Bölüm 5

105 7 3
                                    

|Merkez/Yazar'ın Ağızından|

Ayhak Arda ile birlikte merkeze gelmiştir. Hakan Aylin'i de alıp toplantı odasına geçmiş 15 dakikadır Selin'in gelmesini bekliyorlardı. Selin ise Gökhan hakkında en fazla toplayabileceği bilgilere ulaşmaya çalışıyordu hala ama pek fazla bir şey çıkmamıştı. Kadının anlattıkları doğruysa Gökhan'ı birileri temizliyordu ya da belkide sorun kadındaydı...
Toplantı odasına geçti

|Toplantı Odası|

Hakan, sitem etti "sonunda Selin"
Selin,"geldim iştee"
Aylin sadece sonucu bekliyordu.
Selin bütün bulduklarını yani Gökhan ve ailesi, şirketi hakkındaki bilgileri masaya koydu "anormal hiçbir şey yok burda"
Hakan, anlamayarak "nasıl yani? Hiç mi kaydı yok"
"Hayır hiç bir şey yok"
"Temizletmiş"
"Bir ihtimal. Aylin senin ifadeni daha ciddi bir şekilde alalım ha birde sağlık kontrolü falan lazım tecavüzü kanıtlamak gerekiyor, şiddet gördüğüne dair kanıtların veya senin tanıklığını yapacak biri varmı?"
Aylin odaya girdiğinden beri ilk defa konuştu, "tanığım yok kimse Gökhan'dan korkusuna beni korumaz,izlerim var sadece"
SelHak çaresizce baktı. Hakan Selin'in içinden geçenleri anlamıştı. Bunu hiç düşünmemişti, Aylin'in tuhaf hareketleri de bunu destekleyebilirdi belki. Ona üzülmüştü açıkçası...
"İfadeyle başlayalım Selin sen benimle gel ifadeyi Hande alsın hadi". Hakan Selin'in çıkmasını beklemişti. Selin çıkınca" Hande bizim ekipten ona dilediğin gibi çekinmeden her şeyi anlatabilirsin"
"Hı-hı"

Hakan, Selin'in yanına gitmişti.
"Ne diyorsun"
"Bir şey demek için henüz erken, biz kanıt toplamaya bakalım"
"İçini doldurmak gibi olucak belki ama sanırım anlatmadığı belki de çekindiği tuhaf şeyler var"
"Bakalım sırayla gideceğiz, sağlık raporu almaya ben yanında giderim belki bana açılır"
Hakan kafa salladı.

...
Aylin toplantı odasında kendini bitik hissediyordu. Anlattıklarını sanki tek tek bir daha yaşıyordu. Zaman geçmek, sorulanlar bitmek bilmiyordu. En sonunda kalktı beyni bulanmıştı düşüncelerinden çıkamıyordu Hande isimli polisin kendine seslendiğini biliyordu ama artık ona cevap vermek istemiyordu
Derhal burdan çıkıp gitmek istiyordu
Nereye gideceğini bilmeden yürümek istiyordu.
Hande yardımcı olmaya çalışıyordu hala ama Aylin toplantı odasından çıkmış önüne çıkan her şeye çarparak yürüyordu, hızlandı derhal çıkmak istiyordu ve yürümeyi bırakıp artık koşmaya başladı merdivenlerden iniyordu aslında sadece inmeye çalışıyordu düşecek gibi oluyor tekrar kendini topluyordu merdiven basamaklarını görmüyordu tam merdiven dönüşünde birinin daha omzuna çarptı... Düşmek üzereydi ki çarptığı adamın yanındaki onu tuttu. Merdivende öyle br haldeydiler ki. Aslında o adama çarpmasaydı onu tutanın üzerine yürüyordu.iyi ki çarpmış mıydı?
Tutan adam bağırdı "HANDE?!"
Hande açıklayamadı, açıklayabileceği bir şey değildi ki. Kadın sebepsiz koşmaya başladı onun yapabileceği bir şey yoktu. Bunları anlatıp başını eğdi.
Arif müdür yakınlardaydı. "ne oluyor orda?! Buranın hali ne böyle" evet Aylin'in içinden geçtiği merkez, çarpıp darmadağın ettiği masalardan bahsediyordu. "Hakan! bir açıklaman varmı?"
Hakan'a patlamıştı...
Hüsnü de Hakan'a bakıyordu sorarcasına. O sırada Aylin onu tutanın Hakan olduğunu anlamış ve sebebini açıklayamayacağı bir güvenle Hakan'a sığınmıştı.
Hakan "açıklayacağım " diyip Aylin'i de alıp merkezden çıktı. Çıkarken herkes onlara bakıyordu. Bahçedeki banklara oturdular Hakan bir memurdan su getirmesini istedi. Aylin, Hakan'ın yüzüne bakamıyordu.
Hakan sordu "iyi misin?"
Aylin olumsuz anlamda salladı kafasını.
Hakan yine sordu "neler oldu öyle? Anlatmak istermisin? "
Soru sorar gibiydi belki de rica eder gibi ama aslında onu sorguluyordu, anlatması gerekti.
Aylin, "b-ben... Özür dilerim, başını belaya soktum dimi."
"başımın belada olması önemli değil. Sana ne olduğunu soruyorum şuan. Hadi anlat"
Aylin kalkmaya yeltendi ama Hakan onu tuttu. "ben yapamıyorum gitmek istiyorum lütfen"
Hakan bırakmadı.
"Hakan bak lütfen. Canım yanıyor... O adamı hatırladıkça kendimi kaybediyorum."
Hakan, "Bunun kaybolması için burdayız. İkimizde"
"Kaybolması için garanti veriyormusun? Daha onun yakalanması için garanti vermediniz!"
"Aylin otururmusun, lütfen"
Aylin için istenen su gelmişti. Hakan teşekkür edip aldı, Aylin'e uzattı. Aylin ise Hakan'ın ısrarlarını anlamıyordu. En sonunda ikna oldu oturdu ve suyu alıp içti.
"Tekrar özür dilerim"
"Sorun yok, sen sakin ol. İfadeni sonra tamamlarız ama Gökhan'ı bulmamız ve yakalamız için her bilgiyi tamamlamak gerekiyor. Onu tek seferde içeri tıkmamız lazım eğer yapamazsak bu sefer daha büyük tehlikede olursun."
Aylin bunu duyunca her şeyi gözden geçirdi, sağlık raporunu düşündü ve sonrasında karnındakini ... gözleri bulandı tekrar, kusucak gibi oldu. Hala orda olmasını diliyordu.
Hakan tuhaflığı hissetmişti
" iyi misin? "
" i-iyiyim. Sadece biraz kafa dinlemek, sakinleşmek istiyorum"
"Peki, tamam. Sahile gitmek istermisin deniz havası iyi gelir"
"O adam ya beni arıyorsa. Hatta belki de şuan gözetliyorsa?"
"Ben yanındayım Aylin"
Hakan, Aylin'e yaklaştı. Güven vermek istedi ama güvenmesini de istemiyordu. Çünkü güveni boşa çıkarmak hayatında yapmak isteyeceği son şeydi. Hele de güvenen kişi ona muhtaç biri ise...
Aylin ise zaten Hakan'a güvenmişti bir kere. Ve yine hissetti o güveni bu sefer bir dayanağı, bir sebebi de vardı hem
Kendisine bir şey olmazdı,  onun yanındaydı, ona güveniyordu...

|O Sırada Merkez|
Hüsnü, Arif ve Hande camdan AyHak'a bakıyordu.
Arif:Bu kadın bütün merkezi yerle bir etti. Sanırım Hakan'ın misafiri
Hüsnü:Sabah Hakan bir kızdan bahsetmişti hatta Selin de kızla konuşmaya gitmişti ifade için getirmişlerdir herhalde.
Arif :İyi ama merkezin içinden geçmesine gerek yoktu
Hande:İyi bir hayat geçirmemiş müdürüm. Yaşadıkları gerçekten ağır sanırım anlatmaya bile katlanamıyor bilmiyorum belki kriz geçirmiştir...
O sırada Selin geldi
"abi, neye bakıyorsunuz öyle?"
Hüsnü, "ha, Selin gel gel"
Selin cama yaklaştı
"Noldıuğunu hala anlamadım ben..."
Hüsnü konuşmaya başladı. "Şu, Hakan'ın yanındaki kız kim?"
"Hani Hakan bahsetmişti ya o kız. Bir adamdan kaçmış."
Arif araya girdi "Kaçma eğilimini fazla abartmış sanki. Ona yardım etmeye çalışan memurlardan niye kaçıyor?"
"Naptı naptı?!"
Hande açıkladı, "Kriz diye yorumladım ben"
Selin bir şey anlamamıştı ama ne de olsa Hakan'dan öğrenirdi. O sırada Hakan, Aylin'in kolunu tutup kaldırdı otoparka yürüdüler...

|AyHak/Sahil|
Hakan Aylin'in kafasını dağıtmak için bir şeyler konuşuyor ama Aylin duymuyordu bile. Hakan farkedince
"Aylin iyi misin, daldın"
"Ee iyiyim dinliyorum seni"
"Öylemi, bir saattir edebiyat dersine karşı nefretimin sebebi lise öğretmenimdem bahsediyorum. Alakasız bir şekilde..."
"Ne?"
"Dinlemiyorsun ki beni, dalgınsın işte. Bak benimle konuşabilirsin, ben bunun için burdayım. Sana yardım etmek istiyorum"
"Sağ ol ama bilmiyorum. Düşünüyorum. Her şeyi gözden geçiriyorum; ben nasıl o adama inandım diyorum, nasıl ona kalbimi açtım şüphesiz... halbuki çok sevmiştim sadece. "
Gözleri dolmuştu
Hakan, Aylin için o adamı bulurdu. Hakan, Aylin için o adamı öldüresiye dövebilirdi.
Hakan, Aylin için o adamı önünde diz de çöktürebilirdi.
Ama..
Hakan, Aylin'in geçmişini silemezdi.
Hakan, Aylin'in hayal kırıklığını yok edemezdi.
Aylin o adama gerçekten aşık olmuştu.
...

Sana DeliyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin