"Tanrım kafayı yiyeceğim!"
Jisung bir o tarafa bir diğer tarafa doğru adımlarken Hyunjin sadece yere odaklanmıştı.
"Hangi sikik yazdıysa onu bulup gebertmek istiyorum"
Jisung, Hyunjin'in mırıldanmasını duyduğunda, bedeninin yine sinirle dolduğunu hissetti. Hyunjin'in anlattığına göre o gittiğinde sadece bankta oturup, ağlayan Minho vardı.
Daha sonra ikili konuşamadan Minho bayılmış, Hyunjin endişeyle arabaya bindirmiş, doğruca hastaneye getirmişti. Şimdi ikili hastanenin beyaz koridorunda iki tarafta endişeyle bekliyordu.
Doktor Minho'nun odasından çıktığında ikili toparlanmış, doktora yönelmişti.
"Havale geçirmek üzereydi. Bağışıklığı güçlü olduğundan dolayı bir sıkıntı çıkmadan önlemimizi aldık. Şu an daha iyi, ateşi biraz var ancak iyi olacak. Sadece... Seungmin kim acaba?"
Jisung anlamazca baktığında doktor devam etti sözlerine
"Sürekli adını sayıkladı."
"Bir arkadaşımız... Teşekkür ederiz. Onu görebilir miyiz?"
Jisung'un konuşmayacağını anlayınca Hyunjin söze girmişti.
"Tabi maske takmayı unutmayın yine de"
İkili başını sallamış, zar zor içeri girmişti. Minho'nun sedyede küçülmüş olduğunu görmek Jisung'a hiç iyi gelmemişti.
Jisung zar zor da olsa elini sedyede yatan bedenin alnına götürmüştü. Sıcaktı. Çok sıcaktı. Hyunjin için bu hali yine iyiydi. İlk geldiklerinde korkudan elleri titriyordu.
"Seung...min"
Jisung yumruklarını sıktı sertçe. Arkadaşını bu hâlde görmek istemiyordu. İkisi de istemiyordu. Hyunjin, Jisung'un iyice kötü hissettiğini anlayınca onu ikna edip, odadan çıkmışlardı.
Changbin onları evde bulamayınca yaklaşık on kez aramıştı. Hyunjin tekrar çalan telefonu ile derin nefes aldı. Changbin'in streslenmemesi gerekiyordu. Yüzüne zor da olsa bir gülümseme takmış ve cama doğru ilerlemişti.
Jisung, telefonla konuşurken art arda yalanlar söyleyen arkadaşına buruk bir gülümseme ile izliyordu. Sanki şu ana kadar her şey çok iyiydi de bugün Minho'nun Seungmin'i görmesi ile tüm saklanan kötülükler açığa çıkmıştı.
Öyleki Jisung birçok gerçeği unuttuğunu farketmişti.
Kafasını duvara yaslayıp, gözlerini kapatmıştı.
...
Jisung, uyandığında kendini arabada bulmuştu. Dizinde uyuyan beden ile yutkunmuştu. Eli alnına gitmiş, büyük olanın ateşinin olmaması ile rahatlamıştı. Gözleri arabayı kullanan Hyunjin'e çevirdi. Hyunjin aynadan ona yorgun gözlerle baktığında içinin acıdığını hissetti küçük olan.
Hyunjin'in en son böyle yorgun ve üzgün baktığını üç ay önce görmüştü. Üç aydır tüm üzüntüsünü sahte bir mutluluğun arkasına saklıyordu. Hepsi bu sahte mutluluğa kanmıştı bir süre sonra. Changbin dışında.
Jisung, midesi çalkalanıyor gibi hissediyordu.
Eve vardıklarında Hyunjin, zayıflamış Minho'yu zor da olsa kaldırmış, eve doğru götürmüştü.
İkili eve girdiklerinde Jisung hemen Minho'yu yatağına yerleştirmiş, Hyunjin ise sevgilisinin evde olmadığına emin olmak için odaları kontrol ediyordu.