boyfriend | hyunin

Glimpse of us

jeongin
özür dilerim
seni orda tek bırakıp gittiğim için

hyunjin
sorun değil
sorun|

jeongin
yanıma gelebilir misinn
biz de kalsan bugüncük
babamla kavga ettik de
sarılmana ihtiyacım var

hyunjin
kavga mı
bi şey yaptı mı sana?
geliyorum bekle

jeongin
korkma sorun yok
gitti evden zaten
annem ve ben varız sadece

hyunjin
annen iyi mi
bi şey yapmadı size dimi

jeongin
korkma bebeğim
sorun yok
sadece yanıma gel ve sana sarılayım
kalbim şu sıralar biraz bozuk gibi sürekli ağrıyıp duruyor

hyunjin
dayanamıyorum ki sen böyle söyleyince|
benimki de ağrıyor|
dindiricem ağrısını şimdi kalbinin
geliyorum şimdi

jeongin
öpersen geçer belki
ya da sadece sarılsak
hyun hızlı gel boşlukta hissediyorum

hyunjin
ikisini de yaparım minik tilkim

sarılarak uyuruz hatta
yoldayım şimdi görüşürüüz <3

jeongin
bekliyorum 💜

*****

jeongine yine hayır diyemiyordum, gerçi şu an ona ne kadar kızgın olursam olayım, yanına gitmem gerekiyordu. sadece abime üzülmemişti çünkü, babası daha çok canını yakıyordu. hissediyordum

biraz yürüdükten sonra evlerine gelmiştim, asansörde ki aynada kendime baktım, üstümü ve saçımı düzelttim. kapının önüne geldiğimde zili çalmıştım ve kapı hemen açılmıştı, beni görür görmez boynuma atladı. moralinin bu kadar bozuk olduğunu bilmiyordum, sarılır sarılmaz göz yaşları omzuma döküldü. ellerimi beline sardım ve ona daha sıkıca sarıldım.

bi kaç dakika öylece sarıldık, daha sonra kendini geri çekmişti ve "iyi ki geldin" dedi göz yaşlarını eliyle silerek. ellerimi yüzüne çıkardım ve göz yaşlarının düştüğü yerleri sevdim, onu kendime çekip tekrar sarıldım ve saçlarından öptüm.

jeongin benim zayıf noktamdı, bana ne yaparsa yapsın onu hep affedecektim.

"gel içeri geçelim, annem en sevdiğin poğaçadan yapmıştı" dedi ve elimi tutarak beni içeri soktu.

ayakkabılarımı çıkartıp dolaba koydum ve mutfağa ilerdim. bayan yanga selam vermiştim önce, beni gördüğüne sevinmişti, "ahh oğlum sen mi geldin, bak en sevdiğin poğacayı yapmıştım, meyve suyu da koyayım mı sana" dedi heyecanla.

"olur, teşekkür ederim, elinize sağlık" dedim gülümseyerek. jeongin "bazen annemin seni daha çok sevdiğini düşünüyorum" demişti gülerek.

"kıskanma, ikiniz de oğlumsunuz benim" dedi yang teyze. jeonginle ikimizde gülmüştük, "biz odama geçiyoruz anne, odama getirebilir misin?" diyip beni tekrar elimden tutarak, peşinden sürüklemişti.

odasına girer girmez kendimi jeonginin yatağına attım, jeongin de üstüme atlamıştı. şu an üst üste yatıyorduk, kafasını göğsüme yasladı ve "biraz böyle duralım mı" diye mırıldandı. ellerim hemen beline sarılmıştı, bu onu onaylar nitelikteydi.