MİLA |The Umbrella Academy

BÖLÜM 2: Güç Gösterisi

İyi Okumalar!

BÖLÜM 2
"Güç Gösterisi"

𝓶•

1 Ay sonra.   

Akademiye geleli tam bir ay olmuştu. Yaramın bulunduğu kısımda sadece ufak bir kesik izi kalmıştı. Grace bunu geçirmek adına krem dahi vermişti ancak açıkçası iz umurumda bile değildi. Zaten kıyafetlerimin altında kaldığından görünmüyordu.

Buraya gittikçe daha çok alışıyordum. Görevlere, odama, Hargreeves ailesine... Bana oda verdikleri günden bu zamana kadar Allison her ihtiyacımda bana yardımcı olmuştu. Akademideki neredeyse herkesle çok iyi anlaşmaya başlamıştım ancak Five... Benim hakkımda ne düşündüğünü bilmiyordum. Diğerlerine göre benimle çok fazla konuşmuyor sadece görev zamanlarında birkaç şeyden bahsediyordu o kadar.

Şu bir ay içerisinde bana verilen görevi de gönderilen bir kağıt sayesinde öğrenmiştim. Beni buraya gönderirken o kadının aklında dönüp dolaşan binlerce tilkilerinden birisi bu akademideki herkesi öldürmemi söylemişti. İlk defa bir görevimde duygularım mantığımın önüne geçiyordu. Bana yuva olan bu akademiye bu ihaneti nasıl yapacağımı ise bilmiyordum.

"Mila provaya gidiyoruz. Sen de hazırlanıp gelirsin. Biliyorsun babam bekletilmeyi sevmez." Kulaklarıma dolan sesle birlikte gözlerimi diktiğim tavandan çekip üstüme rahat bir şeyler giymek için dolabıma yöneldim. Geldiğim günden bu yana beni bıçaklayan kişinin yüzüğünü arıyordum ancak henüz bir ilerleme kaydedememiştim. Beni bıçaklayanları bulmak için elimde olan tek umudumu da kaybetmiş olmak istemediğimden akademiye ilk geldiğim yere, revire, gitmeyi düşünüyordum. Ancak birisine yakalanırsam eğer ne cevap vereceğim hakkında bir fikrim yoktu, hiçbirine yüzükten bahsetmemiştim.

Alt kata indim. Muhtemelen herkes prova odasına toplanmıştı ve bu katta kimse yoktu. Sessiz bir şekilde yolunu ezberlediğim revire geldiğimde yavaşça kapı kolunu indirip ses çıkmaması adına kapıyı birazcık aralık bırakarak içeri adımladım. Gözlerim odada gezinirken ilk önce nereye bakacağıma karar vermem gerekiyordu. Etrafın temizliği gözüme çarparken buranın uzun zaman önce temizlendiğini tahmin etmek zor olmamıştı. Buralarda düşürmüş olsaydım muhtemelen Grace'in eline geçebilirdi ancak ben yine de her yere bakmak istiyordum.

Odanın ortasındaki sedyeye doğru ilerleyip altına ve etrafına göz gezdirdim ancak görünürde yoktu. Yerlerin temizliğinden dolayı etrafın süpürüldüğünü varsayıp kenardaki minik çöp kutusuna ilerlediğimde fazla kurcalamak istemediğim için ayağımla itekleyerek içini görmeye çalıştım ancak orada da yoktu. Bıkkın mırıltılarımın ve derin nefesimin ardından sedyenin yanı başındaki çekmecelere bakmaya karar verdikten sonra ses çıkarmamaya özen göstererek ilaçları ve kremleri kenarlara itekledim.

"Nerede bu?" İsteğim dışında ağzımdan kaçırdığım şu birkaç kelimeye başkasının sesi de eklenince kaşlarımın çatılmasına engel olamayarak hızla arkamı döndüm. Karşımda görmek isteyeceğim son Hargreeves dururken yakalanmamın utancıyla yanaklarımın kızarmaya başladığını hissediyordum.

"Prova odasında olman gerekiyordu." Aralık bıraktığım kapıyı ayağının ucuyla itekleyip içeri girince yutkunup birkaç adım geri gitmeye çalışmıştım. Paniğim mantıklı düşünmeme engel olurken istemsizce dudaklarımı yaladım ve bir şeyler geveledim.

"Aynısını bende senin için söylemeliyim." Çattığı kaşlarıyla, elleri şortunun cebinde bedenimi süzerken onu önemsemeyip arkamda kalan çekmeceyi yavaş bir şekilde iteklemeye çalışıyordum. Hareketlendiğimi fark eden Five ise birkaç adım daha atıp önüme geldiğinde kafasını omzuna doğru yatırmış burada ne yaptığımı çözmeye çalışıyor gibi bakmaya başlamıştı.