16/ Ve Bir Yara İzi Bırakır

597 59 2
                                    

Bak- Pilli Bebek
Bir Kalp Kırıldığında- Şebnem Ferah
Nothing Breaks Like A Heart- Miley C.
Here Comes The Rain Again- Hypno.
Where Is My Mind- Pixies
Monument- Röyksopp


Hatalı olduğumda beni sev,
korktuğumda bana sarıl
ve gittiğimde beni tut.
Çünkü ihtiyacım olan
her şey sensin.
_La Délicatess


-16, Ve Bir Yara İzi Bırakır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-16, Ve Bir Yara İzi Bırakır

Okul müdürü ikinci dönemin ilk günü olduğu için bu soğuğun altında hiçbir öğrencisini önemsemeden uzun bir konuşma yapıyordu. Yaklaşık on sekiz dakikadır bahçede törenin bitmesini bekliyorduk, müdür kulağına ilişen sızlanmaların hiçbirini umursamadan elinde tuttuğu devamlı ses problemi çıkaran mikrofondan söylediklerini duyurmaya çalışıyordu. Soğuk bir rüzgar kesilmeden etrafımdan dolanıyor ve açık bıraktığım saçlarımı yüzüme savuruyordu, ellerimden birini cebimin içinden çıkardım ve görüşümü daha fazla engellememesi için saç tellerimi kontrol altına almaya çalıştım. Yağmur çiseliyordu, tepemizde dolanan kara bulutlar öğleden önce başlatacağı fırtına adına bizi uyarıyordu. Burnumu çektim, dudaklarımın arasındaki nefes dışarıda bir buhar oluşturuyordu. Eğer bir süre daha dışarıda kalırsam bu soğuğun ardından hasta olmamam imkansız kalacaktı.

Müdürün elindeki mikrofon kulak acıtan derecede bir cızırtı çıkardığında müzik öğretmenlerinden birisi kürsüye çıktı. Müdürün konuşması bu arızayla yarım kaldığında bahçenin ortasında öğrencilerin uğultusu yükseldi. Başımı eğdiğimde botumun ucuna bir yağmur damlası düştü, derinin üzerinde iki tarafa dağıldığında burnumu bir defa daha çektim ve başımı kaldırdım.

Saçlarım tek bir yöne doğru uçuştuğu sırada dikkatimi bulunduğum sıranın ön taraflarında oluşan hareketlilik çekti. Okulun ilk günü olduğundan muhtemelen arkadaş gruplarından birinin çıkardığı gürültü olduğunu düşündüm, umursamadan botlarımın tabanlarını kendime beni oyalaması için oyuncak haline getirdim. Birazdan müzik öğretmeninin elindeki mikrofon yenilenmek üzere binanın içine doğru götürüldüğünde burada biraz daha kalacağımız anladım ve ofladım, soğuk ciğerlerime işlediğinde öksürdüm.

"Günaydın Tanya."

Arkamdan bana seslenildiğinde önce başımı çevirdim ve ismimi kullanan kişinin yüzünü gördüm. Kumral saçları dalgalandırılmış, renkli gözlü bu kızı hatırlıyordum; önceki dönem kantinin ortasında aramızda gerilim oluşmasına sebep olan arkadaş grubunun içinde olan bir kızdı. Geniş bir gülümsemesi eşliğinde saçını kulağının arkasına sıkıştırdığında gözlerinin içinde boş bir bakış attım. Onun önceliğinin sabahın bu saatinde beni bulduktan sonra on beş günün ardından gereksiz bir gülümseme eşliğinde selam vermek olmayacağını biliyordum. Eğer okulda kafasını sizinle bozmuş birkaç insan bulunuyorsa ve etrafınızda dolanıyorsa muhtemelen egoları doyurulmaya açtır.

Bira ve BalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin