17. Bölüm PLAN

16 1 0
                                    

Sabah kahvaltı hazırlamak için kalktı Yiğit. Mutluydu ama bu mutluluğu geride bırakan,  sebebini bilmediği bir gerginlik vardı üstünde, ama buna aldırış etmemeye karar verdi. Masayı hazırladıktan sonra Dalya'yı uyandırmak için odaya yönelmişti ki Yiğit'in telefonu çalmaya başladı. Dalya ise çoktan uyanmıştı ve odadan çıkmak üzereydi. Yiğit telefondaki numarayı görünce bir an şaşırdı.
" Vay vay vay... Günaydın Faruk. Sen benim numaramı da mı bilirdin..."
"Kes lan. Kızım senle biliyorum ve onu getirmeni istiyorum..."
"Önce benle lanlı lunlu konuşma tamam mı ve kızın karşılığında bana vermen gerekeni ver yeter."
Yiğit'in sesi olduğundan daha sert çıkmıştı.
" Bak Yiğit benim için değilse bile Zeynep için, Betül için getir Dalya'yı. Heba oldular. "
"Sen karını bu kadar düşünür müydüm? Ah ne aşk! Onu para için boşadığını bilmesem gözlerim yaşarırdı şu an emin olabilirsin."
"Yiğit kızımı geri getir. Her ne cehennemdeysen getir onu. Ve onun tek kılına zarar verme... Yoksa seni gebertirim."
"Şu an öyle korktum ki. Ama kızın gelmek istemiyor. Tabi koynumda yatmak onun için iyi hissettiriyor."
" Ne diyorsun lan sen? Gebertirim seni kızıma dokunmadım de. Öldürürüm seni!"
"Diyorum ki kızın altımda çok mutlu. Tabi senin vermediğin baba sevgisini bende aradı ve ben ona baba sevgisi dışında başka bişey verdim. Söylesene beni nasıl geberteceksin? "
"Lan o benim kızım. Nasıl kıydın lan ona, nasıl kıydın pezevenk.? Küçücük çocuk o daha... Nasıl yaptın lan?"
"Pek zor olmadı. Ve tamda senin kızın olduğu için yaptım. Ama inan ki senin onu acıttığın kadar acıtmadım Faruk. Söylesene sen onu terk ederken daha küçük değil miydi? Kaç yaşındaydı 11 mi 12 mi?"
"Seni geberticem. Seni kendi ellerimle öldürücem. Geri getir lan Dalya'yı.!"
"Bakarım."
Faruk sinirden deliye dönmüş neler yapabileceğini düşünür duruma gelmişti. Yiğit'in söyledikleri doğruysa Zeynep'e ne söyleyecekti. Kızı kendisi yüzünden, kendisinin sakladığı bir adam yüzünden şimdi kim bilir ne haldeydi. Eğer o piçin söyledikleri doğruysa ki doğru olduğunu ne kadar istemese de biliyordu. Kızı, ilk göz ağrısı, yıldız çiçeği...  Kim bilir şimdi ne haldeydi. Ve tüm bu olanların tek sorumlusu kendisiydi. Ve o piçin haklı olduğu bir şey daha vardı kendisi kızının canını çok daha önceden, çok daha fazla acıtmıştı. Şimdi de o piçin kızının canını acıtmasına izin vermişti. Bunu istemese de olmuştu işte...  'Dalya ne çok kızmıştır şimdi bana, hiç bir zaman iyi bir baba olamadığımı düşünüyordu şimdi hayatlarında olmadan da onlara zarar verebileceğimi düşünüyordur ve benden nefret ediyordur.' Sanki yanında biri varmışçasına sesli bir şekilde dile getirdi bu son düşüncelerini... Gerçekten ama gerçekten bir kez olsun kızlarına babalık yapabilmiş miydi, yapmış mıydı? Ah bu sorunun cevabının evet olmasını ne çok isterdi..!
Faruk orada kendi içinde savaşırken Dalya kapı eşiğinde duyduklarının şokundaydı. Ne demişti Yiğit öyle babasına, yoksa bu duydukları gerçek miydi, sabah yarı çıplak uyanmasını sebebi Yiğit'in az önce telefonda babasına söyledikleri miydi? Annesi bunları duyarsa kim bilir ne düşünür , nasıl kahrolurdu? Bir hışım yatak odasından çıktı ve Yiğit'in üstüne yürümeye başladı.
"Bende seni uyandırmak için geliy..." Yiğit daha konuşmasını bitirmeden ve ne olduğunu anlamadan Dalya Yiğit'i var gücüyle yumruklamaya başladı. Bu ani hareketin karşısında Yiğit Dalya'nın durmasını bekledi öylece fakat durmadı Dalya. Yiğit'in bu sakin duruşu karşısında daha çok çıldırıyordu. Yiğit bir ani hareketlerle Dalya'nın kollarını tuttu ve onu koltuğa fırlattı.
"Yeter Dalya, yeter! Ne oluyor? "
Yiğit'in sesi canı acıyormuş gibi çıkmıştı.
"Duydum. Bana ne yaptın? Doğru mu babama söylediklerin ha?"
Dalya bağırıyor ve olduğu yerde tepiniyordu. Yiğit Dalya'nın gözlerine baktı. Canı acıyordu. Ama Dalya bunu fark edemedi.
"Gerçekten hatırlamıyor musun Dalya?"
Oldukça sakin söylenen sözler karşısında afalladı Dalya.
"Neyi hatırlamam gerekiyor?"
"Boş versene! Ama bil ki sana bir şey yapmadım. Sadece baban olacak adamın bana yardım etmesi için bir kaç küçük yalana başvurdum. Sabah yarı çıplak kalkma sebebinde dün gece seni giydiremedim ve öylece uyudun."
Dalya birşeyler hatırlamak istercesine başını ellerinin arasına aldı. Cevap vermek yerine sadece yeri izledi. Biraz sonra Yiğit'in sesiyle yine karşılaştı.
"Kalk kahvaltı yap. Ben bahçedeyim. "
Dalya başını kaldırdı ve Yiğit gitmişti. Ancak ardından harika bir kahvaltı masası bırakmıştı. Dalya nasıl olur da Yiğit'i dinlemeden suçlamıştı? Nasıl olurda bir anda duyduklarının esiri olmuştu? Peki neden babasına söylenenler karşısında bu kadar öfkeye kapılmıştı? O adamı önemsemiyordu , söylenenler gerçek olsa bile o adamın canının yanıyor olması Dalya'yı mutlu etmez miydi? Dalya tüm bu soruları karşısında çıldıracak gibi oldu. Hem ayağa kalktı ve hızla bahçeye çıktı. Yiğit yine telefonla konuşuyordu. Karşıdaki kişi Yiğit'e pek de mümkün olmayan şeyler söylüyor herhâlde diye düşündü Dalya. Çünkü Yiğit sinirden deliye dönmüştü.
" Yerini söyle lan! Nerede olduğunu... Sikerim tehlikesini... Evet... Sana ne Fırat, sana ne... Bak bu kız beni deli ediyor, herşeye burnunu sokma gibi bir huyu var, delinin teki, beni iki haftadır burada oyalıyor sadece ve ben sıkıldım... Tamam haber bekliyorum."
Yiğit telefonu kapatırken Dalya en son kurulan cümlenin şokuyla kendini içeriye attı. Yiğit'in söyledikleri gerçek miydi? Gerçekten böyle mi düşünüyordu? Bir şey yapmalıydı.

Yeniden dışarı çıktı. Yiğit bu kez arabasına yaslanmış, gökyüzüne bakıyordu. Sanki orda bir şey var gibi. Dalya da başını bir an gökyüzüne kaldırdı ancak güneşin bu kadar parlak oluşu Dalya'nın bunu yapmasına izin vermedi. Yiğit Dalya'yı fark etmiş olacak ki artık Dalya'ya bakıyordu. Düz bir sesle
" Ne var?" dedi.
"Bak Yiğit ben düşündüm de o kahvaltıyı tek başıma yapamam ve bence sende gelmelisin."
Bu kız cidden deli diye geçirdi içinden. Daha 10 dk önce üzerime atılmış bana hesap soruyordu şimdi de gelmiş beraber kahvaltı yapalım diyor. Yiğit kendi içinde konuşurken, Dalya Yiğit'in kolunu tuttu ve küçük bir çocuk gibi çekiştirip "Hadi Yiğit... " diye mızmızlanmaya başladı. Bu hareket karşısında Yiğit onun bir şeyler hatırlamış olacağını düşündü. Ancak Dalya'nın böyle davranmasının gerçek sebebi bu değildi. O daha çok planları için böyle davranıyordu.



SİYAHA İNAT[beklemede]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin