BÖLÜM 8

57 10 0
                                    

Merhabaaaaa...
Yeni bölümü yayınlamış bulunuyoruz. Umarım beğenirsiniz...

  

"Kim ölmüş?" dedi Adnan.

" Lübnanlıymış abi. Kavgada ölmüş. Tuncay parasını ödeyecek ."

"Tamam oğlum dert değil. Haftaya 200 kelle daha gelecekmiş onu eksiksiz gönderirseniz sıkıntı olmaz."

"Tamam abi. Onun başında bizzat kendim duracağım."

"Olur... Benim oğlan seni görmüş dün?"

"Evet abi.Tesadüffen karşılaştık."

" Evet evet anlattı. " dedi Adnan ve çalan telefonuna baktı.
Emre piçi yememiş içmemiş herşeyi babasına anlatmıştı.

Adnan'ın telefon konuşmasını bitirmesini bekledim. Fırat için izin isteyecek bende fırsattan istifade çıkacaktım. Sıkışmıştım.
Sonunda telefonu kapattı ve
" Abi " dedim
"Bir iş yoksa Fırat ile çıkabilir miyiz?"

"Tamam çıkın."

"Sağol abi." dedim ve ofisten çıktım.

    Fırat'ın yanına depoya girdim.
Depodaki Afgan olduğunu tahmin ettiğim kız dikkatimi çekmişti. Eğer yarın gitmezler ise - ki gitmeyeceklerinden emindim- onunla ilgilenmem gerektiğine dair aklımın bir köşesine küçük bir not bıraktım.
İnsan kaçakçısı olmanın güzel yanlarından biriydi bu.İstediğinizi sadece bir işaretiniz ile altınıza alabiliyordunuz. Ve buna itiraz edemiyorlardı. Çünkü bize muhtaçlardı.

"Fırat hadi ama daha bitmedi mi?"

" Bitti. Sen ne yaptın? Verdi mi izin ?"

" Tabii oğlum . Hadi çıkalım. Bu arada şurada ki kız Afgan mı ?"

"Evet. Ne o yine uçkur meselesi mi?" dedi.

"Hadi hadi çok konuşma. Sevgilin bekler seni."
------------------********------------------
Dalya
    "Off Gece nerden çıkardın Allah aşkına iki günde bu düşünceyi?"

"Bak yalan öyle bir şey yok demedin nerden çıkardın dedin. Bas baya aşıksın Yiğit'e."

"Ne münasebet canım. Lütfen bu konuları açma bir daha." dedim ve konuyu kapatıyordum ki Buglem ağzını tutamadı.

" İnkar etme Dalya. İtiraf et sende kurtul bizde kurtulalım... Evet, Gece Dalya Yiğit'i ilk gördüğü günden beri ondan etkileniyor ."

"Aaaa !" dedim isyankar bir tavırla. "Yeter ama ne aşkı biraz hoşlanıyorum o kadar."

"Bak eğer biri Yiğit'e sahip olacaksa onun senin gibi biri olmasını çok isterim. Ama yanlış anlama Yiğit aşka ve sevgiye kapalı." dedi Gece.
   
   Ne yani bu bir iltifat mı yoksa bir teselli miydi.? -Evet Yiğit'e yaşıyorsun ama Yiğit sana bakmaz.- Bu muydu yani?

    Tam bu sırada Yiğit o gösterişli arabası ile önümüzde durdu. Fırat içinden koşar adım çıkarak Dolunay'ı kucakladı. Kızı sanki yıllardır görüyormuş gibi... Yiğit yanımıza gelip selam verdi.
"Selam kızlar ."

"Selam Yiğit ." dedim anında ve kızların hepsi gülmeye başladı.

"Neler oluyor burada." dedi sert bir şekilde Yiğit ve Gece ona sarılarak cevap verdi.
"Bir şey yok aşk sakin..."

   Kızlara sizle sonra görüşeceğim bakışı attım ve eve doğru yürümeye başladım.

Arkamdan seslenen Betül'dü.
"Nereye?"

"Evde kek vardı getireyimde yiyelim. Acıktım..."
------------------********------------------
YİĞİT
    Arabayı durdurur durdurmaz Fırat uçarcasına arabadan indi ve Dolunay'a sarıldı. Gerçekten seviyordu bu kızı. Aşık olmuştu ve aşık olduğu kadının onu kurtaracağını düşünüyordu. Ancak bilmediği bir şey vardı hiçbir kadının hayali bir 'piçi' kurtarmak değildi.

    Evet, Fırat bir  'piç'ti... Hayat bana bir piçe güvenmek gerektiğini, piçlere sır vermeyi öğretmişti.
Piçlerin ölümleri ile son bulan sırdaşlıkları vardı ...
"Selam kızlar ." dedim
" Selam Yiğit ." diye karşılık verdi bizim aptal kız. Ve birden tüm kızlar gülmeye başladı. Ne dönüyordu burada. Tüm sertliğimi  takınarak sordum.
" Neler oluyor burada."
"Bir şey yok aşk sakin..." dedi Gece ellerini bana dolayarak. Bu kızın amacı neydi? Hiç hoşlanmadığımı bile bile bana sarılmakta neyin nesiydi şimdi ?

    Şu aptal kız yanımızdan giderken sadece Gece'nin duyabileceği bir ses tonuyla " Ne yapıyorsun sen?" dedim ve bir anda kollarını geri çekti.
"Üzgünüm Yiğit bir anda oldu." dedi.
Bir anda olmadığına emindim ama ses çıkarmadım.
  
  Dalya gittikten sonra pek konuşan yoktu ve ortamdaki sessizliği Dalya'nın kardeşi Betül bozdu.
"Ablamın getirecekleri ağırmışta, kim ona yardıma gitmek ister?"

Kumral saçlarının güzelliği ile dikkat çeken Buğlem " Valla ben gitmem." dedi  anında.

Fırat ve Dolunay bu soruya somurtarak ve bir birilerine daha da sokularak cevap verdi.

Betül " Ben gidecek olsam bu soruyu bile sormazdım." diyerek Gece'ye baktı.

Gece ise bana o yavru kedi bakışlarıyla "Sen gitsene!" dedi.
"Lütfennnnn!.." hala o yavru kedi bakışlarını atmaya devam ediyordu.

"Tamam!" dedim bezgin bir ifade ile ve Gece'ye " Bunun hesabını soracağım." diye kalktım.
  
  Kapıyı çaldım, açtı ve anında yüzüme kapattı.
"Manyak mısın açsana kapıyı !.." diyerek bir kez daha bastım zile.
10 saniye sonra açtı ve " Ben Betül'ü  çağırmıştım , senin ne işin var burada?"
Cevap vermeme bile izin vermeden  "Tamam boş ver gel içeriye." diye devam etti.
  
    Beraber mutfağa geçtik. Genelde beyazın hakim olduğu bir mutfaktı. Keki dilimler iken
"Aybuke nasıl?!" dedi.

"İyi. Sıradan bir alkol koması sadece."

"Çok kızmadın inşallah kadına!" dedi tatlı bir ifade takınmaya çalışarak.

    Tüm bunları  bana neden soruyordu ki? Gece 'den de gayet öğrene bilirdi ve o anda kafama dank etti.
"Baksana Dalya!"

"Evet ?"

"Sen bana aşık mısın ?"

SİYAHA İNAT[beklemede]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin