6/ Kaderimin İnceden Nefesinin Dokunuşu

890 64 113
                                    

White Mustang- Lana Del Rey
Faith in Me- Elz And The Cult
Everlasting- Minuit Machine
Oak Wood- Drab Majesty
Renegade- Aaryan Shah
Icabod- Tr/St
Uzunlar V2- Evdeki Saat

-6, Kaderimin İnceden Nefesinin Dokunuşu

Botlarımın boş kaldırımda çıkardığı tok sesler büyük, renkli led ışıkların verdiği enerji sayesinde olduğundan fazla görkemli görünen bir evin önünde durduğumda kesildi. Müjde'nin telefonuma yolladığı adres bu evi gösteriyordu. Peşi sıra gelen spor arabalardan inen gençlerin uçuk giysilerini gördüğümde üzerimdekilerin sade ve uyumsuz kalmıyor olması beni rahatlattı.

Tek dekoltesi sırtımda olan bordo uzun kollu bir bluz, siyah çorabımın üzerine giydiğim kalçalarıma tam oturan siyah deri kumaşlı mini bir etek vardı. Bu parçaları dolabımdan çıkarırken abartı kaçıp kaçmayacağı konusunda kararsız kalmıştım fakat geldiğim davet Müjde'ye aitti, tahmin ettiğim üzere kimse sadeliği aklının ucundan geçirmemişti.

Sokağın sonundan rahat şekilde duyulabiliyor olan yabancı bir şarkı yükseliyordu içeriden. Dış kapı açık bırakılmıştı, birkaç kişinin ardından eve girdim. Dar, uzun koridoru lacivert bir ışık kapatmıştı ve birkaç saniye de bir rengi değişiyordu. Başta gözümü acıtsa da birkaç saniye içinde alışmıştım. Koridorun sonunda, üst kata çıkan merdivenlere oturmuş bir çift kimseyi umursamadan yakınlaşmışlardı, gözlerimi onlardan çektim. Mutfağın köşesi görünen tezgahına sırtını vererek yere çökmüş iki genç birbirlerine yaslanarak sızmıştı, birinin elindeki bira bardağından dökülen sıvı ikisini birden ıslatıyordu. Parti taş çatlasa yarım saat önce başlamış olmalıydı, dakikalar içinde böylesine kendilerinden geçmiş olmalarına anlam veremedim.

Topluluğun büyük kısmının yer aldığı salonun geniş, kanatlı kapısının ağzında durdum. Müjde'nin kastettiği kalabalığı gözlerimle gördüğümde tahmin ettiğimin bunun yanında bir hiç olduğunu anladım. İçerisi darmadağındı, gözümün döndüğü köşelerin her birinde farklı bir olay dönüyordu. Tavandaki ışık, birbirlerinin bedenlerine sürtünerek şarkının ritmine uygun dans edenlerin üzerinde dolanıp duruyordu. Kendilerinde olduklarını asla düşünmüyordum. Bahçe kapısına yakın bir yere yerleştirilmiş bira fıçısını ve başında eğlence döndüren bir grup genci gördüm. Musluğa dudaklarını dayamış bir kızı çığlık çığlığa gaza getirmeye çalışıyordu etrafındakiler. Aralarından birkaçı daha önce okulda gördüğüm yüzlerdi.

Birden bire önüme fırlayan gözlerinde pembe, simli bir maske olan gencin yüzüme bakarak elindeki düdüğü öttürmesiyle irkildim. Gözlerim kocaman açılırken bir elim kalbimin üzerine gitmişti, gerçekten ödümü patlatmış olabilirdi.

"Hey!" dedi ve yüzündeki maskeyi çıkardı. "Seni hatırlıyorum."

Beni hatırladığını söylemesi ve tanıdık gelen simasından sonra hafızamı biraz zorladım. Turuncu saçlarını karıştırdığında işimi kolaylaştırdı. Onu hatırlayabildim, Korhanla beraber gittiğimiz mekanda karşılaştığımız ikizlerden Tuğberk'ti. Maskesi ve yerinde durmayan ışıklar yüzünden başta onu tanıyamamıştım.

"İçeri geçsene, burası harika!"

Maskesini geri taktı, kendi oluşturduğu dans figürleri eşliğinde elindeki düdüğü öttürmeye kaldığı yerden devam ederek yanımdan uzaklaştı. Tuhaf bulmayacağım bir tiple karşılaşacağımı asla düşünmüyordum.

Dans eden bedenler tarafından zarar görmemek adına attığım adımlara dikkat ederek köşelerden birine geçtim. Deri ceketimi çıkardım, sırtımı duvara yasladığımda betonun soğukluğunu çıplak tenimde hissettim. Olduğum noktadan her köşeyi rahatlıkla görebiliyordum. Şarkı değiştiğinde, son günlerde popüler olan bir parça açıldığında kalabalıktan aynı anda bir çığlık yükseldi. Yüzümü buruşturdum, burası çok sesliydi. Geldiğim için pişman değildim fakat uzun süre burada kalabileceğimi sanmıyordum. Müjde'ye göründükten sonra ayrılabilirdim.

Bira ve BalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin