bu bölüme yorum yapmazsanız sizinle küserim valla.
yorum yapın ki yazasım gelsin, yorumlarınızı okuyunca yazma isteği geliyor.
bi önce ki bölümde kimse yorum yapmadı doğru düzgün :(
-
hyunjin
jeonginin attığı mesajlara görüldü atmıştım, ne cevap versem bilemiyordum çünkü. birazdan beni görmek için yanıma gelecekti fakat kendimi hiç hazır hissetmiyordum.
beni sevdiğini değil de sevmediğini hissediyordum, yazdığı şeylerin aksine.
dün yeonjunla kalmıştım ve jeongin biraz olsun aklımdan çıkmıştı. sehun hyung da bugün evdeydi, yanımda ona olan hayran bakışlarını atacaktı yine ve ben onu izleyecektim. ağır geliyordu artık her şey.
kapının çalmasıyla açmak için oraya doğru yöneldim.
"hoş geldin"
"hoş buldum"
aramızda tuhaf bi enerji vardı, tuhaf bi sessizlik...
"gel içeri" diyerek elimle içeriyi gösterdim. ayakkabılarını çıkarıp ceketini askılığa astı ardından içeri geçti. vivi'nin heyecanla jeongine koşmasıyla jeongin yere oturmuştu.
vivi de jeongini çok severdi, kkamiyle çok anlaşamazlardı ama.
aferin çocuğuma
"kkami nerde" diye sordu jeongin. "seni sevmiyo ki o" dedim düşündüklerimi sesli bi şekilde dile getirmiştim yanlışlıkla. "uyuyo şu an o yüzden" diyerek toparlamaya çalıştım.
"bak ne aldım" diyerek ayağa kalkmış ve bana elinde tuttuğu paketi uzatmıştı. hızla paketi açtığımda bileklik olduğunu gördüm. "bende de anahtarı var, eğer bunu bileğine takarsan sadece ben çıkarabilirim" dedi gülümseyerek.
bunları sevgililer kullanırdı, couple eşyalarını. biz yakın arkadaştık, yakın arkadaşların kullandığı türden şeyler de vardı ama bu bileklik kalpliydi. onu sevdiğimi bilerek bana bunu nasıl yapabiliyordu?
"güzelmiş" dedim gülümseyip. "hadi takalım kolunu ver" diyip boynunda ki kolyeyle bilekliğin kilidini açıp ardından bileğime takıp kilitledi.
"seungmin buluşalım demişti aslında, gidelim mı beraber felix de gelir" dedi. "olur, minho ve jisungu da çağırayım mı" diye sordum. minho tekrar görüşmek istediğini söylemişti çünkü.
"jisung benim abim ama seninle daha çok konuşuyor" dedi trip atarcasına. "ben minhoyla konuştum jeongin, jisungdan çok hoşlanmıyorum" dedim göz devirerek.
"niye ya, iyidir o"
"banane, bana mı iyi"
"sen bugün bi gerginsin sanki"
"hayır, hadi gidelim. ben minhoya mesaj atarım" diyip jeongini tekrar kapıya doğru sürüklemiştim.
durağa geldiğimizde otobüs hemen gelmişti ve binmiştik.
farklı yerlerde boş koltuklar vardı, eskiden olsa oturmazdım fakat şimdi gidip oturmuştum.bakışlarını hissediyordum üzerimde, tuhaf gelmişti yaptığım. her zaman ya yana yana otururduk ya da oturmazdık. bakışlarında ki kırgınlığı hissediyordum.
bencildim, beni sevmek zorunda değildi. öğrendiğinde beni iter sanmıştım ama onu iten ben olmuştum. aksine o bana daha da yaklaşmıştı, arkadaşlığımızın bozulmaması için her şeyi yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boyfriend | hyunin
Fiksi Penggemarhyunjinin abisine aşık olan jeongin ve jeongine aşık olan hyunjin