bakın yorum yaptığınızda yb ne kadar da hızlı geliyo goruyo musunuzz
yorum yapinizzzz muahhh💗💗
-
"jeongini özledim"
"abart amına koyim" diye kızdı bana yeonjun, eline aldığı kahve bardağını sertçe masaya bırakarak.
"daha dün gece her şeyi söylemedin mi sen ona, bi de ilk sen yazmışsın. enayilik seviyen benden de beter hyunjin" diyip göz devirdi."ne ya, bütün hayatım jeongin olmuş benim ben ne yapayım" diye kızdım ona. "böyle devam edersen o sana asla gelmez. ters psikoloji ne bilmiyo musun oğlum sen. kaçan kovalanır" diyerek tavsiye veriyordu bana.
"bana diyene bak, soobin seni tanıyo mu acaba" diyip alayla güldüm. "düşmana söylenmez bu dediğin yalnız, tanıyo bi kere" diyip omuz silkti.
tabi tabi der gibi kafa sallamıştım. "senin bu jeonginden uzaklaşman gerek, şu an zaten sana o gözle bakıyor, öğrendi çünkü her şeyi. adım gibi eminim seni sevgilisi olarak hayal ettiğine" diyerek eliyle masaya vurdu.
"hiç sanmıyorum, jeongin abimi seviyor. kolay kolay da atamaz aklından onu" diyip iç çektim. "ya sen dinle beni, abin biliyo bi şeyler. sadece terzi kendi söküğünü dikemez lafı işliyor işte ben de" dedi ve yüzü asıldı.
"oyy sen üzüldün mü gel buraya" diyip kendime çektim onu ve sarıldım. kısa sarılmamızın ardından telefonuma gelen bildirimle ayrılmıştım, jeongin mesaj atmıştı.
derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım ve "jeongin mesaj atmış" dedim yeonjuna. yeonjun "ne yazmış" diye sordu. fakat jeonginin adını görür görmez telefonu ters çevirdiğim için ne yazdığını görmemiştim.
"bilmiyorum ki" dedim. alt dudağım istemsiz kıvrılmıştı. "baksana o zaman salak" diyip telefonu tekrar bana çevirdi.
"nerdesin" diye sormuş dedim yeonjuna bakıp. evde kalıp dinleneceğimi söylemiştim ona ama şu an dışardaydım. mecbur yalan söyleyecektim.
yeonjun "yeonjunlayım desene, belki kıskanır. eskiden senden hoşlandığımı biliyordu hem" diyip beni gaza getirmeye çalışıyordu ama başıma şu an bela almak istemiyordum o yüzden "evdeyim" yazıp yolladım mesajı.
mesajım hemen iki tik olduğunda cevabı gecikmemişti.
"karşı masamda oturan, bir elinde kahve bir elinde telefon olan çocuk kim diye düşünüyordum ben de. ikizin falan var sanırım hyun"
okuduğum mesajla gözlerim hızla büyümüştü, beladan kaçmak isterken belaya bulaşmıştım. ağzımdan sesli bir "siktir" çıkmıştı.
kafamı kaldırıp etrafıma bakındım, jeongin elinde ki menüyü, yüzünden aşağı doğru indirmişti ve gülerek bana bakıyordu. ona gergin bi gülümseme verip yeonjuna döndüm.
ağzımı okumaması için dudaklarımı oynatmadan konuşmaya çalışıyordum. "jeongin burda" dedim kısıkça. gerizekalı olduğu için hızlıca arkasını dönmüştü, jeongini görür görmez de eski pozisyonunu alıp bana şerefsiz gülüşünü sundu.
"kalk yanına gidelim" diyerek elimden tutup kaldırmaya çalıştı beni. "niye gidiyoruz otur işte" demiştim onu tutmaya çalışarak. "sen sadece bana uy" diyip kaldırmıştı beni yerimden.
kalkıp onun masasına geldiğimizde yeonjun hala elimi tutuyordu ve jeonginin gözleri ilk olarak oraya kaydı. yeonjunu sevmezdi, onunla yakın olmamı da sevmezdi ve şu an yeonjun elimi tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boyfriend | hyunin
Fanfictionhyunjinin abisine aşık olan jeongin ve jeongine aşık olan hyunjin