Two Delta's & TaeggukV

"hangi amaçla gelirsen gel, yine de bize gel."

💫ilk başlarda az bir smut sahnesi var💫

...

Aceleci adımlarım geldiğim büyük ve ihtişamlı kulübenin önünde durduğunda heyecandan titreyen ellerimi yumruk yaparak derin bir nefes aldım. Ardından kapıya iyice yaklaşarak zili çaldım.

Bir süre öylece bekledim ama kalbimin sesi kulaklarımda çınlıyordu resmen ve kurdumun çoktan heyecanla kendi kendine koşturmasını hissediyordum.

Çok geçmeden gelen ayak sesleriyle nefesimi tutarak irileştirdiğim gözlerimle beklemeye başladım. Geldiğimi hissettiklerini biliyordum. Ve bir diğer gelme sebebim ise üçüncü günden itibaren kızgınlıklarının etkisinin yavaş yavaş azalıyor olduğunu bilmem.

Kapının ardından ayak seslerinden sonra bir kaç saniye hiçbir ses gelmedi. Tam vazgeçip arkamı dönmemle aynı saniye kapının açılması bir oldu. Ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi kapanan kapının ardından kapıya yaslı halde buldum.

Heyecanla dudaklarımdan bir hıçkırık dökülürken karşımda bana baygın bakışlarla bakan, terden alnına yapışan siyah saçlı adam, kehribar rengine dönüşen gözlerini irislerimde gezdiriyor fakat hiçbir hamle yapmıyordu.

Kurdum çıldırmıştı. Deltanın bu denli davetkâr feromonları elbet beni de etkiliyordu ama yutkunup bakışlarımı kaçırdım. "Be-ben yani şey, si-sizi merak etti-"

"Bebeğim..."dedi hırıltılı sesi usulca. Burnunu yanağıma sürtüyor ve baygın bakışlarını titreyen irislerimle asla ayırmıyordu. "Hangi amaçla gelirsen gel, yine de hep bize gel. Sen bizim eşimizsin."

Yutkunarak başımı onaylarcasına salladım. Sonra biraz geri çekilip burunlarımızı birbirine sürttü. "İyi ki geldin güzelim."

Bel boşluğuma attığı eliyle yavaşça ruh eşi izimizi okşadı. Bedenimin kapının sert yüzeyinden ayrıldığını hissettim ama bakışlarımı önümdeki adamdan hiç ayırmadım. Fakat o esnada belime sarılan bir diğer çift kolla afallayarak başımı hafifçe yana çevirdim. Victor dağılmış mavi saçlarıyla ve kızarmış yüzüyle bana bakıyordu. Ona bakmamı fırsat bilerek dilini dudaklarımın üzerinde gezdirdi. Bu yaptığıyla hafifçe inleyerek yutkundum. Bu sırada Taehyung ise dudaklarıyla boynumu işgal ediyordu. Boynumda Taehyung kendi izlerini yaratırken çıkardığı her bir ıslak ses irkilip etkilenmemi sağlıyordu.

Bu sırada Victor çenemi tutarak ona bakmaya zorladı beni. Gözlerimizi ayırmazken inlercesine "geldin" dedi ve beklemeden soluğunu dudaklarıma atılarak verdi.

Hırçın tavırlarla alt dudağımı dudakları arasına alıp derince emmeye başladı ve acımadan dişlerini geçirdi. Dudaklarımızdan gelen şapırtı sesleri ve boynumda Taehyung'un yarattığı ıslak sesler boş evde bizim ritmimizi oluşturuyor ve kalp atışlarımızı arttırarak bir başka şekilde daha ritmimize eşlik ediyordu.

Taehyung dudaklarını kısa süreliğine boynumdan ayırıp benle Victor'un öpüşmesini izlemeye başlamıştı. Ama daha fazla dayanamayarak hırlayıp resmen tekrar boynuma saldırmıştı. Üzerimdeki tişörtü çekiştirerek göğüs çizgilerimi takip edip dikleşen minik tomurcuğu ağzına almış ve şiddetle emerek ısırmaya başlamıştı.

Ben inlememi Victor'un dudaklarına salarken o hiç istifini bozmayarak aralanan ağzımdan fırsatlanıp dilini ağzımın içine sokmuş ve dilimi kavrayarak git gellere başlamıştı. Dilimin uyuştuğunu ve bedenimin morardığını hissediyordum.

Ben aralık gözlerimle Victor'a bakarken Taehyung tehlikeli bir hamle yaparak kendini önden bana bastırıp erkekliklerimizin sürtüşmesini sağladı fakat arkamda bulunan Victor da bu durumdan faydalanarak sertliğini kalçalarıma sürtmeye başladı.