13/ K.

1.2K 118 223
                                    

(Merhaba, bu bölüm Tanya ve Korhan'ın ilişkileri için önemli gelişmeleri barındığından dolayı yaklaşık sekiz bin kelimeden oluşuyor ve anlaşılacağı üzere epey uzun oldu. İki ayrı bölüm haline getirmek istedim ama akışı bozmak hoş olmazdı. Sıkılabilirsiniz ama yine de aynı diri heyecanla okursanız sevinirim, iyi okumalar.)

Born To Die- Lana Del Rey
Flawless- The Neighbourhood
After Hours- The Weekend
Sen Nerden Çıktın- Emre Nalbantoğlu
Beni Rahatta Dinleyin- SFB
K- Anıl Emre Daldal

Born To Die- Lana Del ReyFlawless- The NeighbourhoodAfter Hours- The WeekendSen Nerden Çıktın- Emre NalbantoğluBeni Rahatta Dinleyin- SFBK- Anıl Emre Daldal

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-13, K.

Kalabalığın biraz uzağında, koridordaki pencerelerden birinin önünde kalçamı sıcak peteğin demirlerine yaslamış bir hâlde önümdeki izdihamın bir an önce sonlanmasını bekliyordum. Bu kattaki öğrencilerin sayısı daha fazla olduğu için merdiven basamakları yoğun bir şekilde onlardan oluşuyordu. Hepsi tıpkı karınca ordusu gibi tek bir noktaya toplanmışlardı ve birbirlerine zarar ya da rahatsızlık vermekten çekinmeden sadece zemin kata ulaşmayı amaçlamışlardı. Kulak kanatan gürültülerine müdürün bina içindeki hoparlörden bu arbedeyi bir an önce bitirmeleri için öğrencilere yaptığı uyarılar da eklendiğinde yüzümü buruşturdum. Merdivenlerin bu şekilde olacağını tahmin ettiğim için dakikalar önce kendimi oradan uzağa atmıştım, beklemekten sıkılmıştım ama kiminin saçma bir eğlence için kiminin ise kalabalığın arasından geçebileceğini düşünmesi yüzünden merdivenlere yönelmesine bakıldığında uzun bir süre daha okulun içinde olacaktım.

Sol elimde tuttuğum karne kağıdını kaldırdım, katlamıştım bu yüzden notlarımı göremiyordum. Aslında karne almaya gelmek gibi bir planım olmamıştı ama sınıf gruplarına iletilen bol uyarı dolu mesajlar yüzünden zorunda kalmıştım. Bugün birinci dönemin bittiği gündü, yarın on beş günlük bir tatil başlıyordu ve bunun benim için pek bir önemi yoktu. O evde vakit geçirmenin dinlendirici bir yanı olduğunu sanmıyordum.

Kalabalığın ortasında kızın birinin tiz çığlığı duyulduğunda beklenilen bu an beni şaşırtmadı, anında ortada daire oluştu ve erkek arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim sarışın çocuk birisini ittirdi. Aralarında tartışma çıkacağını anlayan birkaç kişi oradan uzaklaşmayı akıl etti, bu problem doğmasaydı koridora adım atmaya niyetlerinin olmadığı öğretmenlerden bazıları seslerini duyurabilmek için bağırarak yaklaştılar. Onların müdahale etmeleri sonucu merdiven yavaş yavaş boşaldığında kıpırdandım, neredeyse öğrencilerin tümü ortadan kaybolduklarında yaslandığım petekten ayrıldım.

Zemin kata ulaştığımda birisinin elini omzumun üzerine buldum, irkildiğim için adımlarım durmuştu. Önce elin kendisine sonra da sahibine baktığımda sol tarafımda Alper'i buldum, aniden parmaklarım arasındaki karnemi aldığında şaşırmıştım. Omzumdaki elinin yerine kolunun tamamını attığında afalladım, o suratımdaki ifadeden habersiz karne kağıdımı inceledi.

Bira ve BalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin