boyfriend | hyunin

Him & I

yorum yapmazsanız bozusuruz
yorum yapinnn bissürü yorum istiyorum

-

hyunjin

boynumdan, yavaşça aşağı doğru giden öpücükleriyle delirdiğimi hissediyordum. dudakları sanki bedenime aitmiş gibi hissettiriyordu, tüm vücudumu yakıyordu ve bana kafayı yedirtiyordu.

göğsümde biraz oyalandı, yalnızca dudakları değil, elleri de dudakları gibi tüm vücudumu geziyordu. ağzımdan küçük iniltiler çıkıyor, ve kendimden geçiyordum. en sonunda dayanamadım ve bileklerinden tutarak ona engel oldum.

yüz yüzeydik yine, gözlerinde ki şehveti görüyordum.

korkuyordum.

bunun sadece cinsel bir çekim olmasından korkuyordum. fakat düşüncelerimi bir kenara bıraktım. onu hissetmek, bedenine dokunmak istiyordum.

yerlerimizi değiştirdim, üstte olan kişi bendim artık. ellerimizi iç içe geçirerek onu yatağa sabitledim ve dudaklarına eğilip öptüm. serttik ikimizde, oda da ki tek ses küçük iniltilerimiz ve bir kaç ıslak sesti.

kısa süre sonra sabitlediğim ellerimizi ayırdım ve jeonginin t-shirtünü çıkarıp bi kenara fırlattım. benim t-shirtümü ise onun çıkarmasına izin verdim. elleri her vücuduma değdiğinde kafayı yiyordum.

ve beni daha da delirtmek ister gibi yavaşça hallediyordu işini. yüzüne o harika gülüşünü bahşedip göğüs ucuma bastırdı dudaklarını.

tekrar eğilip dudaklarımızı birleştirdim, az öncekinin aksine bu sefer yatağa yaslı olan bendim. yerlerimizi değiştirmişti, hızlıydı hareketleri.

kasıklarıma oturup kendini bana bastırdı, bu sefer inleyişim kısık değildi. kalçalarından tutarak daha çok bastırmasını sağladım. gülüyordu ve gülüşü bile beni tahrik ediyordu.

jeongin beni gerçekten delirtiyordu.

sürtünüşüyle gözlerim kaydı ve başımı geriye doğru yasladım. sürtünürken elleri asla rahat durmuyor, vücudumun her yerini ezberlemek ister gibi her bir yanına dokunuyordu.

kapıyı birinin tıklatmasıyla jeoginle birbirimize baktık.

"hyunjin, iyi misin bi şey mi oldu?"

sehun hyungun sesiydi bu. inlemiştim ve bunu duymuştu. nefesimi biraz toparlayıp konuştum. içimden küfür ediyordum.

"sorun yok belimi vurdum sadece"

"geleyim mi, çok mu kötü vurdun?"

panikle jeongini üstümden kaldırıp
"sakın gelme bak sakın, üstüm giyinik değil" dedim. "tamam tamam" diyip "jeongin nerde biliyo musun" diye sordu ardından.

ciddi anlamda yakalanmak üzereydik ve jeongin son derece rahat gözüküyordu. bana baktı ardından kafasını kapıya doğru çevirdi ve "burdayım" diye bağardı.

şoka girerek koluna sertçe vurmuştum, gerizekalı napıyordu?
üstüm giyinik değil demiştim.

sehun hyung "ne!" diye bağırdı şaşırarak. gözlerimi yumdum ve elimle başıma masaj yaptım, gerçekten beni delirtiyordu.

"hyung, sen in aşağıya geliyoruz birazdan" dedim ve gitmesini söyledim. beni onaylayarak gitmişti. kötü ve korkunç bakışlarımı jeongine gönderiyordum şu an.

"napıyorsun jeongin" diye kızdım ona kısıkça. güldü ve "hiç" dedi.

derin nefes aldım ve kafamı yastığa gömdüm. sehun hyung kesinlikle anlamıştı ve rezil olmuştuk.