L- Kerem, onları düzgünce koy ki kırışmasınlar.
K- Üteleyeceğimizi söylemiştin, neden ki?
L- Bakteri ve mikroplar için ütü yapacağız Kerem, yoksa küçücük çocuğa kıyafet ütülemek benim de hobim değil, ütü yapmayı sevmiyorum Farya yapıyor, biraz da o yapsın teyze değil mi?
K- Ben de yapabilirim.
L- Güldürme beni Kerem, madem böyle yeteneklerin vardı, neden şimdiye kadar görmedik?
K- Güzel kızım için her şeyi yapmaya hazırım, onun için en iyisini yapmaya çalışacağım.
L- Neyim ben, dış kapının mandalı mı? Doğmamış çocuğumuz bile beni aşıyor mu Kerem?
K- Ludmila, hayatım, şaka yapıyorum. Neden bu kadar alındın, bebeğim?
L- Sinirlerimi bozuyorsun Kerem, dua et ağlayasın gelmedi, yoksa ağlardım, sen de çok iyi biliyorsun! Gülmesene! Kerem gülerek yanıma yaklaşıp sarıldığında bende ona sarılarak karşılık verdim, gerçekten hamileliğin en zor ama aynı zamanda son bölümlerine gelmiştim, 38 haftalık hamileydim ve hala Kerem'le çocuğumuzun odasını bitirmeye çalışıyorduk ve bu ikimizinde yoruyordu haliyle, hele de beni evet o köpek gibi günlerce bir proje üstüne çalışan Ludmila'nın hiçbir şeye hali yoktu. Aile ve arkadaşlarımızdan yardım almıyorduk çünkü ben her ne kadar işe gitmesemde Kerem buna mecburdu, lig benim doğumum için duracak değil ya? Kerem'in olmadığı dönemlerde genelde yanımda kızlar oluyordu, yani birbirimize destek oluyoruz da denebilirdi çünkü onlarda yalnız kalıyordu. Heyecanlıydık ama Kerem beni sakin tutmak istiyordu, sonuçta hormonlar beni biraz etkiliyordu ve bunun bebeğimize yansımasını istemiyordum, o yüzden içimi rahat tutmaya çalışıyor ve işleri en iyi en rahat şekilde halletmeye çalışıyorduk. Sen evdesin, gel seninle şu dolabı yerleştirelim, sonra ben yorulurum.
K- Pekala sevgilim, yerleştirelim.
...
L- Ben neden Messi olamıyorum?
K- Çünkü senin takımında Messi yok güzelim.
L- Ama neden yok?
K- Bilmem.
L- Bu bir cevap değil Kerem?
K- Güzelliğim Messi olmadan oynayamaz mısın?
L- Tabii ki oynarım? Messi umurumda değil ki, bana ne ya, ne uzattın Kerem yani.
K- Ben mi uzattım?
L- Kedi uzatacak değil ya Kerem?
K- Pekala güzelim, öyle olsun, oyunu başlatıyorum?
L- Neden sen başlatıyorsun?
K- Belki de nasıl başlatacağını bilmediğin içindir.
L- Çünkü hiç öğretmedin?
K- Bebeğimin böyle bir istekte bulunduğunu hatırlamıyorum.
L- Öyle olsun Kerem, hadi başlayalım.
...
L- Kerem'i en azından yarım saatliğine sahile gitmeye ikna etmeye çalıştım ama ne yaparsam yapayım maç vardı ve hava da iyi değildi, bu yüzden riske girmek istemedi ama ben de evde çok sıkılmıştım ve biraz hava almak iyi gelecekti. Ne kadar tembelsin Kerem, yürüyüşe çıkmak istiyorum?
