Giriş

1.9K 194 54
                                    

"Minho! Minho!"

Siyah saçlı genç, öylece olduğu yerde durmuş, şokla karşısına bakıyordu. Yanlış görmemişti. Belinde hissettiği eller de gördüğü kahve gözler de gerçekti. 

"Minho amına koyayım ıslanıyoruz!"

Hyunjin, onu salladığında kendine gelmiş, ardından dudaklarının arasından iki kelime çıkmıştı.

"Onu gördüm "

Hyunjin kaşlarını çattı.

"Kimi?"

Minho, nefesinin kesildiğini hissetti onun ismini söyleyecekken. Gerçekten o buradaydı ve Minho onu görmüş, hissetmişti.

"S-seungmin..."

Hyunjin kaşlarını çattı duyduğu isimle.

"Minho ne diyorsun?"

Siyah saçlı olan sonunda farkına varmıştı. Seungmin gitmişti. İçinden koca bir siktir çekmiş, Seungmin'in gittiği tarafa doğru hızlıca koşmaya başlamıştı insanlara çarpa çarpa. En sonunda ikiye ayrılan yol ile duraksadı. Nefes nefese bir sağa bir sola baktı. Seungmin'e dair bir iz yoktu. Sağa gitmeyi seçti.

Ne kadar koşsada onu bulamamıştı. En sonunda Hyunjin, Minho'nun yorulup, mola vermesini fırsat bilip onu bileğinden yakalamıştı.

Minho, nefes nefese sarı saçlı olana bakmıştı. İkisi de koşmaktan yorulmuş, nefes nefese kalmış, sırılsıklam olmuştu.

"Minho noldu?"

Minho bileğini çekmeye çalışsada bu bir işe yaramamıştı. Gücü tükenmişti sanki.  Hyunjin ne olduğunu henüz kavrayamasada arkadaşını kendine çekmiş, sarılmıştı kocaman.

Minho'nun ağzından bir hıçkırık kaçtı. Ardından yağmurla birlikte bir bir düştü gözyaşları.

...

"Sen ciddi misin? Seungmin'i mi görmüş?"

Siyah saçlı genç, içeride arkadaşlarının kendisinin duymaması için fısıldadıklarını biliyordu. Ancak fısıldamalarının bile sesli olduğunu onlar bilmiyor olacaktı ki, içeride söylenen her şeyi duyuyordu.

Yastığına iyice sarıldı.

"Sessiz ol salak."

"Sevgilime salak deme mal"

"Ne yapacağız? Sabahtan beri suskundu, şimdi de uyuyor"

Hyunjin konuştu:

"İnanın bilmiyorum, sadece Minho'nun kalkmasını bekleyelim şimdilik"

Minho daha fazla dinlemek istememiş, açık olan telefonuna çevirmişti gözlerini.

Seungmin ile çekilmiş oldukları fotoğraftı. İkisi de yağmurdan ıslanmış, yüzlerinde kocaman gülümsemelerle ekrana bakıyordu. Minho kalbinin sıkıştığını hissetti. Neden onu gördüğü an donakalmışt? Neden onu durdurmamıştı?

Doğru ya iyi bir ayrılık yaşamamışlardı.

Sadece şunu biliyordu:

Kim Seungmin'i ikinci kez kaybetmişti...

Meraba merabaaaSize soru sorduktan hemen sonra ilk bölümü yayınlamam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Meraba merabaaa
Size soru sorduktan hemen sonra ilk bölümü yayınlamam... Hayır olsun

Kısaca bir bilgi vereyim. Haftada bir bölüm gelecek o da pazar günleri. Bazen bu aksayabilir, programm değişebiliyor. Bir sonraki hafta pazar görüşmek üzere diyelim o zaman

İyi günler||geceler dilerim 💙

He Loves Me, He Loves Me Not || 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin