Tokalaşmayacak mıyız?

29.3K 1.1K 145
                                    

Aslı
Kerem, Gürkan'ı görünce gözlerinden bir sinir dalgası geçti. Ya da ben karanlıktan dolayı yanlış yorumladım.

"Kerem, tanıştırayım." dedim Gürkan'ı işaret ederek. "Erkek arkadaşım Gürkan."

İkisi de put gibi dikilirken gözlerimi Gürkan'a çevirdim. Kahverengi olan gözleri iyice açılmış Kerem'e bakıyordu.

Bunlar daha önceden tanışıyor muydu acaba?

Birbirlerine sarılıp kardeşim diyecekleri anı beklerken Kerem yaslandığı arabadan dikleşti ve boyunun verdiği avantajı kullanarak Gürkan'a kafa attı.

Tövbeler olsun! Gitti yumurta gibi çocuk!

Gürkan boylu boyunca yere uzanırken Kerem sanki az önce çocuğa kafa atmamış gibi bir tavır takınarak tekrar arabaya yaslandı.

"Ben de Kerem. Eee tokalaşmayacak mıyız?"

Gürkan burnundan akan kanları durdurmak için eliyle baskı yaparken olanları şaşkın gözlerle izliyordum. Saniyeler sonra kendime gelip hızla Gürkan'a doğru eğildim.

Burnu kırılmış olmalıydı. Bu kadar çok kan akmasının başka açıklaması olamazdı. Kızgın bakışlarımı Kerem'e çevirdim.

"Neden kafa attığını öğrenebilir miyim?"

"Ona sor!" dedi Gürkan'ı işaret ederek.

Bu kez gözlerimi yerde yatan Gürkan'a çevirdim.

"Neden vurdu sana?"

Yattığı yerden zorla toparlanıp ayağa kalktığında ben de onunla birlikte kalktım.

"Çünkü senin arkadaşın bir ruh hastası!"

Kerem sinirle bir adım öne atılırken elimi göğsüne koyup durmasını sağladım.

"Ağzından çıkanlara dikkat et! Kerem benim sıradan bir arkadaşım değil! Şimdi... Sana bir soru sordum. Kerem'e ne yaptın da sana vurdu?"

"Bana değil." dedi Kerem gözlerini Gürkan'dan ayırıp yüzüme bakarak. "Sana yaptı."

Burası bildiğiniz Brezilya dizisine dönmeye başladı. Ben ne çeşit bir sahnenin içindeyim kurban olayım biriniz anlatın bana.

"Ne yaptı?"

"Arkadaşımın kafesine gitmiştik hatırlıyor musun?"

Cevap vermeden sadece başımı salladım.

"Lavaboya girerken bunu gördüm. Bir kızla öpüşüyordu."

O an beynimden vurulmuşa döndüm. Öfke tüm bedenimi ele geçirmişken, "Ne?" dedim tepkime engel olamayarak.

"Duydun işte. Aldatıyor seni."

Kısa bir süre olanları sindirmeyi denedim ama olmadı. Biliyorum, aldatılan ilk kadın değilim. Muhtemelen sonuncusu da olmayacağım.

Tiksinircesine Gürkan'a baktım.

"Yalan söylüyor demeyeceksin herhâlde değil mi?"

Ben inkâr etmesini beklerken öyle bir cevap verdi ki pes doğrusu!

"Demeyeceğim! Çünkü doğru söylüyor."

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken bir an söylediklerini doğru duyamadığımı düşündüm.

"Bir de yüzüme bakıp itiraf mı ediyorsun?"

"Ne sanıyordun ki? Sen bakirecilik oyunu oynarken ben ne yapacaktım?"

Kerem'in Aslı || Berna Aslıhan [İlle de Aşk#1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin