boyfriend | hyunin

Die for you

yorum yapmazsanız gece yatagınızın altındayım 🐥🔪🔪

hyunjin

dudaklarını tekrar hissetmek, o tadı tekrar almak istiyordum. bi şeyler yanlış geliyordu fakat dudaklarını öyle özlemiştim ki siktir ettim.

yumuşacık dudaklarına bastırdım dudaklarımı. küçük bi öpücük kondurup geri çekildim ve gözlerimi yumdum sıkıca. son noktaydı, dönüşü yoktu artık.

bu sefer o da hatırlıyordu her şeyi. dudaklarını öyle bir mahvedecektim ki, aklına bir bir kazınacaktı her saniyesi.

yavaşça açtım gözlerimi ve onun gözleriyle buluşturdum. dolu gözleriyle bakıyordu bana hala.
tekrar kapandım dudaklarına, bu sefer serttim. küçük bir öpücükle sınırlı kalmayacaktı.

dudaklarına o kadar açtım ki, iştahla öpüyordum. o kadar özlemiştim ki yetmiyordu öpüşlerim. elimle saçlarını çekiştiriyordum, vücutlarımız sanki birbirine daha da yaklaşabilirmiş gibi kendimi daha da itiyordum ona.

onun elleri sırtımı buldu, benimse boşta kalan elim kalçasına doğru yol almıştı. kalçasını sıkarak kendime bastırdım onu ve ağzından küçük bi inilti çıkmıştı. ağzıma doğru inlemişti.

her hareketi tahrik ediyordu beni.

iniltisiyle aralık olan ağzına dilimi yolladım, ardından iki elimle kalçalarından tutarak kucağıma aldım ve duvara yasladım.

nefessiz kalıyordum fakat umrumda değildi, özlemini çektiğim dudaklara sahiptim artık ve bunu kendisi istemişti.

bacaklarını belime sardı ve öpüşmeye devam ettik. alt dudağını emiyordum ve çekiştiriyordum, onun da benden farkı yoktu. tüm tatmin olmuşluk hissi vücuduma yayılırken kendime ona ittim tekrardan.

inleyişini duymak beni daha da delirtiyordu ve dudaklarına daha sert davranmama sebep oluyordu. uzun süre öpüştük, kaç dakika sürmüştü bilmiyordum. sonunda birbirimizden ayrıldığımızda ikimizin de dudakları kıpkırmızıydı.

dağılmıştık.

dağıtmıştı beni.

"dudakların mahvolmuş" dedi eliyle alt dudağıma dokunarak.

"mahvetmek için öpmedin mi?" diye sordum alayla. aynı şekilde gülüp, parmaklarını dudaklarımda gezdirmeye devam etti.

"dudakların... güzeller" dedi bakışlarını gözlerime çıkarıp.

"öp o zaman tekrar" dedim.

bakışları dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuyordu. iki avcunu yüzüme sabitleyip dudağıma sesli ve ıslak bi öpücük kondurdu.

geri çekilir çekilmez ben öpmüştüm onu bu sefer. yine serttik ve susamışcasına öpüyorduk birbirimizi.
ayrılıp alınlarımızı birbirine yasladığımızda ikimiz de güldük.

"niye istedin bunu" diye sordum. korkuyordum.

"denemek istedim" dedi.

"neyi" diye sordum geri çekilerek.

"sana karşı bi şey hissediyor muyum, hissetmiyor muyum" diye cevap verdi.

kaşlarım çatılmıştı anında, "bi sonuca ulaştın mı peki" diye sordum tedirgince.

"bilmiyorum" dedi kısık çıkan sesiyle.

yine jeongin ve yine beni bin parçaya bölen sözleri. onu sevdiğimi bilerek onu öpmemi istemişti, kendini test etmek için. benim duygularımın bi önemi yokmuşcasına.