yorum yapınız lutfen bu bölüme bol yorum istiyorum
-
hyunjin
"jeonginin babası, annesinin lazım olur diye sakladığı parayı çalıp kaçmış" dedi sehun hyung.
zaten zar zor geçiniyorlardı bir de olan paraları da gitmişti. eve arada sırada para getirir bazen de hiç getirmezdi. çaldığı olmamıştı daha öncesinde hiç. ya pis işlere bulaşmıştı ya da bulaşacaktı belliydi.
bunu jeongine nasıl söylerdim bilmiyordum, bayan yang çalışıyordu ama aldığı para yalnızca kiraya yetiyordu.
"hyunjin, bana su getirir misin" diye seslendi jeongin. "tamam" diyerek karşılık verdim ona.
"şimdilik jeongine söylemeyelim, ben uygun bi zaman bulunca söylerim" diyip omzuna vurdum, ardından sürahinin içindeki suyu bardağa doldurdum ve içeri geçtim.
jeonginin yanına oturup saçlarını karıştırdım. sehun hyung yanımıza gelerek "ben suho'yu almaya gidiyorum. bayan kimi arayıp buraya gelmesini söylerim, yemek yapar size" dedi ve elini görüşürüz anlamında salladı, ben de ona aynı şekilde karşılık vermiştim.
jeongin oyuna odaklı duruyordu, "hay ben senin ya!" diyerek bi anda oturduğu yerden kalktı. "kaybettim of!" diye söylendi hemen ardından.
ona gülümseyip ellerinden tutarak kendime yaklaştırmıştım. yüzünde bi anda bi gülümseme belirmişti. oyun konsolunu alıp elime tutuşturdu "sen oyna hadi" dedi.
oyunu tekrar başlatarak konsolu tam anlamıyla elime aldım. jeongin de bu sırada kolumu havaya kaldırarak arasından geçmişti ve kucağıma oturmuştu "napıyorsun" dedim anlamaz bi şekilde.
"böyle oyna, ben sana sarılacağım" dedi ve kucağıma iyice yerleşti, kollarını da sıkıca belime dolamıştı. "sen kucağımdayken nasıl oynayayım, dikkatim dağılır" dedim.
"oynarsın" dedi sadece.
kafamı boyun girintisine yasladım, çok güzel kokuyordu. omzuna temas ediyordu çenem ve bu çok huzurlu hissettiriyordu. fakat gerçekten kucağımda jeongin varken dikkatimi veremiyordum. arada sırada iyice yerleşmek için sağa sola kayıyordu ve bu beni gerçekten zorluyordu.
"jeongin rahat dur" dedim. sesimi biraz olsun sinirli çıkartmaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu tabi. "rahat duruyorum zaten" dedi boğuk sesiyle. yüzünü omzuma gömdüğü için sesi net değildi.
derin nefes aldım ve konsolu koltuğun kenarına bıraktım, ardından kollarımı beline sardım sıkıca. yavaşça saçlarına çıkardım sağ elimi, saç diplerine kadar götürdüm ve sevdim. huylanıyordu, ağzından küçük mırıltılar çıkıyordu. dudaklarım kıvrıldı iki yana.
onu bu şekilde görmek içimde tarif edilemez duygular yaratıyordu. uzun zamandır bu anı bekliyordum ve sonunda kavuşmuştum jeonginime.
onun bu uysal, tatlı ve dağılmış hallerini sadece benim görüyo olmam daha güzel hissettiriyordu. çoğu zaman saklamak istiyordum onu, bi sanatçının en nadide eseriymiş gibi.
jeongin güzeldi, fazla güzeldi.
kafamı biraz geri çekip yanağından öptüm onu yavaşça, küçük ama uzun öpücükler konduruyordum yüzüne.
"ben kokuyorsun artık, her yerin ben oldu" dedi kıkırtısıyla birlikte. "çok güzelsin" dedim fısıldar gibi çıkmıştı sesim.
gülümsedi, " bizi seviyorum, bu halimizi seviyorum" dedi yüzünü iyice omzuma gömerken.
karnımın kasılmasına engel olamıyordum, kendisi gibi sözleri de kalbime dokunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boyfriend | hyunin
Fanfictionhyunjinin abisine aşık olan jeongin ve jeongine aşık olan hyunjin