SİYAHA İNAT[beklemede]

KARDEŞ Mİ DEDİN?

Merhaba, medyada Dalya'nın masasından bir kare var.

Aradan 1 hafta geçmişti. Her zamanki sıradanlığını koruyan koca bir hafta.Annemle kavgalar,kızlarla yapılan mallıklar hepsi aynıydı. Sadece bir farkla Dolunay artık bizimle daha az vakit geçiriyordu. Fırat aşağı Fırat yukarı durumuna gelmişti. Tamam Fırat'ı sevmiş olabilirdik ama bir anda bu kadar çok Fırat yüklemesi bünyelerimizde ters etki yaratıyordu.

Neyse ki şu anda tonişimin yanında onun kurduğu hikayelerden birinde herşeyden uzaktım. Şimdi ki rolüm onun ahiretliği olmaktı. Canım anneannem ya. Onu şu hayattaki bir çok şeyden daha çok sevdiğim gerçeğini göz önünde getirerek anlatmaya başladım:

-Anneanne! Yani ahiretliğim ilk görüşte bir adamdan etkilenilir mi allasen?

-Niye olmasın kız. Bak İboş'a Hülya'dan nasıl etkilendi yada Kadir Türkan dan.

İboş ile Hülya tahminleriniz üzere İbrahimTatlıses ile Hülya Avşar, Kadir ile Türkan Kadir İnanır ile Türkan Şoray.
-Haklısın ama bu başka.
-Nesi başka ayol aynı şey.
-Ama o adama 'KARDESIM' dedim.
-Kardesim mi dedin?Ne olmuş dediysen? Git aslında öyle demek istemediğini anlat.
-Güzel diyosun ama bunu nasıl yapıcam? Öyle damdan düşer gibi söylenir mi??
-Kız git bir yere çağır.
-Nereye çağırayim allahısen?Tontiş
-Bizim eve yemeğe gelsin. Hem ben de tanışmış olurum.
-Canım anneannem ya,bitanesin valla bitanesin!
Dedim ve boynuna atıldım öptüm o pamuk yanaklarından.
-Kız bunadın mi sen? Ne anneannesi?
-Aman bende akıl mi kaldı. Bak bir çay dökeyim de şöyle karşılıklı içelim,ne dersin?
-Dök kız dök!
Evet, çayımızı içmiştik. Konuştuk birbirimizi uzun uzun anlattık. Onu cidden neden sevdiğimi düşündüm,belki de her zaman ve her koşulda bir çözüm bulduğu içindir...
Bir hafta anneannem de kalacaktım. Hemşiresi aylık izne çıkmıştı ve ben her ay olduğu gibi onun yanında kalacaktım. Evet bir sürü torunu vardı. Ama o en çok benimle anlaşıyor ve bende nerdeyse onunla anlaşıyordum şu hayatta.
Artık çözümüm de hazırdı. Fırat ve ailesini bizim Tontişle tanıştıracaktık. Belki gelecek ay ama olsun. Hem Gece'yi Sevgi teyze ve annemle tanıştıracak güvenini kazandıracaktık ki Tontişle tanışmasına izin versinler. Bütün bunları yarın Betül geldiğinde konsey huzuruna sunmaya hazırlanıyordum. Evet,tek başıma karar veremiyordum. Kızlar benim için konsey değerindeydi. Neyse neyse geçelim bunları...
Ertesi gün öğleye doğru gelmişti Betül. Önce onu yumuşatmak adına şekerpare yapmıştım. Önce bir şaşırdı ama pek birşey anlayamamıştı henüz. Öğle yemeğinde ise ona vazgeçilmez yemeği olan patlıcan kebabı yapmıştım. Biz öyle portakalllı pekin serçesi,mayonezli karides gibi adından bile emin olmadığım hatta isimlerinin yanlış olduğunu bildigim bu tür yemekleri bilmezdik. Biz öyle her türk ailesi gibi lahmacun yerdik,ayran içerdik. Neyse neyse.
-Dalya nereden esti sevdiğim yemekleri yapma aşkı. Yine ne isteyeceksin? Çıkar ağzındaki baklayı.
-Olur mu canım kardeşim. Ne isteğe bilirim senden. Canının sağlığı.
Allahım beni affet aslında yalan söylemek değil niyetim.
- Hadi ama abla uğraştırma da söyle.
- Of ama hemen öyle yok falan deme kızlara da söyleyelim kararımızı öyle verelim.
-Tamam.
- Hani ben Yiğit'e kardeşim demiştim ya ışte onu düzeltmenin bi yolunu buldum.
- Neymiş o yol?
-Off öyle hemen yok falan demeyeceksin.Anlatıyorum;Fırat ve ailesini bizim Tontişle tanıştırmak üzere akşam yemeğine çağırıcağız ve ben o gün dolaylı yollarla aslında kardeş demek istemediğimi heyecanlandığımda saçmaladığımı söyleyeceğim.
-Heyecanlanmana gerek yok bazen gerçekten saçmalıyorsun. Öncelikle buna annem izin vermez. Annemi geçtim anneannemin durumunun ciddiyetinin farkında değil misin sen!!Daha yeni tanıdığımız birileri anneannemin durumunu anlayışla karşılaşmaz.
-Ama Betül kızlarr...
-Kızlara bile söylemenin anlamı yok. Bence uzatma abla.
Deyip konuyu kestirip atmıştı ne yapacaktım şimdi ben?
----------------
Artık eve gelmiştim Betül ile hâlâ bozuktuk. Kızlara söylememem gerektiğini söylesede dayanamamış anlatmıştım. Dolunay da Betül ile aynı fikirdeydi. Henüz bir aylık bile olmayan sevgilisini ve onun ailesini sırf benim saçma sapan düşüncelerim için anneannem ile tanıştırmaya soğuk bakıyordu.
Neyse ki onlara Gece ile ilgili annemler ile tanıştırma planlarımdan henüz bahsetmemiştim. Üç gün sonra aramızdaki buzlar tamamen yok olmuştu. Sanırım şu tanıştırma meselesinden vazgeçtigimi falan düşünüyorlardı. Ama tabiki vazgeçmemiş sadece bir süreliğine askıya almıştım. Bu düşünceleri aklımın bir köşesine kazıyıp Betül ve Buğlem' in konuşmalarını dinlemeye başladım. Yine Dolunay'ın bizle daha az vakit geçirmesinden bahsediyorlardı ki aklıma tamda bu esnada harikulade bir fikir gelmişti.
-Bakın ne diyeceğim. Şu Fırat'ın kardeşi Gece' yi göstermelik de olsa aramıza alsak Sevgi teyze ve annemle ve hatta Yaren teyze ile tanıştırsak??
Buğlem sözümü kesip lafa atılmıştı bile.
-Iyi de bunun Dolunay'ın bizimle vakit geçirmesi ile ne alakası var? Ne yani Dolunay'ın yerine Gece'yi mi alacağız??
-Birincisi saçmalmayı keser misin. Dolunay'ın yerini kimse dolduramaz. Ikincisi lafımı bitirmeme izin ver ve dinle.Gece ile öncelikle takılmaya başlayacağız. Annemler bu yeni kızı merak edecek. Biz de yeni arkadaşımız diyecegiz. Ve tam o sırada annemler ile bu yeni kızı tanıştıracağız. Yeni kıza yani Gece'ye güvenmelerini sağlayıp Fırat'ı da Gece'nin abisi diye tanıtacağız. Ki yalan değil abisi ...
Tam bu esnada Betül pis pis sırıtarak lafı ağzımdan aldı.
-Yani otomatikmen Fırat ister istemez bizle vakit geçirecek. Fırat'ın bizimle olması demek Dolunay'ın da bizim yanımızda olması demek...
Onun bu sırıtarak verdiği cevaba karşılık ben de aynı şekilde cevap verdim.
- Tam üstüne bastın kardeşim...
Dolunay'ı arayıp Fırat'tan Gece'nin numarasını istedik. Dolunay'ın sorduğu birçok sorudan sonra numarayı almayı başardık. Gece'yi aradim. Telefon nerdeyse üç çalıştan sonra açıldı.
-Merhaba Gece ben Dalya.
- Pardon tanıyamadım hangi Dalya?
-Evet haklısın.Hani şu abinin sevgilisi olan Dolunay'ın arkadaşı. Numaranı da zaten abinden aldık.
- Evet evet şimdi hatırladım. Kusura bakma. Bir şey mi oldu??
-Yok yok sadece bizim ile takılmak ister misin diye soracaktım.
-Tabi ki de neden olmasın.
-Tamam o zaman. Sana adresi konum olarak atıyorum.
-Peki bekliyorum.
Konumu atmıştım yarım saat sonra Gece buradaydı. Allahım ben bu kızı yanımda nasıl dolaştıracaktım. Bu kız neden bu kadar güzel ve seksiydi. Neyse artık bu güzelliğe de katlanacak ve Yiğit'e giden her yolu mübah sayacaktım.
"Allahım biliyorum bu yaptığım hiç doğru değil. Evet kızların arkasından yaptığım planda hoş değil ama biliyorsun ki bunu ilk defa yapıyorum beni affet olur mu?
Amin..."