Erdem Yarbay, "Allah yardımcınız olsun." Diyerek operasyon anlatımını sonlandırdı. Tim olarak hepimiz ayağa kalkıp, "Sağ ol." Diye bağırdık elimiz başımızdayken. Ardından Operasyona hazırlanmak üzere icradan ayrıldık.
Dünkü sorgusuna girdiğim Simsar şerefsizinin neler öttüğünü Erdem Yarbay'a bildirmiş, 'Yarın da operasyona çıkabilirsiniz.' demişti. Şuan tam o yaşanıyordu.
"Kasap ayvaz diye lakap mı olur amına koyayım salak saçma şeyler." Diye iç sesim olan Ateş çok haklıydı.
"Dün sorgusundayken onu bende kendi kendime sorguladım." Dedim Ateş'e karşın.
"Neyse hadi boş beleş konuşmayın almamız gereken önemli bir adam! Var." Dedim bütün time ithafen. "Gerçi adam dediğime takılmayın terör çok da şerefli değil. Denendi onaylandı." Herkes bıyık altından güldü. Kafamı olumsuzca iki yana salladım.Yok azizim bunlar iflah olmaz. Denendi onaylandı.
Herkes üstünü giyinip şarjörünü doldurduğunda besmeleyle silah odasından ayrıldık. Lakin Feyzo arkadaşımız, ellerini yağmur duası eder gibi yukarı kaldırıp, "Allah'ım bugünde sağ salim dönmeyi bize layık görme rabbim. Delik deşik olmayı eyle. Şehit olup bir kara toprak ve bembeyaz kefeni layık eyle yüce rabbim. Amin" diyerek iyi mi kötü mü olduğunu çokta anlamadığım,anlamak istemediğim, dualar etti.
Helikoptere havalı havalı ilerlemeye başladık. Yanımızdaki çaylak erler, "Endama bak bee ben asker diye buna derim anasını satayım." Diyerek ıslık çaldı.
Arkasından Emir, "Islık çalma yiğidim şeytan doldurur." Diye o da şakaya vurdu. Tim ve oradaki erler gülmeye başladı,benimkiler ise ellerini başlarına koyup asker selamı verip helikoptere ilerlemeye devam etti.Yine olduğu gibi yolculuk boyu goygoy geçiyordu. Bu helikoptere bindiğimden beri dün şehit olan,Yüzbaşı Pilot Serdar komutan aklımdan çıkmıyordu.
^^ ^^
Gazeteci kızımızı almaya gidiyorduk. Yoksa infaz ederlerdi sonuçta o da bir sivildi ve bizim ilk kuralımız,görevimiz;
1)Sivili koru
Kuralıydı.Görev bölgesine yaklaştığımızda yere diz çöküp etrafı kolaçan ettik. Sağ elimi yukarı kaldırdım. İşaret ve orta parmağımı birleştirip havada daire çizdim. Arkamdan Mahir,Tolga, ve Zülfikar gittiğinde timin geri kalanına elimle gel işareti yaptım. Yerden doğrulup ilerlemeye başladık. Aybüke, Ateş, Feyzullah ve ben Kasap'ın tünediği yere yaklaştık. Birkaçımız ağaç gövdesine birkaçımız büyük taşların ardına birkaçımız ise çalılıklara pusulandık. Hareketlik bekliyorduk.
Yalnızca Ateş pusu yapmamıştı o sadece uzun ve iri çalılıkların gerisine keskin nişancı olarak gitmişti.Kasap dışarı çıktığında silahımı omuz girintime hizalayıp herifin alt bacağına nişan aldım. Tim atışa benim atışımdan sonra başlayacaktı. Bu emre Ateş'te dahildi.
Nişanımı aldığım da ateş ettim. Böylelikle tim ateş etmeye başlamıştı. (Silah sesleri)
Kasap ayvaz acıyla bir köşeye sinmiş,belinde ki kemeri çıkarıp alt bacağında vurulduğu yere sıktı.
(20 dakika sonra)
Herkes başka yerlere dağılmış,çatışmaya devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAL (+18)
Novela JuvenilKin,hırs, mükemmeliyetçilik,ego,sevgi,dikbaşlılık... Melis, dokuz yaşında babasının şehit olmasıyla hayatı alt üst olur. Annesi ise babasının şehit olmasıyla hastalanır,Melis babasının ve diğer asker babaların intikamını almak ve vatanını düşmanlar...