Düzeltmek

295 18 21
                                    

L- Kerem'den hala hiçbir türlü ses yoktu, uyanmamıştı. Ne kadar yanına girmek istesemde teklifimi defalarca kez red etmişlerdi, hala yoğun bakımdaydı. Her şeyin yanında hamile olduğumu öğrenmiştik saçma bir şekilde, ben değil hepimiz. Değişik hissediyordum hiç olmadığı kadar sorumluluk vardı üzerimde, aynı zamanda üzüntü, kırgınlık, stres gibi gelen diğer problemler. Ne hissettiğimi bilmiyorum sadece Kerem'in hemen uyanmasını istiyorum, özlemiştim...

Okan Buruk- Ludmila sende kızım geç evine dinlen biraz bak biz buradayız, haber veririz?

L- Olmaz, ben yorgun değilim ki? Kerem'le çıkacağım ben

Y- Mila, bir şeyler aldım sana ye şunları, hamilesin ya?

L- Yunus gerek yok...

Y- Var Mila var, yemedin içmedin burada kötü olacaksın? Olmaz, kardeşim uyanınca seni kötü görsün istemem.

L- Olacak değil mi?

Y- Olacak, sen ye.

L- Teşekkür ederim...

...

L- Filiz hanım girsin Kerem'in yanına, annesini uzun süredir görmemişti.

- Ben giriyorum oğlumun yanına o zaman?

Y- Sen geç ablacım.

P- Beril geliyormuş.

L- Bursa'dan?

P- Evet, annemler konuşmuş.

L- Umarım biraz daha sakindir, eskiye bakarak.

P- Olsun, olmasın? Boşver yaa? Kerem atlattı bunu, ona sevinmeliyiz?

L- Gülümseyerek heyecanla bana bakan Pınar'a baktım, evet Kerem iyidi hatta uyanmıştı. Beni görmek isteyeceğinden emin değildim, birde bebek vardı tabii onu ben bile unutuyordum. Geçtiğimiz iki gün zordu, hepimiz buradaydık  neyseki destek olmuşlardı, onca lafın ardından Yunus bile... Kerem ne tepki verecekti, benim bebeğimi ister miydi onca yaşattığım şeyden sonra? Altay ne olacaktı, ona unut vermiştim nasıl söyleyecektim? Farya Altay'la konuşacağını söylemişti, bu biraz rahatlattı. Ben nasıl bir şeyin içine düştüm? Haklısın, onun iyi olması şu an için en önemlisi.

Y- Hanımlar Filiz abla çıkınca giren girsin sonra eve, iki gün oldu ya?

P- Kızı bırakın bir konuş-

Okan Buruk- Yunus haklı, tekrar gelirsiniz?

L- Olmaz hocam, anlasanız?

Okan Buruk- Oldu bile, geç haydi kızım. Yorma çocuğu ha?

L- Yok yormam... Filiz abla çıkmıştı Kerem'in yanından, benden bahsetmişlerdi büyük ihtimalle. Sıra bendeydi, bunu yapmak istediğimden emin değildim. Nasıl bakacaktım yüzüne bilmiyorum. Ama yapman lazım, az çok iyi olduğunu görmem gerekiyor... Yavaşça kapıyı açıp odaya girmiştim, korkak adımlarla Kerem'in bulunduğu yere doğru yürüyordum. Sesleri duyunca kafasını bulunduğum yere doğru çevirmişti.

K- Ludmila?

L- Kerem... Nasılsın? Bu da nasıl soru, nasıl olduğun belli benim gerçekten kafam çok karışık ben özür dilerim.

K- İyiyim Ludmila, merak etme.

L- Ne demek iyisin Kerem?

K- Seni gördüm, nasıl olayım?

L- Kerem sen kazayı benim yüzümden geçirdin, ya belki ben senim kariyerini mahvettim sen ne diyorsun ya...

K- Kendimi iyi hissediyorum, iki haftaya kalmaz dönmem tabii çıkarsam? Senin yüzünden olmadı, benim aptallığımdı.

L- Saçmalama Kerem?

K- İlla seni görmem için bunları yaşamam mı gerekiyordu? O gülüşünü biraz olsun görmem için bu hallerde mi olmam gerekiyor Mila? Bana sevgin ne çabuk bitti, ya da hiç var mıydı demek lazım? Bunu konuşmak istiyorum, ben gerçekten kötü hissediyorum böyle,  hele seninle yaşanılan her şeyden sonra seni Altay'la görmek...

L- Kerem arkadaşım Altay, sadece enerjimin uyduğu bir insan? Ben böyle olsun istemedim ki Kerem? Davranışların rahatsız ediciydi, eğer her görüştüğüm insana bu şekilde baksan ilerleyemezdik? Kerem ben seni çok seviyorum, bunu en iyi sen biliyorsun?

K- Altay'ın sana olan bakışları çok farklı, görmüyor musun?

L- Ben üzgünüm...

K- Üzme kendini, ben özür dilerim. Öyle davranmamalıydım, o sözleri söylememeliydim sana. Hak etmedin, ben özür dilerim.

L- Kerem sen özürlük bir şey yapmadın? Her şeyi ben yaptım ne diyorsun se-

K- Şu an bunu mu tartışacağız ya yanımdasın, özledim seni?

L- Gerekirse evet ya?

K- Yorgun duruyorsun, kaç gündür buradasın?

L- İki gün olmuştur, şükürler olsun ki iyisin.

K- Gidip dinlenmelisin? Benim yüzümden uykusuz kalmanı istemem, ki bu oldu ama şimdi dinlenmen lazım, ben iyiyim.

L- Olmaz Kerem, senin yanında kalmalıyım?

K- Hayır sen gidip dinleneceksin, sonra tekrar gelirsin?

L- Ya ama Kerem?

K- Bende seni seviyorum...

—————————
C- Kerem'in yanındaki kız kim?

L- Beril.

C- Vay be! Senin gibi birini Beril'le  aldatmakta varmış...

L- Kuzeni Ceyhun ya?

C- Ne işi var burada?

L- Tatile gelmiş amcasının yanına.

C- Güzel kızmış, hakkını yemeyelim şimdi.

L- Çekil be yanımdan, sana ne ya! Kerem'in kuzeni gelmişti Bursa'dan. Bu kız niye hep tatilde ya?  Neyse sinirlenmek yok, Beril sadece kuzeni?

B- Ludmila tatlım? Nasılsın iyisindir umarım ya?

L- Gayet iyiyim Beril, sen nasılsın?

B- İyiyim, Kerem'i gördüm sana iyi oldum hatta!

L- Allah Allah, ne güzel ilişki? Kuzen ilişkisi bayılırım ya!

B- Sen anlayamazsın, kardeşin yoktu değil mi?

L- Yok?

B- Kuzen falan teyze, hala , amca?

L- Yok, tek başımayım.

B- O da sıkıcı tatlım ya-

K- Bulaşma Beril ama?

L- Değil.

B- Konuşuyoruz Kerem?

L- Canımı sıkıyorsun!

K- Ludmila sakin biraz, gel biz bir gezinelim?

L- Ne sakin, bunaldım!?

B- Agresif ya! Selam veriyoruz borçlu çıkıyoruz?

L- Çekil be!

K- Güzelim gel haydi ama?

L- Geldim Kerem çekiştirme!

ària | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin