hayalindi. Bir çocuğun olsun istiyordun, bir kızın...
K- Haklısın, o zamanlar böyle bir ilişkimiz olacağını düşünmemiştim. Sen İstanbul'a gittin, ben yurt dışına çıktım. Seni bir daha nerede bulurum diye düşünürken sen çıkageldin...
L- Vazgeçmemek önemli Kerem, biz doğru olanı yaptık. İkimiz de küçük büyük hatalar yaptık ama bunları düzelttik ve şimdi mutluyuz? Sen benim hayatımın tamamlanmayı bekleyen bir parçasısın ve bu hikayeyi birlikte çalışarak bebeğimizle devam ettireceğiz.
K- Seni çok seviyorum...
L- Ben de seni seviyorum. Çok dinlendin kocacığım, devam etmelisin. Ardından gidip biraz dondurma alalım.
K- Sen nasıl istersen...
...
L- Sen neden yemiyorsun ya?
K- Güzelim sahalara geri dönmeye çalışıyorum ya hani, yemesem daha iyi.
L- Of Kerem hep aynı konu, sahadasın, geçtiğimiz 3 maç ilk onbir başladın?
K- Olsun ben işimi garantiye alayım, sonra diyetle falan uğraşamam.
L- Kerem dondurmadan bahsediyoruz belkide bir top dondurma?
K- Canım çekmiyor zaten güzelim sen ye.
L- Kerem kısa sürede iyi bir ilerleme kaydetmesine rağmen çok dikkatliydi, yediğine içtiğine dikkat ediyordu. Düşünceliydi, sevdiği şeyi yapmak istiyordu ... ama ikimiz de bunun iyi gitmeyeceğini biliyorduk. Bari tadına bak, göz hakkı diye bir şey var Kerem?
K- Sevgilim cidden buna gerek yok.
L- Seni Okan hocaya şikayet ederim, ye hemen?
K- Ama ben istemiyorum?
L- Ye dedim ya ölmezsin? Tadına bakmanı istiyorum ya haydi Kerem! Aniden dudaklarını dudaklarıma bastırdığında, ne yaptığını merak etmeden tepki verdim. Kısa bir öpüşmeden sonra dudaklarını çekip gözlerimin içine baktığında " Tadı güzelmiş, yemek zevkini her zaman beğenmişimdir karıcım" demişti.
2014 Kocaeli
L- Ne mesela hayalin?
K- Bunu hiç düşünmemiştim ama büyük bir spor kulübünde oynamak isterdim.
L- Bunun üç ya da dört yıl içinde gerçekleşeceğine inanıyorum.
K- Yurtdışında gelişim gösteremeyebilirim.
L- Kerem, ikimizde senin söylediklerine inanmıyoruz...
K- Bir diğer hayalim sensin Ludmila...
L- Sensin derken?
K- Seninle evlenmek ve bir aile kurmak.
L- Bir dakika, bu bir aşk ilanı mı?? Kerem'in söylediklerine bir süre sessiz kaldım, ne mi düşünüyordum, bana aşık mıydı? Son zamanlarda ona olan hislerimi öldürmeye çalışsam da olmadı, boş bir bağlantı olmadığı da ortaya çıktı.
K- Bu bir evlilik teklifi bile olabilir...
L- Keremcim, biz daha çok genciz.
K- Ya birbirimizi kaybedersek?
L- pes etmeyeceğiz ve bulmak için elimizden geleni yapacağız. Anlaştık mı?
K- Okul yılının bitmesine sadece birkaç hafta kalmışken, bunu en iyi şekilde değerlendirelim. Olur mu?
L- Yapacağız Aktürkoğlu, benden kaçamazsın!
K- Seni gerçekten çok seviyorum ve bundan asla pişman olmayacağım...