L- Gece midemin bulanmasıyla tekrar lavaboya koştum, midemi üşüttüm sanırım. İşimi halledip halsiz bi' şekilde yatağa oturduğumda saate bakmak amacıyla telefonumu elime almıştım, bu da ne böyle? Kaç tane arama vardı, ne oluyoruz ya? En son Pınar bir mesaj atmıştı, onu aramalıydım. Müsait olup olmadığını düşünmeden aramıştım, kesin bir şey olmuştu.
P- Ludmila?
L- Pınar? Kusura bakma ben yatmıştım, dönemedim. Sorun nedir?
P- Kerem, kaza yapmış...
L- Ne kazası Pınar ne diyorsun sen?!
P- Mila hastaneye gel, iyi falan değil...
L- Konum at oradayım! Ne demek Kerem kaza yapmıştı, üzerime hızla bir şeyler geçiriyorken gözyaşlarım süzülüyordu. Nasıl her şey üst üste gelebiliyordu. Nerede, nasıl kaza yapardı aklım almıyor!? Hızla yola çıkmıştım, ellerim titriyordu sinirden. Korkuyordum, gözümden sakındığım insan benim yüzümden bu haldeydi, ona emindim. Şu an kendime kızmanın sırası değildi, Kerem görmem lazımdı. Kısa bir yolculuğum ardından hızla hastaneye girip Pınar'ın bahsettiği yere gitmiştim. Kerem uzun süredir hastanede olmalıydı, ailesi buradaydı. Berkan, Asena, Pınar, Yunus, Farya say say bitmez? En son ben haber almıştım, korkunç! Filiz hanım hızla ayaklanıp Kerem'in abisinin yanına geçmişti, yüzüme bakmaya tenezzül etmiyordu bile. Haksız mıydı? Sonuna kadar haklıydı, ben her şeyi bu hale getirmiştim. Pınar Kerem iyimi, Kerem nerede Pınar!?
P- Ameliyata aldılar, Mila çok kötüydü...
L- Sen gördün onu, sen nasıl bana ulaşmazsın!
P- Telefonun sessizdey-
Y- Hangi yüzle geliyorsun sen Ludmila siktir git kalbini kırarım!
L- Yunus gözünü seveyim şu an bunun şurası mı ha, Kerem orada-
Y- Kes sesini, konuşmaya hakkın falan yok senin! Kazadan yirmi dakika önce lan, sadece yirmi dakika! Bu adam senin hakkında konuştu, Allah seninde, o Altay'ında belasını versin! Mutlu musunuz, can çekişiyor lan benim kardeşim orada şimdi mutlu musun! Mahvettin lan her şeyi, bunu haketmemişti lan! Hayalleri vardı amına koyayım bitirdin lan çocuğu? Kapandı defter Ludmila öyle ağlamanın zırlamanın manası yok, sen bunu istedin!
L- Yunus yok öyle şey, konuşma öyle... sesim titriyordu, bu sözleri sonuna kadar hak ediyordum. Yine benim yüzümden yaşanmıştı her şey. Tekrar tekrar düşünüp kendimi böldüğüm düşüncelerle gözlerim kararmıştı.
Y- Farya çekin şunu karşımdan!
F- Ludmila gel güzel- Ludmila!
B- Hemşire yok mu, kız bayıldı!
...
L- Gözümü açtığımda yanımda tanımadığım biri serum değiştiriyordu, ben neden buradaydım? Neden Kerem'in yanında değildim! Hızla oturur pozisyona gelip konuşmaya başladım. Kerem nerede, iyi mi o? Ben neden buradayım, Kerem'in yanına gitmek istiyorum!
- Ameliyat devam ediyor. Sizde bayıldınız, doktor biraz sonra yanınıza gelir.
L- Burada kalamam ya!
- Doktorla konuşun ben bir şey söylemem.
L- Sonra, kolumdaki serumu hızla çıkarıp odadan ayrılmıştım. Kerem nasıl iyi mi Kerem Filiz teyze??