12. Bölüm "23 Temmuz 2021"

10 3 12
                                    

23 Temmuz 2021

Alin'den

Akşam olmuştu. Canım sıkılıyor, alkole ihtiyacım vardı. Alkolik değildim. Belki de öyleydim. Aras ile ayrılalı bir hafta falan olmuştu. Aras alıştırmıştı beni bu tür şeylere. Toprak, hep uyarırdı ama dinlemezdim ben. Haklıydı da. Ama seviyordum işte. Bu da böyle bir gerizekalılıktı. İnsan duygularına hakim olamazdı. Beni ne kadar kötü alışknalıklara alıştırsa da bırakamıyordum. En son onunla bu yüzden kavga edip ayrılmıştım. Şu an içimdeki o alkol açlığı içimi kemiriyordu. Alkol alabileceğim tek bir büfe var ama o da beni tanıyordu, alkol vermezdi. Ben de bara gitme kararı almıştım. Üstüme siyah mini bir elbise, ayağıma siyah bağlamalı bir topuklu ayakkabı, elime ise siyah küçük bir çanta almıştım. Saçlarımı at kuyruğu yapıp yüzüme hafif bir makyaj yapıp hemen evden çıktım. Alkol isteğinden salak saçma davrandığımın farkındaydım.

Bara geldiğimde içeri girdim. Kapıdaki görevliler kimliğimi iatememişti. Yaşıtlarımdan biraz daha büyük durduğumdan olsa gerek. Bar masasına gidip oturdum. Barmenden hemen bir viski istedim. Viskimi içmeye başladığımda bir rahatlama gelmişti. Viskiyi içmeye devam ederken etrafta göz gezdirmeye başladım. Yanımdaki kişiye gözlerim takıldı. Yüzün boylu, esmer biriydi. Dikkat çekiciydi. Bir süre sonra o da bana doğru döndüğümde gözlerimiz kesişti.
"Merhaba, ben Alin." ellimi tanışmak için uzattım. Sorgular ifadeyle bir bana bir elime baktı.
"Merhaba, Uras." dedi ve elimi sıktı. Çekici bir adamdı.
"Yalnızsın sanırım. Takılabiliriz." dedim, alkolün verdiği cesaretle.
"Yalnızım ama çocuklar ilgimi çekmiyor." dedi.
"Çocuk? Hadi ama o kadar küçük mü duruyorum. Çocuk olsam nasıl girecektim buraya?"dedim küstahça. 17 yaşındaydım evet ama mimik bir yalandan bir şey olmazdı, sanırım.
"Fazla cesuruz sanırım." O da viski içiyordu. Ses tonundan sarhoş olduğu belli oluyprdu.
"Her neyse, seni hiç görmedim buralarda yeniain galiba?" diye sordum. Kasabanın çoğunu tanırdım. Fakat onu tanımıyprdum.
" 3 ay önce buraya taşındım. Yakında işe başlayacağım." Dedi kısa bir yanıtla. Ben de o ara dördüncü viskimi içiyordum. Bir süre sohbet ettik. Kaç bardak içtim bilmiyorum. Sohbet baya ilerlemişti. En son ben eve gitmek için kalktığımda zar zor yürüyordum. Ayağımdaki topuklular yüzünden sürekli ayağımı burkuyordum. Gelip bana yardım etti. Birlikte yürümeye başladık. Yürürken bile sohnet editor, gülüşüyorduk. Onun evine doğru gidiyorduk. Daha o gün barda tanıştığın birinin evine gitmek ne kadar akıllıcaydı bilmiyorum ama bunda alkolü suçluyordum. Ne zaman saçma bir şey yapsam hep alkolü ve uyuşturucuyu suçlardım. Asıl suçlunun Aras olduğunu asla kabullenmezdim, kabullenemezdim. Sırf bu yüzden Toprak ile sürekli kavga da etsek olmuyordu. Vazgeçemiyordum. Onu sevdiğimden mi yoksa onun bana verdiklei yüzünden mi vazgeçemiyordum? Bilmiyorum.

10 dakikalık bir yürüme ardından onun evine gelmiştik. Yolda bir ara kusmuştum, o da bana yardım etmiş, saçlarıma bulaşmasın diye saçlarımı tutmuştu. Salona doğru gittik. Bana koltuğu gösterdi. "Burda uyuyabilirsin." dedi. Kolunu bırakıp ayakkabılarımı çıkardım. Ardından salonda gezmeye başladım. Bir sürü baykuş biblosu vardı. "Bir anlamı var mı?" diye sordum.
"Koleksiyonerim. Baykuşları seviyorum. Bence çok asil hayvanlar. Avlarını önce izlerler, sinsi ve sessizce. Sonra bir anda saldırırlar." dedi. Gözlerinde büyülenmiş bir ifade vardı. Baykuşlara aşık olduğu her halinden belliydi.
Biraz daha dolandım. O kağının ordan beni izliyordu. Yüzümdeki büyülenmiş ifadeyi görmek onu daha çok büyülüyordu. "Sen anlarınca bende sevmeye başladım. Bence de çok asil hayvanlar." dedim ona bakarak. Bana büyülenmiş gibi bakıyordu. Yüzündeki gülümseme daha da arttı. Ona bakarak bende gülümseyerek ama sorgulayıcı bir ifadeyle ona baktım. "Ne oldu? Neden öyle bakıyorsun bana?" diye sormadan edemedim.
"Sende bir baykuşa benziyorsun." dedş bir anda.
"Nasıl yani?" diye sordum. O sırada ona doğru adımlar srıyprdum aradaki kesafeyi iyice kapatıyordum.
"Büyüleyicisin, asilsin. Aynı bir baykuş gibi sinsisin. Avına sessizce yaklaşır, onu alanına çekersin. Sonra yakalarsın." dedi. Tam karşına gelmiştim. Kafamı kaldırıp gözleirne baktım. Sorgulayıcı bir ifadeyle "Avım nerde peki?"diye sordum.
"Sana sormamız lazım Bayan Baykuş." Parmak uçlarımda yükselip dudaklarına yapıştığımda o da bana karşılık verdi. İkimizde geri çekildiğimizde gözlerinin içine baktım.
"Sayın Bay Baykuş. Sanırım siz benim avımsınız. Ve bir baykuşa av olan ilk baykuş olarak tarihe yazıldınız."dediğimde bu sefer o beni öptü. Sonra onun yatak odasına doğru gittik.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

B.B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin