Sekiz

388 9 2
                                    

Reha önündeki kalemle bir resim çizmeye çalışıyordu, duyduğuma göre tedavi esnasında doktoru ona ödev vermişti.

Bir resim çizmesini istemişti, o an neyi çok istiyorsan onu çiz, demiş ve seansı bitirmişti.

Tabii, Reha daha çok kağıda yazı yazıyor gibi gözüküyordu. Gülümseyerek önüme döndüm ve sıkıcı evrak işlerine odaklanmaya çalıştım.
Bir yarım saat henüz geçmişti ki önüme bir kağıt itildi.
"Nasıl olmuş?"

İlk olarak algılayamasam da sonrasında bu gelenin Reha olduğunu fark etmiştim. Kağıdı elime aldığımda gördüğüm dizelere çok da şaşırmamıştım. Bu genç adam, elindeki kağıt ve kalemle sadece yazmayı biliyordu, resim çizmeyecekti. Resim çizmek onun hiç aklına gelmemişti.

Sen beni değil
Hiç senin olmamış o hayatı sevdin
Yalnız bir porselen bebek istedin

Sen beni değil bir kuklayı sevdin
Sev dediğinde sevsin
Gül dediğinde gülsün
Gel dediğinde gelsin istedin

Şimdi o porselen bebek ellerinde
Parça parça dökülüyor
Kırıp dökmüşler, bir gülümsemesi kalmış geriye
Sen beni değil o gülümsemeyi sevdin

Ben, ben olmak istediğim
Artık gülemediğim
Artık gelemediğim o zamanda
Sen beni değil, kuklanı özledin

Sen beni değil, kuklanı özledin.
Kuklan senin için gülsün,
Eğlensin, seni mutlu etsin istedin

Çünkü sen hiçbir zaman
Beni sevmedin
Kuklanı sevdin
Kuklamı sevdin

"Başarılı, tebrik ederim."

Gülümsemesi öyle çok büyüdü ki dişlerini sayabilirdim. Fazla beyazdılar.
"Biliyor musun, sen çabucak memnun oluyorsun."

Anlamadım ilk başta, benim için ikinciye tekrarladı. "Neden öyle düşünüyorsun?"

"Eskiden olsa, bunu yırtar atarlardı," dedi az önce elimde tuttuğum kağıdı yırtarak. Bunları yaparken gülümsüyordu.

"Neden yırttın?

Kağıt parçalarını buruştururken mırıldandı. "İçinde çok fazla ben vardı."

Arkasına bile bakmadan gitti sonra, orada öylece bir avuç buruşmuş kağıtla sırtını izledim.

Hemşirenin ŞarkısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin