İNTİKAL (+18)

8. Bölüm Vicdan Mahkemesi

(Barut Timi-Yazarın ağzından)

Melis komutan hastanenin 3. Ameliyat odasında iki saatlik ameliyat geçirmişti. Karnında ki kurşunu  sorunsuz çıkarmışlardı. velhasıl Tolga Üsteğmen,Melis komutan ameliyatta iken sinirden kendini yemiş,onun vurulmasından kendini sorumlu tutmuştu.

Ameliyattan sonra aradan tamı tamına bir hafta geçmişti. Bu durumda da Melis Komutan bir hafta yoğun bakımda günlerini çürütmüştü. Tim ise hala komutanlarının yanındaydılar.

Tolga,"Sana bunu yapanların tek tek bütün dişlerini kırıp boynuma asker künyesi diye asacağım. Sana bunu yapanların,senin tek bir kılına zarar verenlerin hepsinin babasını sikeceğim. Bunu sana yaptıkları için pişman edene kadar kara yatırıp o dağın zirvesinde,o soğukta sike sike döveceğim. Sana bunu yapanların hepsini dinlene dinlene sikeceğim." Diye sinirle söyleniyordu. Ama Tolga dediğini yapardı. Sözünün eri bir adamdı,bir şeyi sinirli ve üzgünken söylediyse onu yapmadan ölmezdi.

Ateş,Tolga komutanına doğru ilerledi ve sağ yanında durdu.
"Komutanım az önce Erdem Yarbay aradı acil bizi çağırıyor." Dedi Ateş komutanına bakıp.

"Siz gidin ben gelmiyorum." Dedi Tolga,dirsekleri dizlerinde,gözleri yere bakarken.

"Komutanım özellikle sizi çağırdı zaten." Dedi Ateş komutanını ikna etmeye çalışarak. Lakin yalan söylemiyordu,Erdem Yarbay aramış ve Ateş'in dediği gibi özellikle Tolga'yı çağırtmıştı.

"Tamam amına koyayım tamam topla timi!" Diye bağırdı daha fazla sabredemezken. Hastanede ona bakanları umursamadan,sandalyede asılı olan motorcu deri ceketini sertçe çekip aldı. Ve sert asker adımlarıyla dışarı çıktı ardından bir sigara yaktı.
Ateş silah arkadaşlarını toplayıp,doblo askeri araçlarına  bindiler.

Tim soluğu askeriye de icra odasında aldı.
Oda da, Aybüke,Ateş, Zülfikar,Tolga,Emir ve Feyzullah vardı. Mahir hastanede Melis komutanın yanında duruyordu.
Yarbay içeri girdi ve tim ayağa kalktı. Normalde yarbay gelmeden önce icra odasında goygoy olurdu ama bir haftadır kimse birbiriyle taşak geçmemişti böylelikle icra odası da sessizdi.

Yarbay, "Oturun çocuklar,biliyorum içiniz buruk, operasyona çıkmak istemiyorsunuz ama bu vatani görev. Siz ailenizi, sevdiklerinizi ardınızda bırakıp geldiniz. Şimdi de tam olarak sizden tekrar istiyorum. Melis komutanınızın üzüntüsü var içinizde bunu da biliyorum yani demek istediğim üzüntünüzü ve özel hayatınızı arkanızda bırakıp bu operasyonda başarılı olmalısınız. Anlaşıldı mı?" Dedi Erdem Yarbay. Son cümlesinde ise Tolga'ya tırnak açmıştı.

Herkesin içi burukta olsa gür bir sesle, "Anlaşıldı komutanım!" Diye bağırdılar.

"Feyzullah şuan en aklı yerinde sen varsın. Operasyon dosyasını veriyorum inceleyin. Dikkatli olun, Allah yardımcınız olsun." Dedi yarbay askerlerine gururla bakarken.

"Sağ olun komutanım!" Diye bağırdılar tekrar asker selamı verip.

Timin görevi şuydu; Sorgusuna Zülfikar'ın girdiği,Yasmin Jefferson ötmüştü. Özel bir mekanda teröristlerin başını,bir yandan uyuşturucu çetesinin yancısı olan şerefsiz bir vatan hainini alacaklardı.

Adamın adı, Poyraz Hancı'ydı. Özel bir operasyondu. Oraya üniforma ile gitmeyeceklerdi,sahte kimlik ve sahte kişilik ile sivil gibi görünüp adamı enseleyeceklerdi.