Bölüm 9

53 8 0
                                    

Selammmmm canlarr... Yazarınız neler yaşıyor bir bilseniz neyse buna gerek yok zaten...

FAZLA UZATMANIN BİR ALEMİ YOK YORUM VE VOTELERİ UNUTMAZSAK SEVİNİRİM DOĞRUSU.

İYİ OKUMALARRRRR... :* :* :* :*



"Sen bana aşık mısın?"

Sorduğu soruyla kalakalmıştım. Ağzımı açıp tek kelime dahi edemiyordum. İki adımda bana daha da yaklaştı "Evet?" dedi.

"Şey..." diye bilmiştim sadece. Neredeyse kusursuz yüz hatlarının içinde dikkat çeken mavi gözlerini gözlerimin içine dikerek,

"Cevap versene!" dedi.

"Bunu nereden çıkardın Allasen? Gece'mi söyledi. Bak yani belki ..." yine sözümü kesmişti ,

"Gece biliyor ve bana söylemiyor? Vayyy beee "

"Hayır öyle bir şey yok ki söylesin" diyebildim sadece.

Ne yapıyordum ben, yine her şeyi berbat ediyordum...

"Bak" dedi dolaplar ve kaslı vücudu arasına alırken beni

"Beni sevmen normal. Tüm kızlar beni sever. Her genç kızın rüyalarını süsleyen o erkek benim. Ancak ufak bir sorun var o da benim seni sevmeyecek olamam. Ben kimseyi sevmem. Kızlar genelde kalbime değil altıma girerler..." dedi yüzü yüzüme değmek üzereyken.

Tüm nefesim kesilmiş durumdaydı. O kadar yakındık ki aramızdan hava bile zor geçiyordu.

"Biliyorum" dedim tüm sakinliğimi korumaya çalışarak ve yavaşça "Biliyorum. Sen hiç kimseyi sevemeyecek kadar bencilsin ve ukala. Eğer bir gün bu bencillikten kurtulur da birini sevecek olursan o kişinin güneşi siyah olmalı bunu da biliyorum. Ama senin de bilmediğin bir şey var ben de güneşi siyah olanlardanım..."

son cümleyi söylerken bağırmıştım ve yanaklarım ıslanıyordu. Bu olmamalıydı ben birinin karşısında ağlayamazdım.

Sinirle gözümden istemsizce akan yaşları elimin tersiyle siliyordum ki ellerimi tuttu. Anlını anlıma yasladı ve yüzümü hiç beklemediğim bir anda avuçlarının içine alarak baş parmağının ucuyla göz yaşlarımı sildi. Bunu yaparken "Ağlama!" dedi silik bir sesle.

O mavi gözlerinin içine baktım bir duygu kırıntısına rastlamak istercesine ama o buna fırsat vermeden dudakları ile dudaklarımı kapattı. Ona karşılık versem mi vermesem mi diye düşünürken onun dili hadsizce ağzımın içine girmişti bile. Böyle bir şey ilk defa başıma geliyordu. Daha önce değil bir erkekle en yakınım olmayan insanlara bile dokunamayan ben şimdi onun bu hadsiz tavrına karşılık veriyordum...

------------------********------------------

YİĞİT



"...Ama seninde bilmediğin bir şey var bende güneşi siyah olanlardanım." söylediği son sözlerini duymuştum sadece.

Onunda bana aşk için yalvaracağını düşündüğümden dinlememiştim bile ve şimdi o karşımda ağlıyordu. Her yanından akan sinir belli olurken ellerini tersiyle göz yaşlarını silmeye çalıştı.

Nedenini bilmediğim bir şekilde ona daha da yaklaştım ellerini avuçlarımın içine aldım ve iki yanına bıraktım , sonrasında yüzünü ellerimin arasına aldım "Ağlama" diye bilmiştim. Kısık bir ses çıkardığım sırada göz yaşlarını siliyordum.

O tüm koyuluğuyla gözlerimin içine bakarken bir anda gözlerim dudaklarına gitti. Daha sonrasında ise dudaklarım.

Bir anda acemice bulduğum bir şekilde bana karşılık verdi. Saniyeler sonra beni üzerinden itti ve yüzümdeki sıcaklıkla kala kaldım. O az önce bana tokat mı atmıştı?

"Kalbine de altına da girmek gibi bir niyetim yok. Sakın ama sakın bana bir daha böyle davranma!"

Sesinde öfke ve heyecan vardı. Altıma girmek istiyor muydu bilmiyorum ama kalbime girmek için can atıyordu.

"Bana bak küçük kız!" dedim sesimdeki tüm öfkeyi yansıtarak "Bu tokadın hesabını altımda inleyerek vermek ister misin?"

"İbne!" dedi yeni bir tokat atmaya hazırlanırken. Elini havada yakaladım. Daha önce hiç bir kızdan değil tokat en ufak bir hakaret duymayan ben şu anda karşımdaki aptal tarafından ikinci bir tokadı yiyecektim.

"Bırak beni !" diye çığlık atıyordu resmen.

Onu susturmak için yine yeniden o sıcak dudaklarına kapandım. -Ne diyorum ben, ne sıcağı?-

Beni itiştirmeye çalışıyordu ama pek becerikli olduğu söylenemezdi. Hala onu öpmeye çalışıyordum ve birden bana karşılık verdi. Bu acemi öpüş beni resmen tahrik ediyordu. Bacaklarından kavradım kaldırdım. Düşmemek için olacak ki bir anda elleriyle yüzümü kavradı. Onu tezgahın üzerine oturttum ve bacaklarını belime doladım. Kalçalarından tuttum , mutfağın karşısındaki odaya girdik. Hiç soluk almaksızın hala öpüşüyorduk. Ellerim bir anda gömleğinin açık yakalarından göğüslerine gitti. Sertleştiğimi hissettim ve onu iyice erkekliğime bastırdım. Gömleğinin düğmelerini teker teker açtım, göğüslerinin açıkta kalan yerlerini okşuyordum. Dudaklarını dişlememle küçük bir inilti çıkardı. Nedenini bilmesem de bu daha çok tahrik olmamı sağlamıştı. Elimin pantolonunun düğmesine gitmesiyle beni üstünden itmesi bir oldu.

"Dur!" dedi soluk soluğa. "Yalvarırım dur!"

"Altımda inliyordun ve bu beni deli ediyordu Dalya." dedim saçlarıyla oynarken.

"Sen adi birisin.!" dedi ve gözlerindeki yaşları fark ettim.

"Bak küçük kız, ben böyle bir adamım ve hiç bir zaman değişmeyeceğim." sesim beklemediğim bir şefkat tonuyla çıkmıştı.

Yüzüme bakmıyordu. Gömleğinin düğmelerini iliklerken "Bunu..." dedi

"Bunu bana yapmamalıydın. Söyleseydin, olmaz deseydin. Ben adi, şerefsiz bir piçim deseydin ya!" bağırıyordu ve hala ağlıyordu.

Yanına doğru bir adım attım.

"Yaklaşma!" dedi "Biri ,adi piçin biri Gece'ye bunu yapsaydı ne hissederdin."

Klasik bir cümle kurdu ve ağlamaya devam etti. Ya ağladığını fark etmiyor ya da umursamıyordu.

"Tokadın bedelini ödedim..."

"Dalya!" dedim hiç beklemediğim bir anda , yanına hızlı bir adımda yaklaştım ve onu belinden yakaladım.

"Ağlıyorsun Dalya." boşta kalan elimle göz yaşlarını siliyordum.

"Yaaa! " dedi öfkeli bir sesle "Demek ağlıyorum haaa....

Peki ya bundan sana ne?! " Hala bağırıyordu.

"Tamam peki dediğin gibi olsun." deyip mutfağa girdim.

O da peşimden girdi ve "Al şunları " diyerek elime bir sepet tutuşturdu. Kendi de kek tabağını aldı ve evden çıktık. Asansörde ağzımı yeniden açtım " Bana aşıksın yani?"

"Benim kime aşık olduğum seni hiç ilgilendirmez."

"Bana aşıksan ilgilendirir."

"Ne o beni yine altına alıp inletmek için mi ilgileniyorsun bu kadar ?"

"Bak küçük kız o başka bu başka..."

Bana cevap dahi vermeden asansörden inmişti ve biç bir şey olmamış gibi yüzüne kocaman sağlam bir gülümseme yerleştirip bizimkilerin yanına doğru ilerledi.

Ne yapıyordu bu kız az önce olanlardan sonra hiç bir kız bu denli ... Bilmiyordum...

Bu kızla az önce yukarıda adını koyamadığım bir şeyler olmuştu ve ben bundan hiç memnum sayılmazdım. Açıkçası ben bundan hiçte memnun değildim...

SİYAHA İNAT[beklemede]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin