Hiç arkadaşlarınızla geçirdiğiniz günleri son kez geçiriyor olabilirim diyerek geçirdiniz mi? Bazen arkadaşlarınızla geçirdiğiniz günler sizi mutlu eder, bazen üzer. Ama mutlu günleri hiçbir zaman son kez yaşıyormuş gibi yaşamayız. Oysa son kez yaşıyormuş gibi yaşasak hayatın tadını daha iyi alabiliriz.
Ben belkide yaptığımız film gecesini son kez yapmıştım. Son kez arkadaşlarımla konuşmuştum. Son kez sarılmıştım onlara. Ve ben bunun son olmasını istemiyordum.
Film bittiğinde ve Gökhan'ın telefonu çaldığında Gökhan, abisinin geldiğini ve onu evde beklediğini söyleyerek gitmek zorunda kaldı. Flora Gökhan gittikten yaklaşık 20 ya da 30 dakika sonra gitti. Onları yollayıp etrafı topladım.
Odama çıktım ve kendimi yatağa atıp boş boş tavanı izlerken kendime uyduruk düşüncelere attım. Yarın 23:30'da gidecektim. Nereye olduğunu bilmiyordum ama gidecektim işte. Hazırlanmam gerekiyordu ama işe gitmem de gerekiyordu. Gelince hazırlanabilirdim, umarım.
Telefonumu elime alıp saate baktığımda saatin gece yarısı olduğunu gördüm. Telefonumu bırakıp yorganı üzerime çektim. Yorgana sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım ve kendimi kabusların eline bıraktım.
♦♦♦♦
Gözlerimi alarmın sesiyle açtığımda telefonumu elime alıp alarmı kapattım. Sıcacık yatağımdan ayrılıp banyoya gittiğimde aynadaki yansımayla göz göze gelmiştim. Durup kendime baktığımda koyu kahve saçlarımın dağıldığını, gözlerimden de uyku aktığını gördüm. Gözlerimin altı morarmıştı. Uyku az gelmiş olmalıydı. Bıkkın bir nefes verip aynadan ayrıldım. İşimi halledip elimi yıkadım. Havluyla kuruladıktan sonra banyodan çıkıp dolabıma doğru gittim. Siyah tayt ve uzun, kırmızı bir sweatshirt çıkarttım. Üzerimdekilerden kurtulup kıyafetlerimi giydim. Makyaj aynasının başına geçip saçımı taradım.
Tarağı bırakıp kapatıcıyı aldım ve göz altlarımdaki morlukları kapatmaya çalıştım. Süngeri bırakıp çantamı kontrol ettim. Gerekli malzemeler vardı; biber gazı, çakı, kelebek, düdük, yedek ev anahtarı gibi. Krallık kadınları fazla koruduğu için bazı erkekler buna karşı çıkarak kadınları kum torbası olarak görürdü. Bu yüzden genelde krallıktaki kadınların %38'i kendini koruyabiliyordu. Ama çocuklar ve kendini koruyamayanlar için endişeliydik. Onları da biz koruyacaktık.
Çantamda eksik olan tek şeyin motosiklet anahtarı olduğunu fark ettim ve hızla yatağımın yanındaki anahtarı ve telefonu alıp çantama attım. Çantayı takıp siyah spor ayakkabılarımı giydim. Kapıyı kilitleyerek otoparka doğru ilerledim. Adımlarım neden bu kadar hızlıydı bilmiyordum ama resmen koşuyordum.
Otoparka gelince motosikletime binip çalıştırdım. Otoparktan çıkıp sokağa girdim. Saat sabahın 5'i olmasına rağmen sokakta çocuklar vardı. Sokak çocukları, sevilmeyen kadınların sevilmeyen çocukları, dilenci çocuklar ve daha bir çoğu olduğum semtteydi. Çoğunu tanıyordum. Zamanında bende onlardan biri olmuştum. Hem sevilmeyen kadının sevilmeyen çocuğu hem sokak çocuğu hem de dilenci çocuk olmuştum. Evet, bunları olmuştum.
O sokaktan çıkıp otoparka geçtiğimde bu sefer çocuk yoktu. Yolu sakin sakin giderken ileride bir aracın demirlere doğru durduğunu gördüm. Kaşlarım çatıldığında motosikleti durdurup olay yerine gittiğimde gördüğüm şey şok olmama yetmişti. Asfaltı boyamış olan kanlar, ağlayan bir kadın, ne yapacağını bilemeyen bir adam ve bir de... Yerde hareketsiz yatan bir sokak çocuğu.
Hızlıca motosikletten ayrılıp çocuğun yanına geldim. Kızıl saçları yüzünü kapatıyordu ama kıyafetlerinden sokak çocuğu olduğu belli oluyordu. Elimle yüzünü kapatan saçlarını çektiğimde gözlerim irileşti. Bu çocuk kardeşim dediğim, adını bile benim koyduğum Defne'ydi. Yerde cansız bir şekilde yatan kız Defne'ydi. Benim kardeşimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN VARİSLERİ
FantasyGece ve gündüz olarak anılan iki krallık; Vanetna ve Manasya... İki kraliyet ailesi... Herkesin dost bildiği ama düşman olan iki kraliyet ailesi ve kayıp varisler... Kraliyet aileleri arasında olacak olan barış anlaşması yapılacaktır ama anlaşma ya...