6

346 18 8
                                    

Genç kız,bacaklarını kendine çekmiş ve kollarını da etrafına sarmış şekilde oturuyordu yatakta.Donuk bakışlarını karşısında duvara kitlemişti,tek bir noktaya bakıyordu ve aklından geçen tonlarca düşüncenin altında resmen eziliyordu.Yekta'nın son gelişinin üzerinden 4 gün geçmişti.. 4 gün boyunca bu odada tek başına oturup o noktayı seyrediyor ve o uyurken yanına bırakılan yemeği yiyor,suyu içiyordu.Artık zaman algısını,gerçeklik algısını yitirmesine ramak kalmıştı.Zihninde gezen o tonlarca soru arasından odaklandığı tek şey ise bu lanet yerden ne zaman ve nasıl çıkacağıydı.Duvarlar üstüne üstüne geliyordu artık,daracık ve karanlık bir yerde sıkışmış gibi hissettiriyordu kıza.

Gözleri uzun zamandır kırpmadığı için mi,yoksa acı ve üzüntüden mi bilinmez dolmaya başlamıştı ve yaşlar tek tek akıyordu yanaklarından.Yüzünde en ufak bir mimik dahi kıpırdamadan ağlıyordu resmen..

Kapının aniden açılmasıyla transtan çıkmışcasına irkilerek gözlerini kapıya çevirdi ve bacaklarını serbest bıraktı.İçeri elinde bir tepsi ve defterle Yekta girmişti.Kız onu görür görmez iğrenir bir ifadeyle kafasını tekrar duvara çevirdi ve o hiç girmemiş gibi davranmaya çalıştı.

"Beni özlememiş gibisin ufaklık,üzüldüm doğrusu.."

Sesi yine her zaman ki gibi alaycı ve olabildiğince küçümseyiciydi.Kız gözlerini kısa bir süre Yekta'ya çevirdi ve tüm nefretini bakışlarıyla kustu.Hiçbir cevap vermeden yalnızca bakıyordu o iğrendiği gözlere.Yekta ona yönelen bakışlara ifadesini bir an bile bozmadan karşılık veriyordu.O gözlerdeki nefret adamda hiçbir etki bırakmamıştı..Sırıtarak tepsiyi yatağın yanındaki sehpaya koydu ve kendini karşıdaki tekli,deri koltuğa bıraktı.Bacaklarını iyice aralayıp kollarını koltuğun kenarlarına koydu.Başındaki ağrıyla kafasını geriye yaslayıp burun kemerini sıkmaya başladı.Gece istem dışı tüm bu hareketlerini seyrediyor ve içinden aklına gelen tüm küfürleri saydırmayı ihmal etmiyordu.Yekta kafasını kaldırıp kıza bakmadan konuştu.

"Ye artık yemeğini,tüm gün seni bekleyemem."

Kız tepsiye bakıp sertçe yutkundu,gerçekten acıkmıştı.Ama odada o varken yemek istemiyordu.Bu yüzden omuz silkip gözlerini devirdi.

"İstemez,aç değilim."

Yekta bu sefer kafasını kaldırıp baygın ama hala sert bakışlarını kıza yöneltti.

"Sana fikrini sorduğumu hatırlamıyorum."

Kaşlarını cevap beklercesine kaldırdı ama bir cevaba ihtiyacı yoktu,ona denileni yapmak zorundaydı genç kız.

"Zorla yedirmeye başlamadan önce 10 saniyen var,al o tepsiyi eline."

Kız derin bir nefes çekip sinirle verdi ve sert hareketlerle aldı tepsiyi.Aslında o kadar açtı ki hepsini 2 dakika bile sürmeden bitirebilirdi ama bunu belli edemezdi.Yemekleri yemeye başlayıp bir yandan da Yekta'ya bakmamaya özen gösteriyordu.Adam hafif bir tebessümle kızı izlemeye başladı.Ahh..Günler geçtikçe daha fazla istiyordu bu kusursuz kızı.İçinde büyüyen o aleve direnmek tahmin edilenden çok daha zordu.Dakikalar sonra Gece yemeğini bitirmiş ve tepsiyi tekrar kenara koymuştu.

Yekta sonunda ağır hareketlerle ve elindeki defterle ayağa kalktı.Gece'ye doğru attığı her adımda kalbi hızlanıyordu genç kızın,ne yapacağını vücudu gerginlikle kasılmış halde bekliyordu sadece.Yekta usulca kızın yanına oturup parmaklarını defterde gezdirdi.

"İçinde ne olduğunu merak ediyor musun?Seni fazlasıyla ilgilendiren bir konu var.."

Gece önce deftere,ardından Yekta'ya baktı ve gözlerini kaçırdı.İçten içe merak etse de onunla diyalog kurmak istemiyordu.Yekta defteri kıza uzattı ve almasını bekledi.Kız bir kaç saniyelik duraksama ve kararsızlıktan sonra titrediğinin farkında bile olmadığı ellerini deftere götürdü.Tam defteri kavrayıp alacakken Yekta aniden geri çekti ve sırıttı.

NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin