Emma, Dan ve Rupert Azkaban Tutsağı kamera arkası röportajı

3K 119 7
                                    

Muhabir: Anladığım kadarıyla Alfanso sizlerden karakterlerinizle ilgili kompozisyonlar yazmanızı istemiş...

Rupert: Aslında.. ben yazmadım. Hiçbir şey yapmadım. Evet yazmadım.

Emma: Rupert kardeşinden yazmasını istemiş. Karakterlerimizin kim olduğunu, yaptıklarıyla ilgili neler düşündüklerini, geçmişlerini, düşüncelerini, hislerini. Hogwartstaki birinci ve ikinci yıllarında nasıl değiştiklerini. Şimdi üçüncü yıllarındalar.

Daniel: Kompozisyonumu yazdığımda kendimi çok mutlu hissetmiştim. Çünkü sen(Rupert) hiçbir şey yazmamıştın ama ben yazmıştım. Ertesi gün Emma provaya 16 ile gelince bütün keyfim kaçtı. Karakterlerimizi tanımlamak için bir şanstı bu elimize geçen. Çünkü büyüyorlar, gelişiyorlar.

Emma: Evet ergenlik çağındayız.


Muhabir: Hayranlar sizi sokakta gördüğünde genelde ilk yaptıkları şey ne oluyor?

Daniel: Genelde ikinci seferde tanıyabiliyorlar. Aslında kötü yanı pek fazla halka açık yerlere gidemiyoruz. Aynı ona benzeyen biri muamelesi görüyorsunuz. Genelde dışarı çıktığımızda böyle oluyor.

Emma: Geçen gün alışverişteydim ve orada çalışan kadın aynen şöyle yaptı "Ah sen Hermione'yi oynayan kıza ne kadar benziyorsun" "O ben olduğumdandır belki" dedim. Kadın "Ne pardon?" oldu.


Muhabir: Hayranlarınızın size söylediği en gülünç şey neydi?

Dan: Bir kere evlenme teklifi aldım. Evet bir keresinde. Çok garipti. Korkutucuydu.

Emma: "Dan benimle evlen"

Dan: Koca bir pankarta yazmıştı. Bir diğeri ise havlulu kızdı.

Muhabir: Havlulu kız mı?

Dan: O bir efsane!

Muhabir: Havlulu kızda nedir?

Dan: New York'ta MTV'nin programındaydık. Dondurucu bir soğuk vardı. Sıcaklığın az olması gibi değildi. Çok soğuktu. Ayağa kalktım. Beni cam kenarına getirdiler. Dışarıda dikilen bir kız vardı ve üzerinde Harry Potter havlusundan başka bir şey yoktu. Bir pankartla duruyordu. Bundan daha garibi olamaz. Harry Potter ile arama hiçbir şey giremez yazılı bir pankarttı. Harikaydı.


Muhabir: Filmde böcürtlerinizle karşılaşıyorsunuz. En çok korktuğunuz şeyin şeklini alıyor. Eğer kendi böcürtleriniz olsaydı sizce ne olurdu?

Rupert: Sanırım örümcekler olurdu. Nefret ediyorum örümceklerden. Tıpkı Ron gibi.

Muhabir: Peki dönüşeceğiniz Animeguslar? Böyle mi söyleniyor?

Emma: Animagus.

Muhabir: Düzeltme için teşekkürler Hermione Granger. Sence diğer ikisi neye dönüşürlerdi?

Dan: Ah tanrım! Bilmiyorum.

Rupert: Benim kurbağaya benzediğimi söylemiştin.

Dan: Kurbağaya mı benzediğini söyledim?

Rupert: Fotoğraflarımın birine bakıp söylemiştin.

Dan: Öyle mi yaptım?

Rupert: Evet. Film fotoğraflarından birine.

Dan: O da benim korkunç yüzüm işte. Bilmiyorum hangi hayvan olmak istersiniz? Sen develeri seviyorsun.

Rupert: Evet develer iyidir.

Dan: O zaman sen deve olabilirsin.

Muhabir: Dönüşmek için iyi bir hayvan. Uzun süre susuz yaşayabiliyorlar.

Dan: Seninle ilgili hiçbir fikrim yok üzgünüm.

Emma: Hadi ama Dan. Kendini baskı altında falan hissetme.

Muhabir: Bu tarz şeyleri yapabiliyor olmalısın.

Dan: Biliyorum. Ama yapamıyorum.

Muhabir: Sen Potterların oğlusun!

Dan: Biliyorum. Yapabilmem gerek. Yardım et bana! Bir aslan!

Muhabir: Peki ya sen onun hakkında ne diyeceksin?

Emma: Onun gerçek bir kurtadam yanı olduğunu biliyorum.

Dan: Kurtadam değil. Kurt.

Emma: Ah pardon kurtlar.

Dan: Seni kurtam olduğuma inandırmıştım. Evet Rupert'a kurtadam olduğumu söylemiştim.

Muhabir: İnanmadın değil mi?

Rupert: İnandım gerçekten.


Muhabir: Muhtemelen dünya üzerindeki 16 yaş altı en ünlü insanlar sizlersiniz. Kızlar için harika bir dönem olmalı.

Emma: Evet havlulu kız gibi.

Dan: Evet bir sürü havlulu kız. Evet, gerçekten öyle çok havalı.

Muhabir: Harry Potter'da yer aldığınız için dışarıda yapamadığınız şeyler neler mesela? Her biriniz tek tek yanıtlayabilirsiniz. Tek bir şey.

Dan: Görünmezlik pelerinine sahip olsam harika olurdu. Rock konserlerine gizlice sızabilmek çok güzel olurdu.


Muhabir: Harry Potter kitapları çıktığı zaman başlarda sıradan bir hayran gibi okuyordunuz ama şimdi kitaba bakış açınız değişmiş olmalı.

Dan: Kitabı okurken şu bakış açısıyla okuyoruz "Aman Tanrım bunu ben yapacağım" İlk filmi çekerken dördüncü kitabı okuyordum. Balo sahnesini okuduğumuzda "Aman Tanrım Ron ile ben elbise mi giyeceğiz?!" demiştik.

Emma: "Afedersiniz ne?"

Muhabir: Sen de okuduğunda böyle mi hissediyordun?

Rupert: Evet kesinlikle beni de korkutuyor.

Muhabir: Bakıp da iki hafta sonra bu var demen seni eğlendiriyor mu keyfini mi kaçırıyor?

Dan: Benim heyecanımı arttırıyor çünkü bakıp "Bunu ben yapacağım" diyorum. Dünyanın her bir yanında bunu hayal eden milyonlarca insan var ve siz bunu yapabilecek durumdasınız. Bu olağanüstü.

Muhabir: Ya sen Emma?

Emma: Filmi bitirdikten sonra kitabı okurken o sahneyi kafamda Daniel ben ve Rupert olarak hayal ediyorum. Kafamda bunu görebiliyorum. Bu çok güzel.

Harry Potter RöportajlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin