Two Delta's & TaeggukV

"Eşimize dokunursan, ölürsün."

İyi okumalar!🤭

...

Çıplak bedenimin saten carşaflar arasındaki o soğukluğu ve bedenime abanan iki bedenin beni ısıtan derin sıcaklığını hissediyordum.

Yüzüme konan ılık ve ıslak buselerle başımı çevirerek ağzımı şapırdattım. Birileri beni öpüyor ve parmak uçlarıyla bel boşluğumu okşuyordu.

"Güzeller güzelimiz..."

Duyduğum derin ses kendime gelmemi sağlarken üzerimin çıplak olmasıyla yutkunarak çarşafı üzerime çektim. Taehyung bana gülümseyerek bakıyorken, Victor ise kucağındaki tepsiyle bir şeyler yapıyordu.

"Günaydın." Dedim kısık çıkan çatlak sesimle. Boğazımı temizleyerek yutkundum. "Günaydın bebeğimize." Dedi Taehyung neşeli bir tınıyla.

Kalbimin sağ ve sol köşelerinde hissettiğim iki farklı ritimle kaşlarımı çatarak elimi kalbimin üzerine koydum fakat aklıma gelen anılarla hızlıca uyku sersemliğimden sıyrılarak gülümsedim.

Victor ise bana döndüğünde bakışlarım elindeki tepsiye kaydı. Üzerindeki gül yaprakları ve içindeki lavantayı görünce burnum sızladı, ardından gözlerim doldu.

Taehyung elini belime atarak okşamaya başladığında dudaklarını sakağıma bastırarak geri çekilmişti. Onun ardından Victor yüzlerimizi eşitleyerek tebessüm etmiş ve dudaklarıma nahif bir öpücük bırakmıştı. "Benim güzeller güzelim, biriciğim, herşeyim..."

Yanaklarıma kondurduğu elleri bulunduğu yeri okşarken bakışlarımı onların da boynunda çıkan mühüre çevirdim. Hâlâ inanılır gibi gelmiyordu bana. "Artık başka biri olmayacak." Dedim fısıltıyla çıkan sesimle.

Burnunu yanağıma sürterek dudaklarını bastırmıştı. "Hayır güzelim, hayır biriciğim, yalan dahi olsa olmayacak."

Taehyung'da çıplak belimden elini kaydırarak kalçalarıma getirmiş ve omzuma buselerini sıralamaya başlamıştı. "Güzelim, kahvaltını et sen. Sonra kalçana merhem sürelim."

Başımı sallayarak çarşafı sıkıca tutup göğsüme bastırdım. "Acıktım." Dedim. Sesim hâlâ kısıktı çünkü dün hem sakso çekip hem de deli gibi çığlık atmıştım. Bu yüzden sesim fena halde kısılmıştı.

Victor'un kucağında duran kahvaltı tepsisine elimi uzatacağım sırada Taehyung beni belimden yakalayıp çıplak bedenimi yanlızca üzerinde boxer olan bedenine oturtmuştu.

Yutkunarak gözlerimi kırpıştırdım. Karşımdaki iki adam da benim gibilerdi fakat onlardaki tek fark üzerlerinde bir de boxer olmasıydı. "Sen kucağımda otur güzelim, ben seninle ilgileneyim. Vivi de zaten kahvaltıyı kendi elleriyle yedirir sana."

Başımla onu onaylayarak kızaran yanaklarımla kirpiklerimin altından Taehyung'a baktım. Kıkırdayarak bana bakmış ve dudaklarımızı birleştirerek alt dudağımı içine çekmişti. Aniden gerçekleşen bu olayla birlikte bozguna uğrayarak boğuk bir inleme sundum ona.

Alt dudağımı uyuşana kadar emip geri çekilmiş ve alınlarımızı birbirine yaslayarak soluklarını dudaklarıma salmıştı. "Tekrar üzerine atlamamak çok zor."

Hissettiğim şehvet ve heyecan duygusuyla yerimde kıpırdanarak gülümsedim. Onların hissettiklerini tam göğsümün ortasında hissedebiliyordum ve bu inanılmazdı!

"Güzelim, bak sana reçelli ekmek yaptım. Sen seviyorsun diye sabah bir koşu gidip portakallı reçel aldım."

Taehyung'un belimi sıkıca saran kolları arasında dönerek Vivi'ye baktım. "Teşekkür ederim Vivi." Ardından bana uzattığı reçelli ekmeği alarak kocaman bir ısırık alıp gözlerimi yumdum ve başımı çıplak geniş omuza yasladım.